Hakkında dava açılan tutsak: Tecride karşı duruşumuz sürecek 2021-09-22 13:58:00     Öznur Değer   ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için açlık grevi eylemine girdiği için hakkında dava açılan tutsak Süheyla Taş, “Tecride karşı barış yanlısı duruşumuz hep sürecek. Barış yolundaki muhatap İmralı’dır” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana yasal hakkı olmasına rağmen avukatlarıyla sistematik bir şekilde görüşütürülemezken,  5 Nisan 2015’ten bu yana ise İmralı Heyeti ile görüştürülmüyor. Her tutsağın en temel hakkı olan aile ve avukat görüşünden faydalanamayan Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşullarının son bulması ve özgürlüğüne kavuşması için Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutulan binlerce PKK ve PAJK’lı tutsak 27 Kasım 2020’de süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine başladıklarını duyurmuştu. 10 ay süren açlık grevleri 12 Eylül’de Deniz Kaya’nın tutsaklar adına açıklama yapmasının ardından son bulmuştu.   Son görüşme 25 Mart’ta   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da uluslararası komplo sonucu Türkiye'ye getirildiğinden bu yana cezaevlerinde tutulan siyasi tutsaklar, Abdullah Öcalan için defalarca açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri başlattı. Ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan, tutsakların eylemlerinin ardından aile veya avukatlarıyla görüşme gerçekleştirebildi. Abdullah Öcalan en son 25 Mart'ta kardeşi Mehmet Öcalan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan’dan 25 Mart’tan bu yana ise haber alınamazken, avukatlarının yaptığı başvurulara ise herhangi bir dönüş de yapılmadı.   17 kadın hakkında dava   27 Kasım’da süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemlerine başlayan ve eylemlerini 12 Eylül’de sonlandıran Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Melike Kaya, Süheyla Taş, Simanur Pamuk, Fatma Aslan, Newroz Müçel, Arjin Yüksekdağ, Dilber Tanrıkulu, Necla Yıldız, Mukaddes Kabak, Pınar Tikit, Dilan Oynaş, Mehtap Kıyal, Saadet Akın, Selver İvpir, Sariye Taşkesen, Rozerin Kurt hakkında cezaevi idaresi tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma savcılık tarafından 17 Haziran’da “örgüt üyeliği” iddasıyla iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame 3 Temmuz’da çeşitli ağır ceza mahkemelerince kabul edildi. 17 kadın tutsak hakkında ayrı ayrı hazırlanan iddianameyi farklı ağır ceza mahkemeleri kabul etti. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulduğu süreçte hakkında soruşturma başlatılan ancak 29 Haziran’da tahliye edilen Sevim Akdağ hakkında da dava açıldı. Sevim’in tahliye edilmesiyle cezaevinde tutulan 16 tutsak kadın haklarında açılan davadan yargılanacak.   Örgütsel tavır sergilemek suç…   Her tutsak için ayrı ayrı hazırlanan iddianamede şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hükümlü olarak infaz kurumunda bulunduğu, örgüt ile organik bağlarını koparmayan ve örgütsel tavırlarını cezalarını infaz ederken de devam ettirdiklerinde şüphe bulunmadığı, şüphelilerin silahlı terör örgütün emir ve talimatları ile örgütün amaçlarına uygun şekilde örgüt ile olan organik bağlarını ‘dış dünyaya açıkça yansıtır tavırlarını’ ceza infaz kurumunda da devam ettirdikleri, bu kapsamda infaz kurumu içerisinde ve haklarında yapılan çeşitli işlemler sırasında yukarıda belirtilen açlık grevi, slogan atma, parmak izi vermeme, kendini yere bırakma ve oturma eylemi yapmaya çalışma, disiplin soruşturmalarında yazılı olarak ifade vermekten kaçınma vb. şeklindeki eylemlerini organize hareket ederek, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterecek tarzda sergilediği, şüphelinin yukarıda belirtilen eylemleri Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulundukları süre içerisinde örgütsel talimatlara uygun olarak gerçekleştirmek suretiyle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği… denilerek müvekkilin cezalandırılması talep edilmiştir.”   Ana dilde savunma istemek suçlama gerekçesi   Diğer yandan ana dilleri olan Kürtçe savunma yapmak istedikleri halde tercüman getirilmediği için savunmaları alınmayan tutsaklar hakkında iddianamede “ifade vermekten kaçınma” şeklinde ifadeler yer aldı.   Tutsağa ‘kaçma şüphesiyle’ tutuklama   Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde 4 yıldır tutulan ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 buçuk yıl hapis cezası alan tutsak Süheyla Taş’ın, açlık grevine girmesi nedeniyle hakkında “örgüte üye olmak”tan açılan davanın ilk duruşması yarın saat 10.00’da Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Cezaevinde tutulan Süheyla hakkında iddianameyi kabul eden Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “kaçma şüphesi olduğu”  iddiasıyla 2’nci kez tutuklama kararı çıkarıldı. Ağustos ve Eylül ayında tutuk incelemesi yapan mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verdi.     Süheyla ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde konuya ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.   ‘Tecride karşı barış yanlısı duruşumuz hep sürecek’   Açılan davanın direnişi kırmaya yönelik bir süreç olduğunun altını çizen Süheyla, hukuki hiçbir dayanağının olmadığına vurgu yaptı. Hukuki ve her türlü mücadelelerine devam edeceklerini belirten Süheyla, “Tecride karşı barış yanlısı duruşumuz hep sürecek” dedi.   ‘Barış yolundaki muhatap İmralı’dır’   Süheyla, bu davanın “Dem Dema Azadiyê”  ve  “Özgürlük Zamanı” hamlesine karşı açılan bir dava olduğuna dikkat çekerek, “Barış isteyen Gandhi’nin mücadelesi gibi biz de bu yönlü mücadelemize devam edeceğiz. Daha önce 152 gün nasıl direnip tecridi kırdıysak, şimdi de bu tarz mücadeleler ile tecridi kıracağız. Barış yolundaki muhatap İmralı’dır. Bu yüzden biz mücadeleye bunu bilerek devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.   Kamuoyuna çağrı   Yarın görülecek duruşmada savunmasını “tecridi kırmaya yönelik” bir şekilde ana dili olan Kürtçe ile yapacağını kaydeden Süheyla, “Bu yapılanlar işkencedir. Tutsaklara yönlendirilen her türlü işkence Kürt halkına yönlendirilmiş işkencelerdir. Bu yüzden kamuoyu bunu bu yönüyle sürekli gündemleştirmelidir” sözleriyle kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.   ‘Siyasi bir davadır’   “Tecridi hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz” diyen Süheyla sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu siyasi bir davadır. Herkese açıldığı halde her birimizin davalarını ayrı tarihlere koydular, toplu almadılar. Kişileri ayırarak mücadeleyi kıracaklarını düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Tahminimce bu davada bilerek birkaç kişiye ceza verip, bir kaç kişiye beraat vereceklerdir. Bunu yine mücadeleyi kırmak için yapacaklar. Ama başaramayacaklar.”   Süheyla, yarın saat 10.00’da Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya katılım çağrısında bulundu.