Ayşe Gökkan’a 30 yıl hapis cezası verildi 2021-10-20 12:29:44   DİYARBAKIR - TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın görülen duruşmasında mahkeme Ayşe’ye 30 yıl hapis cezası verdi.   Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan'nın “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ayşe ve avukatları Berfin Gökkan, Özüm Vurgun ve Muharrem Şahin duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı TJA, Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekilleri Remziye Tosun ve Nuran İmir ile bağımsız feminist kadınlar izledi.   Duruşma salonuna getirilen Ayşe, zafer işareti yaparak kadınları selamladı.   Cumhuriyet Savcısı’nın bir önceki duruşmada Ayşe’nin 2 kez “örgüt üyesi olmak” ve bir kez de “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılması istemiyle verdiği mütalaasını tekrarlayarak, tutukluluk halinin devamını talep etti.   ‘TJA düşen bir cemredir’   İlk olarak söz alan Ayşe, TJA’yı havaya, suya, toprağa düşen bir cemre olarak gördüğünü söyledi. Ayşe, “Bu cemre Afganistan’da, Kürdistan’da, İran’da, Meksika’da ilerlemiş bire cemre olarak görüyorum. Bu mahkeme ilk günden bu yana bana adil bir savunma hakkı tanımadı. Kadın avukatlarım, baro başkanı ve diğer avukatlara önceki duruşmada hak ihlali yapıldı. 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi bu saldırıyı bütün dünyaya karşı yapmıştır. Bu sebeple yapabileceğim bir savunma yoktur. Kadın, yaşam, özgürlük dünyaya düşen bir cemredir. Bu mahkemede yapabileceğim bir şey yoktur” dedi.   ‘Adil bir yargılanma yapılmadı’   Ayşe’nin avukatı Berfin Gökkan, mahkemenin kendilerine yönelik sert ve nezaket sınırlarına aykırı tutumda bulunduğunu belirtti. Ayşe’nin bağımsız bir mahkemede yargılanmadığını kaydeden Berfin, 19 celsede Kürtçe savunma hakkının reddedildiğini ve mahkeme tarafından dinlenmediğini söyledi. Berfin, “19 ve 20’inci celsede SEGBİS bozuk diye savunma alınmadı. Son celsede de avukatlar ve Baro başkanının salondan atılması talimatında bulundu. Yapılan sert müdahaleden kaynaklı savunma yapamadık. Avukatlar duruşmadan atılamaz. Tutukluluğa devam kararında ihsası rey yapılmıştır. Kesinleşmiş bir hükümle atılı suçlamanın sübut bulması halinde kişi ve toplum üzerinde yaratılan tehlike gerekçesi uyarınca ihsası rey yapılmıştır. Burada şahsilik ilkesi ihlal edilmiştir. Müvekkilimiz adil ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanmamaktadır. Bu nedenle esas hakkında savunma yapılmayacaktır. Kaldı ki avukatların da talimat aldığı şekilde bir başka mahkemede gizli tanık beyanı alınmıştır. Biz de bu dosyanın tarafı haline getirilmişiz. Bu nedenle son savunmamızı yapmıyoruz” savunmasında bulundu.   ‘Bize kumpas kuruldu’   Avukat Özüm Vurgun ise meslektaşının beyanlarına katıldığını, geçen duruşmada yaşanan saldırıların savunma hakkına saldırı olduğunu ve hiçbir heyetin kabul edemeyeceği bir durum olduğunu belirtti. Özüm, “Biz aynı masalardan geçerek buralara geldik. Aynı kitapları okuyarak buraya geldik. Anayasa aynı ve bunlar hiçbir şekilde keyfiyete yorulamaz. Biz bir kumpas ile karşı karşıyayız. 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi gizli tanık beyanı almıştır. Tanık beyanı zaten yalandır. Bunun bu şekle çevrilmesi bunun dosyaya, müvekkilimiz ile özdeşleştirildiğimiz, haline getirilmek istenmektedir. Reddettiğimiz mahkeme heyetine karşı savunma yapmayacağımızı belirtmek istiyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Savunma yapmayacağız’   Son olarak konuşan bir diğer avukat Muharrem Şahin şu ifadeleri kullandı: “Dosyanın başından beri gerek müvekkile gerekse kadın avukatlara karşı nezaketsiz davranılmıştır. Bu savunmaya yönelik yapılan bir saldırıdır. Hepimiz hukuka uygun yerdeyiz. Hukuka uygun görev yapılmalıdır. Gizli tanık beyanlarının Adalet Bakanlığına gönderilmesi hukuken suçtur. Olaya başsavcılık da müdahil olmuştur. Burada açıkça hepimizi tehdit ediyorsunuz. Ya dediğimizi yaparsınız ya da sizi tutuklarız tutumu var. Hiçbirimizin güvenliği yoktur. Bu şekilde savuma yapamayacağız.”   30 yıl hapis cezası   Mahkeme, Ayşe’nin alt sınırdan uzaklaşarak “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 12 yıl, yine “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay, “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasından 7 yıl 6 ay, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verdi.   Ayşe’ye toplamda 30 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutukluluk halinin devamına da karar verdi.