HDP iddianamesinde dikkat çeken kadın merkezli ‘suç delilleri’ 2021-06-22 13:48:02     ANKARA - HDP’yi kapatma davası kapsamında hazırlanan iddianamede kadınlara dönük suçlamalar dikkat çekti. İddianamede kadına yönelik şiddete karşı durma, kadın katliamlarına dair açıklamalar suç delili sayıldı, DTK Eşbakanı Leyla Güven’in "davranışları, üslubu, hitap tarzı" da suç konusu oldu.     Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci kez hazırlanan iddianamenin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kabul edilmesi sonucu HDP’ye kapatma davası açıldı.  Davaya dair hazırlanan 843 sayfalık iddianamede HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yanı sıra, önceki dönem eş genel başkanlardan Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve belediye eşbaşkanlarının da aralarında olduğu 451 isim hakkında da siyasi yasak isteniyor.    451 isim hakkında siyasi yasak   İddianamede 451 isim hakkında 2014 yılından günümüze kadar katıldıkları açıklamalar, mitingler, TV programları, röportajlar ve benzeri etkinliklerde yaptıkları konuşmalar suç olarak gösterildi. İddianamede dikkat çeken önemli bir nokta da cezaevinde tutulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in 2018 yılında başlattığı açlık grevi eylemine destek açıklamaları oldu.    ‘Erkek şiddeti ideolojiktir, özsavunma haktır’   Haber sitelerinden kopyalanan açıklama, eylem ve etkinliklerin yer aldığı iddianamede, dikkat çeken bir diğer husus ise 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla açılan “Erkek Şiddeti ideolojiktir, özsavunma haktır” pankartı oldu.    İddianameden notlar…   Leyla Güven’e destek vermek suç!   HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın milletvekili seçildiği günden bu yana yaptığı açıklamalar, hakkında hazırlanan fezlekeler suç nedeni olarak gösterildi. Dersim hakkında iddianamede geniş bir şekilde yer verilen başlıklardan biri de DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in cezaevinde olduğu süreçte 8 Kasım 2018’de tecride karşı başlattığı açlık grevi eylemine destek vermesi oldu.    İddianamede ayrıca Leyla’nın övülmesi de suç delili olarak sayıldı.    Leyla’nın hitap tarzı da iddianamede   İddianamede hakkında siyasi yasak istenen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven hakkında ise yaptığı açıklamalar, konuşmalar ile “anasoycu” bir hitap tarzına dayalı bir dil kullandığı belirtildi. Bu dilin nefret yarattığı öne sürülen iddianamede, ayrıca Leyla’nın davranışlarıyla da insanları cesaretlendirmesi suç olarak görüldü.    DBP’li vekilin adı da listede   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı olan Saliha Aydeniz de siyasi yasak istenen isimler arasında. Saliha’nın HDP’de bir dönem milletvekilliği yapması “üst düzey görevde bulunma” olarak tanımlandı. İddianamede Saliha’nın katıldığı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalar suç olarak görüldü. Saliha’nın da tecridin kaldırılması için 2018 yılında açlık grevine başlayan Leyla Güven’i uluslararası kamuoyunda anlatması, eyleminin nedenlerini ortaya koyması da suç olarak gösterilmesi dikkat çekti.  Yine Saliha’nın 18 Kasım 2018’de yaptığı açıklamada, Leyla öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemine dikkat çekmesi iddianamede geniş bir şekilde yer aldı.   Selam göndermek suç    Dikkat çeken bir diğer konu ise selam vermenin suç olarak gösterilmesi. 8 Eylül 2018 tarihinde HDP Diyarbakır İl binasında düzenlenen “8. Kongre 1. Genel Kurul” toplantısının 1’inci gününde 21 Ağustos 2018’de yaşamını yitiren DTK Eşbaşkanlık Divan üyesi Dilek Adsan’ın fotoğrafları, orman yangınlarına dikkat çeken pankartların yer aldığı toplantıya yer verilen iddianamede, Saliha’nın açılış konuşmasında Leyla ve Dilek’e selam göndermesi de yer aldı.    2018 yılı öncesi yaşananlar iddianamede   İddianamede hakkında siyasi yasak istenenlerden biri de HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun.  2020 yılında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında dava açılan Remziye’ye isnat edilen suç ise, 2016’yılına dair. Milletvekili olmadan önce açılan soruşturmalar ve gizli tanıkların beyanlarının da yer aldığı fezlekelerin de bulunduğu iddianamede, “neden Remziye hakkında açılan davaların 2018 yılı öncesi olmasına rağmen davaya konu oldu” sorusunu akla getirdi.    ‘Erkek şiddeti ideolojiktir’ pankartı da suç!   İddianamenin devamında ise 7 Haziran 2015 seçimlerinde seçilen HDP Siirt Milletvekili ve sonrasında ise 2019 yılına kadar HDP üyesi olan Hatice Kocaman hakkındaki iddialar yer aldı. Hatice’nin kadın haklarına ve kadın mücadelesine dair yaptığı açıklamaların yanı sıra, 25 Kasım 2015’te Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Siirt’te yapılan etkinlikte açılan “Erkek şiddeti ideolojiktir, özsavunma haktır” pankartı ile benzeri erkek şiddetini karşı dövizler de yine dava konusu oldu.    Katledilen kadınlar için yapılan konuşma da iddianamede   İddianamede hakkında siyasi yasak istenen isimler arasında bulunan Nursel Aydoğan’ın Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden biri olan Leyla Şaylemez’in Mersin Akdeniz ilçesinde mezarı başında yaptığı konuşma da suçlama konusu olarak yer aldı. Nursel Aydoğan’ın burada yaptığı “En değerli yoldaşımızı katletseniz de biz mücadelemize devam edeceğiz olmuştur...” sözleri gerekçe gösterilerek verilen 10 ay hapis cezası hatırlatıldı. Nursel hakkında ayrıca 14 Mayıs 2013 tarihinde Şırnak’ta kurulan “Çözüm Çadırı”ndaki “Barış Nöbeti”nde asılan pankartlar ve atılan sloganlar gerekçesiyle verilen hapis cezası da “delil” olarak yer aldı.   İddianamede Zekiye Alkan, Dilan Kortak, Zülküf Gezen, HDP ve DBP yöneticilerinin isimlerinin kısaltılarak verilmesi, isimleri bulunan HDP’li siyasetçilerin katıldıkları cenazelerin de “suçlama” olarak yöneltilmesi dikkat çekti.   Partinin “örgütlenme hakkının” illegalize edildiği iddianamede bu yönlü çağrılar da “suç delili” yapıldı. HDP 25’inci ve 26’ncı Dönem Batman Milletvekili Saadet Becerikli’nin “partinin eylemleri için yaptığı katılım çağrıları ve bu eylemlere katılması” da yer aldı.   Nuran İmir’in 25 Mayıs 2019 tarihinde Van’da yaptığı konuşmada “Biz bu Van'ın meydanındaki direnişi ile demokrasiye, barışa, özgürlüğe gönül vermiş bütün insanlara selam gönderiyoruz” ifadeleri gerekçe gösterilerek hakkında “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla ceza verildiği belirtildi.   Yalan olduğu ortaya çıkan tanık beyanı da iddianamede    İddianamede ismi bulunan siyasetçilerden Dirayet Dilan Taşdemir’e yönelik iktidarın ortaya attığı “Garê’ye gittiği” yalanının da bir kez daha “tanık beyanı” şeklinde iddianamede bulunması dikkat çekti.   Kadın etkinliği suçlama konusu    Feleknas Uca’nın ise 24 Mayıs 2015’te Kongreya Jinên Azad (KJA) ve HDP’nin Diyarbakır’da bulunan Koşuyolu Parkı’nda gerçekleştirdiği “Kadınlar Yeni Yaşam İçin Buluşuyor” şiarlı etkinliğine katılması da suçlama olarak yöneltildi.   HDP 25’inci Dönem Kars Milletvekili Şafak Özanli hakkında da 2015 yılında askerlerin bir minibüsü tarayarak katlettiği Kamber Morkoç’un cenaze töreninde fail olarak askerleri işaret etmesi  “delil” yapıldı. İddianameyi hazırlayan savcıya göre “Kamber Morkoç’u PKK katletti ama asker hedef gösterilmek isteniyordu.”   Şafak’ın ayrıca, milletvekili olduğu süreçte toplum içerisinde yaşanan sorunların kendisine de aktarılmasıyla birlikte bu sorunların çözümüne dahil olması suçlama konusu yapıldı. İddianamede, bu durumun, “mevcut yargı sistemini devre dışı bırakmak amacıyla gerçekleştirildiği” öne sürüldü.   Mülkiye hakkında verilen ceza iddianamede   DTK bünyesinde yer alan Mülkiye Birtane’nin de hakkında açılan ve hapis cezası verilen davası iddianameye eklendi.   Öte yandan Türkiye’nin Efrîn saldırılarına yönelik eleştiriler de suçlama konusu oldu. Bu suçlamanın yöneltildiği isimlerden biri de Serpil Kemalbay.   Efrîn’e saldırılar için “savaş” diyen Filiz Kerestecioğlu’nun bu ifadesi de iddianamede. Savcı, bu gerekçeyle hazırlanan fezlekeyi iddianameye ekledi. Milletvekili Fatma Kurtulan’ın ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulamasına karşı paylaşımları, Twitter’da HDP’nin konuya dair paylaşımını retweet yapması “suç delili” sayıldı.   HDP 25’inci Dönem Mersin Milletvekili Çilem Küçükkeleş ve İstanbul Milletvekili Emine Beyza Üstün’e ilişkin bölümde ise Çilem’in KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı dönem gazetede yayınlanan haberler suçlama konusu oldu.   İddianameyi hazırlayan savcı, siyasetçi Leyla Güven’i “suçlu” ilan eden, Leyla açlık grevindeyken onun için dayanışma çağrıları yapanları ise “suçluyu övmek” ile yargılayan soruşturma dosyaları ile fezlekeleri iddianameye koymaktan geri durmadı.   ‘Em Xwe Diparêzin” kampanyası hedef gösterildi    İddianamede, Tevgera Jinên Azad’ın “Em Xwe Diparêzin” kampanyası da hedef gösterildi. HDP PM üyesi Berna Çelik’in kampanyanın start etkinliklerine katılması, Paris’te katledilen 3 Kürt siyasetçiyi anma etkinliğine katılması suçlama konusu yapıldı.   İddianamede yer alan isimler arasında bulunan KHK’li olduğu için mazbatası verilmeyen Hakkari Belediye Eşbaşkanı Seher Kadiroğlu’nun ise “Jin jiyan azadî”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” sloganlarının atıldığı eyleme katılması “suç delili” sayıldı.