‘Mahkeme failin beyanını esas aldı, suçun niteliğini görmedi’ 2021-04-23 09:03:45   Melike Aydın    İZMİR - Zeynep Şenpınar’ı katleden Selim Ahmet Kemaloğlu hakkında müebbet hapis cezası verilmesinin, suçun niteliği açısından yetersiz olduğunu söyleyen Avukat Funda Ekin, mahkemenin kararının İstanbul Sözleşmesi’nin feshini teyit eder nitelikte olduğuna dikkat çekti.    Muğla'nın Menteşe ilçesinde 24 Mayıs 2020 tarihinde, Zeynep Şenpınar’ı katleden boksör Selim Ahmet Kemaloğlu’nun yargılandığı davanın karar duruşması 20 Nisan günü Muğla Adliyesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, savcılık mütalaasının ve beklentilerin aksine fail için ağırlaştırılmış değil, nitelikli halleri görmeyerek müebbet hapis cezası verdi.    İstinafa gönderilecek davanın avukatlarından Funda Ekin, mahkemenin kararına ilişkin ajansımıza konuştu.     ‘Mütalaaya kısmen katılmıştık’   Savcının daha önce açıkladığı ve karar duruşmasında yinelediği fail hakkında “Kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemini hatırlatan Funda, “Ancak iddianamede daha önce maktulün kendini savunamayacak durumda olmasına ilişkin TCK’nin 81’inci Maddesi’ne ilişkin bir değerlendirmenin olması nedeniyle mütalaaya kısmen katılıp kısmen katılmayarak ağırlaştırılmış bir şekilde hiçbir cezai indirim yapılmamasını istedik” dedi.    ‘Fail mahkemeyi yanıltmaya çalıştı’   Dosyada Zeynep’in kaçmaya çalışırken “eziyet çektirilerek katledildiğini”, 112 Acil Servis’in arandığı sırada Zeynep’in yaşadığına dair seslerin de geldiğini söyleyen Funda, failin cezai ehliyetinin olduğunun, İhtisas Dairesi ile Muğla Adli Tıp Kurumu raporlarıyla da ortaya konduğunu kaydetti. Funda, “Mütalaa da zaten bunlara dayanıyordu. Biz de savunmamızı bunlara göre yaptık. Suçtan kaçmak için olay öncesinde ayrıntıları hatırlıyor. Zeynep’e dair suçlamalar hatta savunmasında dahi mesajları delil olarak göstermeyi ihmal etmedi. Böyle bir yargılama yapıldı” diye belirtti.    ‘Etkin ceza verilmedi’   Mahkemenin, fail ve avukatının savunması doğrultusunda karar verdiğini, suçun nitelikli halini görmediğini söyleyen Funda, bu nedenle faillerin kısa süre içerisinde tahliye olmaları, iyi hal ya da tahrik indirimi almaları söz konusu olduğuna dikkat çekti. Cezaların yeterince etkin olmadığını bu dosyada da gördüklerini kaydeden Funda, “Zaten res’en itiraz sürecine dair bir karar. Ağırlaştırılmış ceza alması için İstinaf Mahkemesi’ne gideceğiz. Duruşmada da zaten söyledik. Etkin cezalar bütün kadın cinayetlerinin önlenebilmesi için, kadınların yaşam hakkının korunması için gerekli” sözlerini kullandı.    ‘İhlali teyit eden bir karar’   Mahkemenin kararında İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin de etkili olduğunu vurgulayan Funda şöyle konuştu: “Hem sözleşmede dile getirilen şiddetin engellenmesi, etkin yargılama süreçleri ve etkin yargılamadan çıkacak etkin yargıların verilmesi ile ilgili tespitlerin doğruluğunu bir kez daha bize gösterdi. Zaten hala yürürlükte, usulsüz çıkılması ayrı bir konu. Usulen çıkıldığı kabul edilse de 1 Temmuz’a kadar hala yürürlükte. Bu anlamda verdiği mahkeme kararıyla hem bu süreçlerdeki ihlali teyit eden bir karar vermiş oldu. Bu anlamda da itiraz etmeye hem hukuki olarak hem kadınlar olarak devam edeceğiz.”