Emine Şenyaşar’ın ailesinin davası görüldü: İddialar çürütüldü 2020-12-25 17:52:54   URFA - AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırılarında yaşamını yitiren Emine Şenyaşar’ın ailesine ilişkin açılan davanın iddianamesinde kurulmak istenen örgütsel bağ, tanığın ifadesi ile çöktü. Mahkeme 12 Mart 2021 tarihine ertelendi.     Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınlarının seçim çalışması sırasında Emine Şenyaşar’ın aile fertlerine dönük işyeri ve hastane saldırılarında 4 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin açılan davanın 5'inci duruşması Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.   Duruşma öncesi adliye önünde polis ablukası yaşandı. Saldırıda eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar, tutuksuz yargılanan oğlu Ferit Şenyaşar ile kimi aile üyeleri duruşmaya katıldı. Ailenin avukatları ile birlikte Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Urfa, Diyarbakır ve Antep Barosu'na bağlı avukatlar salonda yerlerini aldı. Duruşmaya, İbrahim Halil Yıldız, ailesi ve avukatları da katıldı.   Basın mensupları duruşma salonuna alınmadı   Duruşmayı takip etmek üzere adliyeye gelen basın mensupları ile HDP Milletvekilleri Mahmut Toğrul, Ayşe Sürücü ile İmam Taşçıer ve partililer pandemi gerekçesiyle duruşma salonuna alınmadı. Saldırıda yaralı olarak kurtulup sonrasında tutuklanan Fadıl Şenyaşar duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ Kapalı Cezaevi'nden, Enver Yıldız ise Osmaniye Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.   Mütalaaya karşı savunma yapıldı   Emine’nin ailesinin avukatları önceki duruşmada savcının verdiği mütalaaya karşı savunma yaptı. Savcı 17 sayfalık mütalaasında tutuklu Fadıl Şenyaşar için bir kez "Kasten öldürme" ve 8 kez "Kasten öldürmeye teşebbüs" ile 150 yıla kadar hapis cezası, tutuklu Enver Yıldız için ise ağır tahrik ile öldürmeden 12 yıla kadar hapis cezası istemişti. Savcı Ferit Şenyaşar, Kenan, Abdurrahman, Mustafa, Nihat ve Süleyman, Ali, Mehmet ile İbrahim Yıldız, İbrahim Halil ve Mehmet Şimşek için ise “basit yaralama”dan ceza istemişti. Duruşma tanıkların dinlenmesi ile başladı.   Mehmet Barli ilk kez ifade verdi   Tanık olarak daha önce "kırmızı tişörtlü kişi olayı örgütledi" olarak değerlendirilen Orhan Barli, ilk kez mahkemede ifade verdi. Orhan Barli ifadesinde şunları kaydetti: "Ben orada kesinlikle Şenyaşarları örgütlemedim. Kişisel konuşmalar oldu. 'Ülkeyi siyaseten mahvettiniz' dedi. Onun üzerine gidilmesine rağmen her hangi bir örgütsel konuşma olmadı. 'Biz örgütteniz' demedi. Vekil çıktıktan sonra bir silah sesi geldi. Fadıl o zaman orada değildi. Ateş açan ise Mehmet Şah'tı (Yaşamını yitiren Mehmet Şah Yıldız)."   ‘Neden beni tanımadığını söylüyor’   Yine tanık olarak dinlenen dönemin AKP Suruç İlçe Başkanı Naif Bülbül, sorulan sorulara "Hatırlamıyorum" demesine rağmen olaya ilişkin konuştu. Naif Bülbül, verdiği beyanda şunları kaydetti: "Adil ile konuştuk bayramlaştık. Bizi sıcak karşıladı. Örgütsel olarak bir tehdit görmedim. Gergin bir ortam yoktu. Vekil girdikten sonra 'biz örgütteniz' dedi."    Tanık beyanına ilişkin konuşan Fadıl Şenyaşar ise , "Naif benim okul arkadaşımdır. Beni de ailemi de çok iyi tanıyor. Şimdi neden beni tanımadığını ve böyle konuştuğunu anlamıyorum. Ben tahliyemi talep ediyorum" dedi.   ‘Çok fazla delil saklanmış’   Daha sonra savunmasında dava dosyasının işyeri ve hastane boyutunu bir birinden ayırmanın hukuksuzca olduğunu belirten ailenin avukatı Bülent Duran, "Soruşturmanın başından beri kırmızı tişörtlü birinin üzerine şüpheler yoğunlaştırılmıştı. İşte söz konusu şahıs geldi konuştu. Kendisinin olayı örgütlediği belirtildi. Mahkeme heyetinden tanık ve deliller saklanıyor. Bunu başından beri söylüyoruz. Bugün dinlenen iki tanık ile birlikte mahkemede ne kadar çok delilin saklandığını gördük. Mütalaa ve karar verecek koşullar yok. Olay yeri inceleme, balistik raporlar, yine olay örgüsüne bakıldığı zaman her şey ortada. Dinlenen iki tanık ile birlikte olayın bir bütün olduğu tespit edilmiş oldu. Dinlenen tanıklar ile birlikte Şenyaşar ailesinin kimseyi tehdit etmedikleri açığa çıktı. Verilen mütalaa çökmüştür artık" dedi.   ‘Örgütsel bir bağ iddiası bugünkü tanıklar ile çöktü’   Savunmasına devam eden Bülent Duran, şöyle konuştu: "Bu iddianamenin esasını teşkil eden kırmızı tişörtlü kişi bugün konuştu. İşte örgütsel bir bağ denemesinin iddianamesi bugünkü tanıklar ile çöktü. Bakın dükkanda bulunan yaklaşık 10 polis eğer dükkanın önünü kapatsaydılar bu insanlar yaşamını kaybetmeyecekti. Ama korumaların kanal açması ile bu olay yaşandı. Bu polislerin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Müvekkilimizin tahliye edilmesini istiyoruz. Çünkü kardeşlerini korumuştur. Yaptığı nefsi müdafaadır."   ‘Tape kayıtlarının tamamı eklensin’   Daha sonra savunma yapan bir diğer avukat Hidayet Ekmek, Urfa'da devam eden soruşturmanın tüm evraklarının dosyaya eklenmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti: "Çünkü bu dosyaya etki edecek deliller var. Dosyada gizlilik kararı olduğu için soruşturma dosyasında hangi delillerin olduğunu bilmiyoruz. Bakın o dosyadaki ifadelerin dosyaya eklenmesini istiyoruz. Enver Yıldız'ın tape kayıtlarının tamamının eklenmesini istiyoruz. Olay esnasında orada olan ve tanık olan tartışma ve kavga sırasında araya girmeye çalışan polis memurları var. Bunların dinlenmesini istiyoruz. Olaya müdahil olan Engin Şimşek ve Süleyman Yıldız hakkında ek soruşturma açılarak dosyaya eklenmesi gerekiyor. Müvekkilimiz Fadıl kendisini ve kardeşlerini korumak için ateş ediyor. Dolayısıyla tanık beyanına bakıldığı üzere ilk ateş edenin Mehmet Şah Yıldız'ın olduğu tespit oluyor. Yine Mehmet Şah Yıldız'ın öldürüldüğü merminin hangi silahtan çıktığı belli değil."   Duruşma ertelendi   Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Urfa'da devam eden soruşturmanın akıbetinin sorulmasını, M.K. adlı tanığın dinlenmesini kabul ederek, diğer talepleri reddetti.   Mahkeme Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 12 Mart tarihine erteledi.