Dedeoğulları ailesinin iddianamesinde 'ırkçı saik' bulunamadı! 2021-10-23 09:17:15   Öznur Değer    ANKARA - Konya’da katledilmeden önce 12 Mayıs’ta ırkçı saldırıya uğrayan ve ifadelerinde de belirtmelerine rağmen Dedoğulları ailesine dair hazırlanan iddianamede “olayın husumete dayalı bir kavga” olduğu ileri sürülerek ırkçılık görmezden gelindi.     Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Karslı Dedeoğulları ailesinden 4’ü kadın 7 kişi evlerinde Mehmet Altun tarafından katledilmişti.  Aile katledilmeden önce 12 Mayıs’ta komşuları olan Keleş ve Çalık ailesi tarafından ırkçı saldırıya maruz kalmış ve aileden çok sayıda kişi yaralanmıştı.   Kürt aile ırkçı saldırı sonrasında karakolda ve savcılıkta Keleş ve Çalık ailesinden şikayetçi olmuş, şikayet sonrası 2 aileden 9 kişi gözaltına alınmıştı. Bunlardan, Ali Çalık, Ali Keleş, Ayşe Keleş, Lütfi Keleş, Veli Keleş ve Yahya Çalık tutuklanırken, Ali Keleş, İbrahim Keleş, Ramazan Çalık ise serbest bırakılmıştı. Tutuklu bulunanlardan Ali Çalık, Ayşe Keleş, Veli Keleş ve Yahya Çalık ara karar ile cezaevinden tahliye edilmişti. Faillerden Ali Keleş ve Lütfi Keleş ise dosya kapsamında hala tutuklu bulunuyor.   Konya Cumhuriyet Başsavcılığı saldırının ardından yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame düzenledi. Savcılık tamamladığı iddianameyi Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu.     9 fail hakkında iddianame   9 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, faillerden Ali Çalık, Ali Keleş, Ali Keleş, Ramazan Çalık ve Yahya Çalık için “basit yaralama”, “kasten yaralama”, “silahla tehdit”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme”, Ayşe Keleş için “kasten yaralama”, “nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme”, İbrahim Keleş için  “basit yaralama”, “silahla tehdit”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme”, Lütfi Keleş için “kasten yaralama”, “silahla tehdit”, “nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme”,  Veli Keleş için basit yaralama”, “kasten yaralama”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme” yönünden yargılanmaları istendi.   Irkçı saldırı olduğu yönündeki ifadeler iddianamede yok   Dedeoğulları ailesinin savcılıkta verdiği ifadede saldırının Kürt oldukları için gerçekleştiğini ve saldırganların kendilerine “Biz ülkücüyüz sizi buradan kaldıracağız” yönündeki ifadelerinin iddianameye eklenmemesi dikkat çekti. İddianamede ırkçı saldırıya dair ibareler yer almazken, Dedeoğulları ile Keleş ve Çalık ailesi arasında “önceye dayalı bir husumetin” olduğu öne sürüldü.   Saldırıyı gören tek tanık bahçede yaralı olduğunu anlatmış   İddianamede gerçekleşen saldırının tek tanığı A.A., Keleşlerin saldırının Dedeoğulları’nın bahçesinde değil sokakta gerçekleştirdiğine dair ifadelerine karşı, “… Ben oradayken başlayan ikinci kavga daha sonra Dedeoğulları ailesinin bahçesinin içine de taşıdığını duydum. Bunu ben Barış Dedeoğullları polise anlatırken duydum. Onun dışında Keleş ailesinin Dedeoğulları ailesinin evine girdiğine ilişkin herhangi bir görgüm ve bilgim yoktur. Fakat yaralılardan birisi Dedeoğulları ailesinin evinin bahçesindeydi. Yaralandıktan sonra mı bahçeye girdi yoksa bahçede mi yaralandı bilmiyorum…”   Serpil, Sibel ve Barış hafif yaralanmış   İddianamede olaydan sonra alınan doktor raporlarına göre, Serpil, Sibel ve Barış Dedeoğulları’nın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandıklarının tespit edildiği bilgisi yer aldı.   Saldırının kalıcı hasar bırakıp bırakmadığı tespit edilemedi   Yanı sıra yarası hafif olmayan ve tedavi gerektirecek bir şekilde olan Serap, Metin ve Yaşar Dedeoğulları hakkında ise şu ifadeler yer aldı: “Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesinin 11 Haziran tarihinde düzenlediği adli raporda, mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kişiye acı veren, sağlığını ve algılama yeteneğini bozan durum oluştuğu ve vücudunda kemik kırığı oluştuğu ve kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1/6) derecede olduğunun tespit edildiği, duyularından veya organlarında birinin işlevinin yitirmesine veya azalmasına neden olup olmadığının tespiti için 6 ay sonra canlı muayeneye gelmesi gerektiği belirtildiği, mağdurun 30 Temmuz tarihinde vefat etmesi nedeniyle yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirmesine veya azalmasına neden olup olmadığının tespiti için önceki doktor raporlarıyla otopsi raporunun adli tıp kurumuna gönderildiği, Konya ATK Şube Müdürlüğü tarafından 10 Ağustos tarihinde düzenlenen raporda ‘kişinin öldüğünden dolayı muayene edilemediğinden duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflığı/yitimi ile yüzde sabit iç açısından görüş bildirilemeyeceğini’ yönünden raporun tanzim edildiği…”     Olay yeri incelemesinde kan lekesi ve mermilere rastlanmış   Irkçı saldırı sonrasında olay yerinde yapılan inceleme iddianameye şöyle yansıdı: “Olay yerinde gerekli inceleme, delil toplama ve fotoğraflama çalışmalarının yapıldığı, yapılan olay yeri inceleme çalışmasında mağdurların evlerinin bahçe kapısının iç tarafından kan lekeleri tespit edildiği ve fotoğraflandığı, olay yerinde adli emniyetin 2021/4649 sırasında kayıtlı çeşitli boy ve ebatlardaki odun parçası ve boruların ve bir adet Mega 12 ibareli fişek, 2 adet Mega 12 ibareli kartuş ve 2 adet iç içe geçmiş halde Mega 12 ibareli kartuş ele geçirildiği…”   4 failde atış artığı tespit edildi   İddianamede, alınan svap örnekleri sonucunda Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün düzenlediği 31 Ağustos tarihli uzmanlık raporuna göre katledilen Barış Dedeoğulları ile faillerden İbrahim Keleş, Ali Keleş, Ramazan Çalık ve Ali Çalık’tan alınan svaplarda atış artıklarının tespit edildiği belirtildi.      HTS kayıtlarında hareketlilik   Saldırı günü faillerin incelenen HTS bilgilerinde, Ayşe, Lütfü, İbrahim, Veli, Ali, Ali Keleş ve Yahya ile Ali Çalık’ın kullandıkları GSM hatlarına ait baz bilgilerinin faillerin ikametinin bulunduğu bölge ve olay yeri bölgesi baz istasyonlarından sinyal alındığının tespit edildiği bilgisi iddianamede yer aldı.     Kasten öldürmeye teşebbüs   İddianamede, faillerden Ali, Veli, İbrahim ve Ali Keleş ile Ali ve Yahya Çalık’ın Metin Dedeoğulları’na yönelik hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına sebep oldukları için gerçekleştirdikleri eylemin kasten öldürmeye teşebbüs niteliği olduğu, yine faillerden Yahya Çalık, Veli Keleş, Ali Çalık, Ramazan Çalık ve Lütfi Keleş’in Serap’a yönelik basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebep oldukları tespitine yer verildi.   Fail failden bıçağı saplamasını istemiş   İddianamede, “… ayrıca şüpheli Ali Keleş'in elindeki bıçağı şüpheli Ali Çalık'a göstererek mağdura bıçağı saplamasını istediği, fakat araya mağdur Serap'ın girmesi nedeniyle eylemin gerçekleşmediği ve teşebbüs aşamasında kaldığı, şüpheliler Ali Çalık ve Ali Keleş' in kavga esnasında mağduru silah sayılacak sopa ile yaralamaları ve silah sayılacak bıçak ile yaralamaya teşebbüs etmelerinin bir bütün halinde mağdur Barış'a yönelik silahla basit tibbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama suçunu oluşturduğunun değerlendirildiği…” belirtildi.   Orada olmadıklarını söyleyen failler oradaymış   Faillerden Ramazan Çalık ve Ali Çalık’ın verdikleri ifadelerde olay yerine sonradan geldiklerini beyan etmelerinin aksine iddianamede, “Şüpheli Ali Çalık'ın kullandığı GSM hattının olay saatindeki HTS bilgilerinin baz bilgilerini içerir şekilde temin edildiği ve olay saatindeki GPRS baz hareketlerinden yapılan tespitte şüphelilerin GSM hatlarına ait baz bilgilerinin, olay yeri bölgesi baz istasyonlarından sinyal aldığının tespit edildiği, ayrıca olaydan sonra alınan el svaplarında atış artıklarının tespit edildiği ve bu nedenle şüphelilerin de olaya karıştığının değerlendirildiği…” bilgisine yer verildi.   Savcılığın failler hakkında verdiği takipsizlik kararı kaldırıldı   Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14 Temmuz’da faillerden Ramazan ve Ali Çalık’ın üzerine atılı suçlamalarla ilgili verilen takipsizlik kararı, failler hakkında yeni delillerin açığa çıkmasıyla kaldırıldı. İddianamede, failler Ali Çalık hakkında verilen "birden fazla kişi İle tehdit, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, kasten yaralama, basit yaralama" suçları ile fail Ramazan Çalık hakkında verilen "birden fazla kişiye tehdit, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, kasten yaralama, basit yaralama" suçları açısından ek takipsizlik kararının kaldırıldığı belirtildi.   Kamu davasına yeterli şüphe oluştu   İddianamede, İpek Dedeoğulları’nın ifadesinde silahla ateş edildiğini duyduğunu söylemesi ve faillerin saldırı esnasında havaya ateş etmesi “mağdurların silahla tehdit edildiği yönünde kamu davası açılmasına yeter şüphe olarak görüldü.   Konut dokunulmazlığı ihlal edildi   Yine iddianamede faillerin olayın evlerinin önünde gerçekleştiğini söylemesi üzerine yapılan olay yeri incelemesinde Dedeoğulları’nın evinin bahçesinin içerisinde kan izlerinin tespit edilmesi sonucunda faillerin “konut dokunulmazlığını ihlal ettiği” değerlendirildi.   Yeterli şüphe oluştu   İddianamede faillerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair yeterli şüphenin oluştuğunun altı çizilerek cezalandırılmaları istendi.   Kovuşturmaya yer yok   Ali Çalık, Ramazan Çalık ve Şerife Çalık hakkında "birden fazla kişi ile tehdit, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, kasten yaralama, hakaret, basit yaralama" suçlarından; Ali Keleş, Ali Keleş, Ayşe Keleş, İbrahim Keleş, Lütfi Keleş, Veli Keleş ve Yahya Çalık hakkında "birden fazla kişi ile tehdit" ve "hakaret" suçlarından; Barış, Serpil, Serap, Metin ve Sibel Dedeoğulları hakkında "hakaret" suçundan; Yaşar Dedeoğulları hakkında “silahla tehdit" ve "hakaret" suçlarından; İpek Dedeoğulları hakkında ise "basit yaralama" "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından, yine Metin ve Serap hakkında "basit yaralama" suçundan; Serpil ve Sibel hakkında "basit yaralama" ve "silahla tehdit" suçlarından; Yaşar hakkında "basit yaralama", "silahla tehdit", "genel güvenliği tehlikeye sokma" suçlarından; Ali Keleş, Haticenur Keleş ve Fatımana Keleş hakkında "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etmek" ve "kasten yaralama" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.