Ayten Öztürk ev hapsiyle tahliye edildi 2021-06-10 21:07:59     İSTANBUL - Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle üç yıldır tutuklu yargılanan Ayten Öztürk’ün yargılandığı davada ev hapsiyle tahliye kararı verildi.   Lübnan'da gözaltına alındıktan sonra 6 ay boyunca kendisinden haber alınamayan ve çıkarıldığı mahkemede bu süre boyunca işkence gördüğünü anlatan Ayten Öztürk’ün yargılandığı davanın 30’uncu duruşması İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.   Basın ve izleyicilerin salona alınmadığı duruşmada hazır bulunan Ayten, beyanında 3 yıldır tutuklu olduğunu ve bu süre zarfında adil yargılanmadığını aktararak, “Ülkemizde ve dünyada yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, halkların ezilmesine karşı duyarlı bir yaşam sürdüm, hala da sürüyorum” diyen Ayten, “Ben, terörist değilim. Halkını, vatanını seven, adil, özgür, bağımsız bir gelecek için demokratik, meşru temelde mücadele eden bir insanım" diye ekledi.   'Beni kaçırıp insanlık dışı işkenceler yapanlarla konuşacak bir şeyim yoktu'   Uçakla Lübnan’dan Türkiye'ye getirildikten sonraki süreçte işkence gördüğünü kaydeden Ayten maruz kaldığı işkenceyi, "Kaçırıldığımı haykırmak istedim. Ama ağzımı açar açmaz bantladılar. İki-üç kişi bana saldırıp tüm elbiselerimi birkaç saniyede çıkardı. Çırılçıplak bir şekilde sert süngerli bir hücreye konuldum. Gözlerim bağlı ellerim arkadan kelepçeliydi. Bazen onların verdikleri giysilerle bazen de çıplak halde orada tutuyorlardı. Bu hücrede 6 ay boyunca akıl almaz işkenceler yaşadım. İlk 3-4 ay gözlerim hiç açılmadı. Kelepçelerim çözülmedi. Benimle diyalog kurmak istiyorlardı. Benim, beni kaçırıp insanlık dışı işkenceler yapan insanlarla konuşacak bir şeyim yoktu” sözleriyle anlattı.   'Resmi bir kurumun alt katında işkence gördüm’   İşkence gördüğü süreçte ‘işbirliği’ yapma dayatması yapıldığını belirten Ayten, “Ben size bunu neden anlatıyorum? Çünkü böyle bir işkence var ve bu Ankara'da resmi bir kurumun alt katıydı. Haftanın belli günlerinde yukarıdan gelen topuklu ayakkabı sesleri duyuyordum. Belli saatlerde sesler kesiliyordu. Bir gün işkencedeyken bir kadının sesini duydum. 'Bugün komisyon gelecek' diyordu. Yani resmi bir kurumdu burası” dedi.   ‘Vücudumda hala elektroşok izleri var'   İşkence gördüğü süreçte babasının kendisini ararken yaşamını yitirdiğini aktaran Ayten, “Ben işkencede olmama rağmen, ailemin yanına gidip beni soruyormuş devlet yetkilileri. Hala vücudumda elektroşok izleri var. Oraya girmeden 65 kiloyken, çıktığımda 40 kiloydum” diye ekledi.   'İşkence var, ben ve birçok insan bunu yaşadı'   Ayten avukatları aracılığıyla ilk mahkemeye çıkabildiğini ve cinsel saldırı girişimleri, elektrik, askı işkenceleri, hücreye sıcak-soğuk hava vermek gibi birçok işkence gördüğünü paylaştı. Yaşadığı işkenceye ilişkin konuşan Ayten, “Geçen gün İçişleri Bakanı açıklama yaptı, 'Bu ülkede işkence yok' dedi; ama var. Ben yaşadım, birçok insan bunu yaşadı” ifadelerini kullandı.   ‘Bir kişinin beyanıyla ölüme mahkum edilmek isteniyoruz’   Ayten sözlerini şöyle sürdürdü: “Abim infaz edildi. Yengem 19 Aralık katliamında diri diri yakılan kadınlardan biriydi. Ablam ise ölüm orucunda yaşamını yitirdi. Biz kalabalık bir aileydik ama yıllar sonra 2 kişi kaldık bu aileden. Bir aileye çektirilen bu zulüm fazladır. Ben de bu insanlardan biriyim. İşkencede yok edemediler, şimdi bu dosyayla bunu yapmaya çalışıyorlar. İnsanlar adalet için ölüyor. Ebru Timtik adil yargılanma hakkı için yaşamını yitirdi. Adaletin olmadığını biliyoruz. Bir kişinin beyanıyla ölüme mahkum edilmek isteniyoruz.”   ‘Adil bir yargılama istiyorum’   Katıldığı duruşmanın tarihe geçecek bir duruşma olduğunu vurgulayan Ayten yargıya, ‘Siz de tarihe geçeceksiniz’ dedi. “Çocuklarınıza, torunlarınıza rahat rahat hesap verebilmenizi istiyorum. Aksi halde çocuklarınızın bakışlarında, torunlarınızın bakışlarında ben olacağım. Bana yapılan adaletsizlikler olacak” diyen Ayten, son olarak adil bir yargılama, beraat ve tahliye talebinde bulundu.   Mahkeme Ayten hakkında ev hapsiyle tahliye kararı verdi.