Roboskî için AYM'ye ikinci başvuru: Bilgiye ulaşmamız engelleniyor 2021-04-09 14:39:27     ANKARA - TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu Roboskî'de 34 yurttaşın yaşamını yitirmesine ilişkin ikinci kez AYM'ye başvuruldu. Başvuru öncesi açıklama yapan dosya avukatı Kerem Altıparmak, dosya içindeki bilgiye ulaşmalarının engellendiğini söyledi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ferhat Encü, Roboskîli ailelerin avukatı Kerem Altıparmak, Şırnak'ın Uludere ilçesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 yurttaşın yaşamını yitirmesine dair yeniden yargılanmanın başlatılması için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) ikinci kez başvuruda bulundu. Başvuru öncesi AYM önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ve milletvekilleri de destek verdi.    'Bir kişi bile yargılanmadı'    Başvuru öncesi konuşma yapan Ferhat Encü, katliamın gerçekleştirildiği günden bu yana Roboskîli ailelerin adalet talep ettiklerini kaydetti. Ferhat, "Ama maalesef o gün bugündür, bir kişi bile açığa alınmadığı gibi yargılanmadı, soruşturulmadı. Biz adalet mücadelesi veren Roboskî ailelerine davalar açıldı, gözaltılar tutuklamalar yapıldı. 34 insanı katleden kişiler hakkında dosyalar takipsizlikle sonuçlandı ama adalet mücadelesi verenler Roboskî aileleri halen yargılanmakta. Evladını kaybeden anneler yargılanmaktadır" dedi.    'AYM sudan bahanelerle dosyası reddetti'    Siyasallaşmış bir yargı ile karşı karşıya kaldıklarına dikkati çeken Ferhat, dosyanın yargı aşamasını şöyle özetledi: "Dosyayı ilk olarak Uludere Savcılığı’na götürdük. Yetkisizlik ve görevsizlik kararı ile Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’na götürüldü. Daha sonra yine yetkisizlik kararıyla Askeri Savcılığa götürüldü. Takipsizlik kararıyla biz bu dosyayı AYM’ye götürdük. Sudan bahanelerle Anayasa Mahkemesi de bu dosyayı reddetti. Daha sonra AİHM’e götürdük. Orada da iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle dosyamız reddedildi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeni delillerin ortaya çıkması ile birlikte savcılığa yeni başvuruda bulunduk. Fakat bunlar da takipsizlikle sonuçlandı."   'Failler bilindiği halde yargı önüne çıkarılmıyor'    Bugün yeniden AYM'ye başvuruda bulunacaklarını söyleyen Ferhat, ülkedeki yargı mekanizmasının adaleti gözeten bir yerde olmadığına vurgu yaptı. Ferhat, "Üstünlerin hukukunu gözeten bir yaklaşım içindedirler. Ortada öldürülen 34 insan bulunmakta. Bunların failleri var. Hangi emir komuta zinciri içinde gerçekleştiği, faillerin kim olduğu bilindiği halde failler yargı önüne çıkarılmıyor. Bizim aileler olarak AYM’den talebimiz, faillerin yargı önünde hesap vermesidir. Bizim tek talebimiz budur. Eğer tekrar bu dosyayı sudan sebeplerle kabul edilemez deyip reddederse bir kez daha göreceğiz ki AYM iradesini siyasi otoriteye teslim etmiştir" ifadelerinde bulundu.   'Bir gün mutlaka katiller hesap verecektir'    Roboskîli aileler olarak adalet talep ettiklerini dile getiren Ferhat, "Adaleti elde edeceğiz. Biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü ortada insanlığa karşı işlenmiş bir suç var ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçun zamanaşımı söz konusu değildir. Bir gün mutlaka failler, katiller hesap verecektir" şeklinde konuştu.   '4 yargı mensubunun 3’ü ihraç edilmiş'    Ardından Roboskîli ailelerin avukatı Kerem Altıparmak söz aldı. AYM'nin önünde yapılan basın açıklamalarının rutin bir hal aldığını ifade eden Kerem, Türkiye'deki yargı krizinin kendilerini son olarak buraya sürüklediğini vurguladı. Kerem, "Haklı olarak şu sorulabilir. Bir AYM kararı zaten vardı, bir AİHM kararı da vardı. Her ikisi de kesinleştiğine göre bir kez daha neden AYM’ye başvuru yapılıyor? Bunu açıklayamaya çalışacağım. Biliyorsunuz 15 Temmuz sonrasında bir önceki Maliye ve Enerji Bakanı Beraat Albayrak televizyonlarda açıkça Roboskî ve benzeri, Rus uçağı olmak üzere benzeri eylemleri FETÖ olarak isimlendirilen terör örgütünün yaptığını söyledi. Bu söz tek başına yargılamanın açılması için yeterli olmayabilirdi. Ne var ki biraz önce Ferhat Encü’nün anlattığı hikayenin başında bir kovuşturmaya yer olmadığına dair karar var. O kararı veren savcı FETÖ’den ihraç edilen ve hakkında ceza davası açılan bir savcı. Aynı şekilde bu kararın itirazının incelendiği mercide 3 yargıçtan 2’si yine aynı örgütten ihraç edilen hakimler. Bir tek hakim görevde kaldı o da Roboskî davasına ilişkin verilmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın bozulmasını talep eden hakim. Yani 4 yargı mensubunun 3’ü örgüt üyeliğinden soruşturuluyor, ihraç edilmiş. Sadece bir tanesi o da bu dava açılmalı diyen hakim görevde" diye belirtti.   'Yeni delil ile karşı karşıya olduğumuz açık'    Kerem konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunu Türkiye’nin en yüksek makamında oturan bir kişinin ifadeleri ile ortaya koyduğumuzda yepyeni bir delil ile karşı karşıya olduğumuz açık. AİHM’in Brekal Birleşik Krallık davasında kurduğu bir içtihat var. Diyor ki ‘Eğer bir soruşturma daha önce bir şekilde kapanmışsa ve fakat sonra yeni deliller ortaya çıkmışsa devletin o olayı soruşturma ödevi canlanmaktadır’. Biz Erkan Şenses, Neşet Giresun ve Özlem Zıngır aileden tekrar vekalet aldık, Diyarbakır Başsavcılığı’na yeniden başvuru yaptık. Dedik ki ‘Bu yeni deliller uyarınca, AİHM kararları uyarınca yeniden soruşturmayı canlandırmanız, sorumluları araştırmanız lazım’. Çünkü araştırması gereken kişiler kendileri bizzat suçluymuş. Bunu bizzat devletin kendi soruşturmalarının kararı ortaya çıkarmış. Üstüne üstlük bakan çıkmış demiş ki 'Bunun arkasında bu var'.  O zaman artık bu yeterince güçlü bir delildir."   'Bilgiye ulaşmamız engelleniyor'   Diyarbakır'ın dosyayı Uludere'ye gönderdiği, Uludere'nin de Şırnak'a yolladığı bilgisini paylaşan Kerem, "Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı önce kısıtlama kararı aldı. Kısıtlama kararı ne demek, dosyanın içinde bir bilgi var ve o bilgiye bizim ulaşmamızı engelliyorlar demek. Biz o bilginin ne olduğunu öğrenemeden bu kez takipsizlik kararı verdi. Bizim Diyarbakır’a yaptığımız başvurudan 1 buçuk yıl sonra Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. Biz bu karara karşı Şırnak Suç Ceza Hakimliği’ne itiraz ettik. Aynı delillerimizi ve hukuki gerekçelerimizi ileri sürdük ve 1 buçuk yıl karar verilmeyen konuda 72 saat içinde karar verilerek talebimiz reddedildi. Tabii ki birçok örnekte gördüğümüz gibi gerekçesiz bir karardı" şeklinde konuştu.   'Sadece Roboskîli ailelerin davası değil'   AYM'ye başvururken devlete çok önemli fırsat sunduklarını söyleyen Kerem, "Bu ülkenin tarihindeki en büyük sivil katliamlarından birini açığa çıkarma imkanı hukuken AYM’nin elinde ve imkanı dahilindedir. AYM burada bir hak ihlali kararı verirse bu soruşturmanın açılması zorunlu bir hale gelecek. Bu sadece Roboskî ailelerinin davası değildir. Bu Türkiye’de insan haklarına, evrensel değerlere inanan herkesin davasıdır ve hukuki gerekçeleri de fazlasıyla mevcuttur. Bu yönde bir başvuru yapıyoruz. Şunun karıştırılmaması gerekir. Bu daha önce verilen kararın tekrar getirilmesi başvurusu değildir. Bu yeni delilerin dosyayı açma mecburiyeti doğurmasının başvurusudur. Talebimiz de bu yönde olacak AYM’den” dedi.