Mahkeme başkanından avukatlara ‘Sesini keserim’ tehdidi 2021-06-14 13:24:59     ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda avukatların taleplerini ifade etmelerini engelleyerek sözlerini kesen mahkeme başkanı, avukatları “Sesinizi keserim” diye tehdit etti.   Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 28’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 3’üncü duruşması devam ediyor.   ‘Hukuk ahlak demektir’   Dava avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, HDP’nin attığı twitlerin AİHM tarafından “düşünce özgürlüğü” olarak kabul edildiğini hatırlatarak, “Sokak eylem alanıdır ve bu Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Sokağa çıkın demokratik haklarını kullanın çağrısı suç sayılamaz” dedi. Zeynep, “HDP onlarca yıldır çözülemeyen Kürt sorunun çözümsüzlüğünü Meclis yoluyla çözmeye çalışıyor. Hukuk ahlak demektir” ifadelerini kullandı.    Ardından duruşmaya İstanbul’dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan avukat Benan Molu konuştu. Benan, AİHM raporlarına dikkat çekerek, “AİHM kararında bu dosyada tutuklamaya konu edilen deliller nedeniyle dosyada yargılanan herkesi kapsıyor. Bu kararda bazı deliller tartışılmış durumda” dedi.    Mahkeme başkanından avukata ‘Sesini keserim’ tehdidi   Avukatın sözünü kesen mahkeme başkanı, avukatın usule ilişkin taleplerini aktarmasını aksi halde sesini keseceğini söyledi. Zeynep mahkeme başkanına, “Bir an önce bitirmeye çalışıyorsunuz sözümü kesmeyin” dedi. Mahkeme başkanı ise cevap olarak, “Adil yargılanma kapsamında hızlı bir şekilde bitirme de var, hatırlatırım” şeklinde konuştu. Sesini yükselten mahkeme başkanı, duruşma salonunda bulunan avukat ve milletvekillerinin itirazı üzerine ses tonunu düşürdü.    ‘Özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali’   Sözlerine devam eden Zeynep, AİHM kararını anlatmaya devam etti. Dosyada ileri sürülen delilerin çoğunun basın açıklamaları ve ifade özgürlükleri olduğunu vurgulayan Zeynep, “HDP tarafından yapılan çağrıların şiddet çağrısı olmadığına dair kararı var. Uydurma delillerle yargılamanın sürdürüldüğünü söylüyor. Değişken bir içtihattan da bahsediyor. İlk tutuklama kararının verilmesinin ardından mahkemelerin neden tutuklandıklarına dair gerekçeleri ortaya koyması gerektiğini belirtiyor. İlgili ve yeterli gerekçelerin ortaya konulmasının zorunlu olduğunu söylüyor. Dolayısıyla bu delillerle birlikte hiçbir şekilde makul gerekçe içermeyen bu delillerle bu kişilerin tutuklanmasını ‘özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali’ olarak değerlendiriyor” diye belirtti.   ‘Bölmeyin, bunları daha çok duyacaksınız’   Mahkeme başkanı yeniden araya girerek, “Usule ilişkin taleplerine gelin. Bunları daha önce de çok duyduk” dedi. Sözüne devam eden Benan, “Bölmeyin, bunları daha çok duyacaksınız. AİHM kararında bir siyasi saik güdüldüğünü belirtiyor. AİHM kararında sizin mahkeme tarafından görülen dava kapsamında tutuklu bulunan Demirtaş’ın tahliye kararının verilmesini belirtmiştir. Siz görmezden gelseniz de bu karar bağlayıcıdır. Burada alınan ihlal kararı doğrultusunda sadece Demirtaş için değil yargılanan tüm kişiler bakımından cezalandırma yargılaması olduğu belirtildi. Burada sadece serbest kalmaları değil beraat kararının verilmesi gerekiyor. Dolayısıyla burada beraat kararı vermek ya da tahliye etmek dışında başkaca yapılacak bir karar yok. Bu kararı ve değerlendirmeleri gözardı ederek ve uygulamadan bir yargılamanın yapılması mümkün değil” şeklinde konuştu.    Avukatlara söz vermeden mütalaa istedi   Diğer avukatların söz almak istemesine rağmen mahkeme başkanı, iddia makamından belirtilen taleplere ilişkin mütalaasını açıklamasını istedi.    İddia makamı taleplerin reddini mütalaa etti   Bunun üzerine söz alan iddia makamı, “Sanık müdafilerin süreli olarak söz almak suretiyle, kendi ve müdafilik haklarını kötüye kullanarak, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilmediği üzere söz hakkı aldığı görüldü. Daha önce sanık müdafilerine söz verilmiş ve hakimi reddetmişlerdi. Bugün esasa ilişkin savunmaya geçilecekti ancak geçilmedi. Tüm savunmaların yeniden yapıldığı, kötüye kullanmak suretiyle önceki tüm savunmaların yeniden yapıldığını görüyoruz. Savunma aşamasında verilecek beyanların değerlendirilmesi bu aşamada sorgulamanın devamına ve muhakemenin bu şekilde yürütmesine karar verilmesini ve tüm taleplerin reddedilmesine karar verilmesini mütalaa ederim” dedi.    Mahkeme başkanı tüm talepleri reddetti   Avukatları dinlemeyen mahkeme başkanı, avukatların mikrofonlarının sesini kapatarak, iddia makamının mütalaasını karara bağladı. Mahkeme başkanı, “Avukat Kenan Maçoğlu’nun belirttiği tarihsiz evrakın mahkememiz dosyasıyla ilgisinin bulunup bulunmadığının araştırılmasını, söz hakkı verilen avukatların sözlerinin savunmanın esasına ilişkin talepler olduğundan bir önceki ara kararlarda da reddi hakim taleplerinin reddedildiğinden reddine ve bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, mahkemenin bu aşamadan itibaren sanık savunmalarını almaya başlayacağına, Ayhan Bilgen’in savunmasının alınmasına karar verildi” diye belirtti.    ‘Kaçak göçek bir iş yapmıyoruz’   Mahkeme başkanının kararı ardından söz alan avukatlar, mahkeme başkanı tarafından CMK’nın 192’nci maddesinde yer alan “söz hakkı almadan konuşma” yaptıkları gerekçesiyle konuşmalarını engelledi. Mahkeme başkanı tutanağa, “Bir kısım avukatın söz hakkı almadan konuştuğu görüldü bu nedenle söz hakkı verilmedi. Taleplerinizi yazılı olarak iletin, kaçak göçek bir iş yapmıyoruz” dedi.    Mahkeme heyeti duruşmaya bir saatlik ara verdi.