AYM’den ‘basın özgürlüğü’ kararı 2021-04-08 13:12:24   ANKARA - AYM, medya kuruluşlarının kapatılmasını ve mal varlığının Hazine'ye devrini öngören kanun maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek iptaline karar verdi. AYM kararında, “Doğrudan kapatmanın aynı amaca ulaşmayı sağlayacak tüm araçlar arasında temel hak ve özgürlüklere en ağır müdahaleyi oluşturduğu tartışmasızdır” dedi.   Anayasa Mahkemesi (AYM) “Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun”un kimi maddelerinin iptaline ilişkin CHP’li milletvekilleri Engin Altay, Levent Gök ve Özgür Özel’in yaptığı başvuruyu karara bağladı. AYM, medya kuruluşlarının mallarına el konulmasını öngören maddeyi Anayasaya aykırı bularak iptaline karar verdi.   Söz konusu “Millî Güvenliğe Tehdit Oluşturduğu Tespit Edilen Oluşumlarla İlişkili Medya Kuruluşlarının İlgili Bakanın Onayıyla Kapatılması ve Mallarına El Konulmasını” öngören madde; “Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergilerin, yayınevi ve dağıtım kanallarının ilgili bakan tarafından oluşturulacak komisyonun teklifi üzerine ilgili bakanın onayı ile kapatılmasını ve bunların her türlü mal varlığının Hazine'ye devrini” düzenliyordu.   Anayasaya aykırı   AYM’ye yapılan başvurunun gerekçesinde; “kuralın mülkiyet hakkına aykırı bir düzenleme olduğu, ifade, basın ve haber alma ile süreli ve süresiz yayın hakkının demokratik bir toplumda zorunlu olmayan ölçüde sınırlandığı ve bu durumun hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı” ifadeleri kullanılarak Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi.   ‘Basın özgürlüğüne sınırlama getiriyor’   AYM iptal kararının gerekçesinde söz konusu kuralın “OHAL’in ilanına neden olan tehdit veya tehlikelerin bertaraf edilmesine yönelik olmasına rağmen OHAL süresini aşacak biçimde uygulanmaya imkan verdiğine” dikkat çekti. AYM kararında, “Bu nedenle kurala ilişkin inceleme, sınırlamada bulunulan hakkın düzenlendiği madde başta olmak üzere Anayasa’nın diğer hükümleri ve elbette olağan dönemde hak ve özgürlükleri sınırlama ve güvence rejimi bakımından temel öneme sahip olan 13'üncü maddesi bağlamında yapılmalıdır. Dava konusu kural özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergilerin, yayınevi ve dağıtım kanallarının belirli şartlar altında kapatılmasını öngörmek suretiyle ifade ve basın özgürlüğüne sınırlamalar getirmektedir” sözlerine yer verdi.   ‘Hak ve özgürlüklere en ağır müdahaleyi oluşturduğu tartışmasızdır’   Anayasa’nın 13'üncü maddesinde yer alan “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” hükmünü anımsatan AYM, “Buna göre ifade ve basın özgürlüklerine getirilen sınırlamanın kanunla yapılması, Anayasa’da öngörülen sınırlama sebebine, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olması gerekir. Anayasa’nın süreli yayınların ancak mahkeme kararıyla kapatılmasını öngören 28'inci maddesi kapatmayı ağır bir yaptırım olarak görmüş ve geçici kapatma için dahi mahkeme kararının gerekliliğini ifade etmiştir. Kural, söz konusu özel radyo ve televizyon kuruluşları ile yayınevi ve dağıtım kanallarının doğrudan ve kalıcı olarak kapatılmasını düzenlemek suretiyle aynı amaca ulaşmaya elverişli olup ifade ve basın özgürlüklerine daha az sınırlama oluşturacak araçları göz ardı etmektedir. Doğrudan kapatmanın aynı amaca ulaşmayı sağlayacak tüm araçlar arasında temel hak ve özgürlüklere en ağır müdahaleyi oluşturduğu tartışmasızdır” vurgusu yaptı. AYM, açıkladığı gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.