Yargıtay’ın bozduğu dosyanın duruşması yarın 2021-11-16 15:04:27     Rozerin Gültekin   İSTANBUL - Asiye Aykan’ı katleden fail Yılmaz Aykan’ın Yargıtay’dan dönen dosyasının duruşması yarın görülecek. Duruşma öncesi konuşan avukat Maviş Aydın, dava için dayanışma çağrısında bulundu.   İstanbul’un Üsküdar ilçesine bağlı Yavuztürk Mahallesi’nde 27 Kasım 2017 tarihinde Yılmaz Aykan, bir servis aracına saldırı düzenleyerek evli olduğu Asiye Aykan ile aracın sürücüsü Mehmet Yılmaztürk’ü yaraladı. Asiye’nin kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesinin ardından gözaltına alınan fail, tutuklandı. Fail hakkında “eşi kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul Anadolu 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada faile “eşi kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, ceza “TCK 62’de düzenlenen failin geçmişi, ilişkileri, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri” gerekçeleriyle indirilerek müebbet hapis cezasına çevrildi.   Önceden yapılan yargılama sürecinde şunlar yaşanmıştı:   Hakkında yapılan yargılamada önce suçunu inkar ederek beraat talep eden fail, daha sonra suçunu kabul etti, indirim uygulanmasını istemişti. Duruşmada verdiği çelişkili beyanların sorulması üzerine fail, savcılıkta verdiği ifadeleri kabul etmeyerek kendisini iyi ifade edemediğini öne sürmüştü.   Failin avukatı Göktan Yolcu ise failin “travma yaşadığını” ve “haksız tahrik” altında suçu işlediğini iddia etmişti.   Mahkemede söz alan Asiye’nin avukatı Maviş Aydın ise failin beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, Asiye’nin iki kızının ve kız kardeşinin tanık olarak dinlenmesini, failin eniştesi Murat Aybil’in silah temin etme konusunda yardımcı olup olmadığı konusunda dinlenmesini talep etmişti.   Yargılama sürecinin sonunda faile indirim uygulanarak verilen müebbet hapis cezası istinafta onaylandıktan sonra Yargıtay’a gitti. Yargıtay, hapis cezasını bozarak, yeniden görülmek üzere dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Yeniden başlayan yargılama kapsamında ikinci duruşma yarın görülecek.   Asiye Aykan’ın aile avukatı Maviş Aydın, dava dosyasını değerlendirdi.   ‘Kadınlar hakları için devletle de mücadele ediyor’   Erkek şiddetinin hayatın her alanında belirgin şekilde kendini gösterdiğini dile getiren avukat Maviş Aydın, “Erkek şiddetine, erkeğin kendini erk görmesine karşı da son yıllarda kadın mücadelesinin çok yol kat ettiğini düşünüyorum. Fakat maalesef bu kazanımlara götüren bilinci topluma yayamıyoruz. Bunun için ciddi bir örgütsel güç gerekiyor. Elbette kadınlar örgütleniyor ama diğer taraftan devlet örgütü bu mücadeleyi sahiplenmediği için, Türkiye’de aksine kadınlar bir taraftan devletle de mücadele etmek zorunda kaldıkları için kadın mücadelesinin işi zor” dedi.   ‘Fail devletin kendisine yoldaş olduğunun farkında’   Erkeğin, kendisine biçilen rolün dışına çıkan kadına karşı şiddete başvurduğunu söyleyen avukat Maviş, erkeğin, devletin de izlediği politik tavır nedeniyle şiddete başvurmaya cesaret ettiğini ifade etti. Maviş, “Erkek öldürmeye hak buluyor kendinde, çünkü devletin kendisinin yoldaşı olduğunun farkında. İktidar sahiplerinin iktidar alanını kaybetmemek için verdikleri savaştan daha büyük bir savaş yürütmemiz gerekiyor. Kadınlar ölüyor. Erkek kadını öldürme hakkı buluyor kendinde ve Asiye Aykan da bu kadınlardan biri. Kocası olan erkek tarafından katledildi. Üstelik katil cinayeti kurgulayarak işledi ve yargı makamları bunu araştırmak, bu gerçeği görmek istemedi. Katil kocanın silahı nereden aldığını, nasıl aldığını araştırmak istemedi. Cinayetten hemen sonra karısına tecavüz eden adamı öldürmek isterken yanlışlıkla istemeden karısını öldürdüğünü söyleyen katil, ilerleyen aşamalarda aldatıldığı iddiasını ortaya attı. Neden? Çünkü yargıya güveniyor. Bu hikayeyle kendini kurtaracağını biliyor” şeklinde konuştu.   ‘Yargı kadın öldürüldüğünde olan oldu diyor’   “İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadına ve kız çocuğuna sadece anne rolünü yakıştıran,  son yıllardaki kadın cinayetlerinden bahsederken ‘abartılıyor’ deme haddini kendinde bulan, ‘bir tane kız mıdır kadın mıdır’ gibi sayısız cümlesi olan bir erkeğin cumhurbaşkanlığı yaptığı bir ülke yaşıyoruz” diyen Maviş, şunları söyledi: “Dönemin bakanlarından bir tanesi ‘Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar’ demişti. Bu ülkenin yargısı bu zihniyetin elinde ve bu zihniyetten oluşuyor. Bu ülkenin yargısı bir kadın öldürüldüğünde ya da tecavüze uğradığında olan oldu önümüze bakalım diyor.”   ‘Mahkeme, kadının geleceğini yok eden katilin geleceğini düşündü’   Asiye Aykan dosyasında mahkemenin kadın avukatları söz almak istediğinde susturduğunu hatırlatan Maviş, “Duruşma salonunda cinayetin kurgulandığını, silahın kredi ile alındığını düşündüğümüzü, silahın nasıl alındığı konusunda mahkemenin araştırma yapması gerektiğini beyan ettiğimizde sanık oturduğu yerden bize dönerek ‘namussuz’ diyebilmişti. Kastın varlığı çok açıkken yerel mahkeme yargılama sonunda TCK 62’de düzenlenen failin geçmişi, ilişkileri, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri durumlarını gözeterek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını müebbete indirdi. Mahkeme, kadının geleceğini yok eden katilin geleceğini düşündü” sözlerine dikkat çekti.   ‘Devlet söylemleri kadına yönelik şiddeti arttırıyor’   Kadınların yaşam hakkı mücadelesi vermek zorunda kaldığını ve bazı kadınların bu yaşam mücadelesini kaybettiğini vurgulayan Maviş, “Kadına şiddet toplumsal bir sorun iken bu toplumsal sorunun çözümü için devlet niyetli olmadığında sorun haliyle büyüyor. Türkiye de devletin kadına şiddeti, kadın cinayetlerini arttıran icrai davranışları var. Cinsel istismar failleriyle ilgili iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi ‘Erken yaşta evlenen kadın iki çocuğuyla cezaevindeki eşinin yolunu gözlüyor’ haberi yayınlamıştı yakın bir dönemde. Bülent Arınç başbakan olduğu dönemde ‘Kahkaha atan kadın iffetli değildir’ demişti. Devlet kurumlarının zihniyeti tam olarak bu olunca yasalar yazıldığı şekilde değil, bu zihniyete uygun işletiliyor ve katiller bundan cesaret alıyor” dedi.   Faili haklı bulmaya çalıştılar   Maviş, mahkemenin duruşmada nasıl bir tavır alacağının belli olduğunu belirtirken, “Yargıtay bozmadan önceki aşamada, tüm çelişkili beyanlarına rağmen, katil erkeğin öldürürken haklı sebepleri olduğu yönündeki savunmasını dinlemeye maruz kaldık. Bu savunmanın gerçeği yansıtmadığı çok açık dosyada. Yine de ısrarla katil kocanın cinayet öncesi aldığı ses kayıtlarının çözümünü yaptırdı. Bir şey çıkmadı tabi kayıtlardan. Yargıtay’ın bozma gerekçelerinden bir tanesi ise Asiye Aykan’ın mesaj ve arama kayıtlarına ilişkin HTS kayıtlarının incelenmediğiydi. Biz mahkemeden bunun hükme etki etmeyeceği gerekçesiyle önceki kararında direnmesini beklerdik en azından. Fakat Anadolu 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi Bilgi Teknolojileri Başkanlığına müzekkere yazarak kayıtları istemiş. Cezada indirim yapmak için hükme esas alınması mümkün olmayan bu kayıtları isteyerek tavrını belli etmiş oldu mahkeme” dedi.   Duruşmayı sahiplenme çağrısı   Kadın cinayetlerinin artmasında devletin tüm kurumlarının payı olduğu ama en çok da mahkemelerin payı olduğunu dile getiren Maviş, şu çağrıda bulundu: “Biz yargılamadaki tavrın hukuka uygun olmadığını, neden HTS kayıtlarının istenmeyeceğini mahkemede anlatacağız ama maalesef hukuk mantığından ve avukat olarak beyan ve taleplerimizden çok kamuoyu baskısı daha pratik sonuç veriyor. Hem bu hukuksuzlukları ifşa etmek hem de öldürülen Asiye Aykan’a sahip çıkmak için tüm kadınları özellikle kadın avukatları duruşmayı sahiplenmeye çağırıyoruz.”