Kobanê Davası: Açığa çıkmasını istemedikleri bir hakikat mi var? 2021-06-16 16:31:14   ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda yapılan savunmalarda, “Acaba, toplumdan gizledikleri bir gerçek, açığa çıkmasını istemedikleri bir hakikat mi var?” diye soruldu. Duruşmaya yarına kadar ara verildi.    Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP)  önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de bulunduğu 24’ü tutuklu olmak üzere 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 3’üncü duruşması 3’üncü gününde Sincan Cezevi Kampüsü’nde görüldü.   ‘Türkiye Kobanê’de yaşanacak bir katliamı göze alıyor’   Duruşmada savunma yapan HDP kurucu üyesi ve önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay, DAİŞ’in izlediği politikaları ve Suriye’de yaşananları anlattı. Günay, “Kobanê’de IŞİD saldırıları yoğunlaştıkça, Türkiye’den acil insani yardım talepleri de çoğalıyordu. AKP hükümeti ise PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ile yaptığı görüşmelerde, ‘insani yardım koridoru’ talebini ‘Kürtlerin ÖSO yanında yer almaları ve Esad rejimine karşı konumlanmaları’ şartına bağladığına dair bilgiler kamuoyuna yansıyordu. Hükümetin bu teklifi, Kürtlerin izlediği ‘üçüncü yol’ çizgisinden vazgeçmeleri ve Suriye iç savaşının doğrudan tarafı olmaları anlamına geliyordu. Bu politikayı PYD’nin kabullenmesi mümkün görünmüyordu. Mümkün görünmüyordu, çünkü bu teklife barışçıl, demokratik ve çoğulcu bir bölgesel dış politika vizyonuyla bakıldığında ‘stratejik derinlik’ten yoksun, ‘kurnazlık’ kokan, fırsatçı ve faydacı bir politika izlenimi vermenin ötesinde bölge barışını eksen alan bir ufuk çizgisine sahip değildi. Nitekim, Türkiye hükümetinin bu teklifi dış basında yorumlanıyor, dış dünyaya şöyle yansıyordu; ‘Türk Cumhurbaşkanı hem Kürtlere hem de dış dünyaya şantaj yapmak için Kobanê’yi kullanıyor ve Kobanê’de yaşanacak bir katliamı göze alıyor.’” şeklinde konuştu.   ‘Devlet kağıttan şato mudur?’   Kobanê’de gelişen olaylar karşısında HDP’nin yaptığı çağrının demokratik içeriği, duyarlılığı ve özenli davranışı doğrular nitelikte olduğunu vurgulayan Günay, insanların HDP’nin çağrısıyla sokağa çıkmadığını aktardı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” sözlerinin insanlar üzerinde büyük etki yarattığının altını çizen Günay, “Eğer barışçıl bir eyleme, demokratik bir protestoya şiddet bulaşmış kan akmışsa bunun sorumlusu gerekli önlemleri almayan, görevini yerine getirmeyen siyasi iktidardır. Çağrımızın muhatabı devlet değil, hükümettir. Hatta doğrudan hükümet değil, hükümetin Kobanê politikasınadır. Devlet kağıttan bir şato mudur ki, politik bir eleştiri yapıldığında, demokratik bir protesto rüzgarı estirildiğinde birliği ve bütünlüğü bozulsun?” diye sordu.   Ortaya çıkmasını istemedikleri hakikat mi var?   Günay, olayların araştırılması için partilerinin Ekim 2014’ten Ekim 2020’ye kadar verdiği 9 önergenin 9’unun da AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildiğini, günden bugüne 6 yıl boyunca meclis araştırması yapılması engellendiğini vurguladı. Bu olayların 6 yıl boyunca HDP’yi karalamak, HDP’lileri suçlamak ve eş genel başkanlarını cezalandırmak amacıyla siyasi malzeme olarak kullanıldığını anlatan Günay, “Gerçeklerin açığa çıkarılmasını neden engelliyor olabilirler? Öyle ya, Abdestinden eminseler, secdeye gelmekten’ neden kaçıyorlar? Acaba, toplumdan gizledikleri bir gerçek, açığa çıkmasını istemedikleri bir hakikat mı var?” sorularını yöneltti.   Duruşmaya yarına kadar ara verildi   Saatin uzaması nedeniyle Günay’ın savunmasına yarın devam etmesini isteyen mahkeme başkanı ara kararında, duruşma dışında çıkan olaylar hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini, olayların duruşma düzenini bozan bir eylem olmaması nedeniyle reddine karar vererek duruşmaya yarına kadar ara verdi.