Memihan Zeydan 

 

WAN - Kayyım protestoları sürecinde kadınlara yönelik gözaltı sırasında uygulanan şiddete dair konuşan Star Kadın Derneği Başkanı Avukat Zeynep Demir, “Şiddet kolluk eliyle meşrulaştırılıyor, kadına yönelik şiddetteki artışın sebebi cezasızlık politikaları, hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

 

Wan Büyükşehir Belediyesi'ne 15 Şubat'ta kayyım atanmasının ardından, atama sırasında belediye binasında bulunan halka yönelik şiddet ve gözaltılar yaşanmış, sonraki süreçte de protestolara saldırılarda işkence vakaları kaydedilmişti. Gözaltına alınan çok sayıda kişi, darp raporlarıyla belgelenen kötü muameleye maruz kalırken, özellikle kadın milletvekillerine yönelik şiddet dikkat çekti. Gözaltına alınanların birçoğu hastane muayenesinden darp raporuyla dönerken, çok sayıda kişi ise tutuklandı.

 

Star Kadın Derneği Başkanı Avukat Zeynep Demir, gözaltı sürecinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, işkence ve gözaltılara dikkat çekti. Zeynep Demir, kadına yönelik şiddetin polis eliyle meşrulaştırıldığını vurguladı. 

 

‘Politik bilinçli bir işkence süreci söz konusu’

 

Son süreçlerde kadına yönelik şiddette ciddi bir artış olduğunu belirten Zeynep Demir, özellikle Wan’da politik bilinçli bir işkence yönteminin devreye sokulduğunu ifade etti. Zeynep Demir, “Aslında uygulanan bu yöntemle kadına yönelik şiddet kolluk eliyle işlenmekte ve meşrulaştırılmaktadır. Yakın zamanda, 10 Şubat'ta kadınların barış talebiyle yapmak istedikleri yürüyüşe bir müdahale olmuştu ve kadınlara ciddi anlamda bir işkence uygulandı. Aralarında kanser ve epilepsi hastası olan kadınlar, ters kelepçeyle darp edilerek gözaltına alınmıştı. Biber gazına maruz kalan kadınlar, otobüs içerisinde baygınlık geçirmelerine rağmen saatlerce bekletilmişti. Avukatlar olarak görüşmeler yaptık, ona rağmen kadınlara yönelik işkence devam etti ve uzun bir süre sonra hastaneye sevkleri yapıldı. Muayenelerin ardından doktorlar tarafından verilen raporlarda darp yer almış, akabinde avukatlar tarafından işkenceye yönelik suç duyuruları yapılmıştır. Bu anlamda, şu an Van’da kadınlar üzerinden yürütülen politik bilinçli bir işkence süreci söz konusudur” dedi. 

 

‘İşkenceye dair hukuki süreç yürüteceğiz’

 

Zeynep Demir, Kürt kadınların irade gaspına karşı demokratik haklarını kullandıkları için keyfi bir şekilde darp edilerek gözaltına alındığına dikkat çekerek, hukuksuz bir sürecin yürütüldüğünü belirtti.  Zeynep Demir, şu sözleri kullandı: “Anayasa’nın 34’üncü maddesinde vatandaşların demokratik bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak Van’da bu hak tamamen yok sayılmakta, hukuksuz bir süreç devreye sokularak kadın, yaşlı, çocuk demeden herkese yönelik darp ve işkence uygulanmaktadır. Bu anlamda, bizler hukuki süreçleri elbette yürüteceğiz. Ancak mevcut durumda savcılığın ve hakimliğin, somut delillerle ortaya konulan işkence vakalarına karşı resen harekete geçmesi gerekmektedir. Ne var ki, gelinen noktada bu sürecin işletilmediğini, aksine faillerin korunduğunu görüyoruz. Bizler hukuki süreci sonuna kadar takip edecek, suç duyurularında bulunacağız. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) süreçlerine kadar bu işkence ve kötü muamele vakalarını taşıyacağız. Bu anlamda, etkili kararların çıkacağını düşünüyoruz.”

 

‘Şiddet kolluk eliyle meşrulaştırılmaya çalışılıyor’

 

Zeynep Demir, Van’da seçilmiş kadınlara yönelik şiddetin açıkça ortaya çıktığını kaydederek, “Bu şiddetin, seçilmiş kadınlar nezdinde kolluk eliyle meşrulaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Bizler, Van’daki hukuk ve kadın örgütleri olarak, hukuksuz bir şekilde seçilmişlere yönelik bu saldırıların karşısında duracağız. Başlatılan hukuki süreçlerin de takipçisi olacağız” dedi. 

 

‘Kadına yönelik şiddetteki artışın en büyük sebebi cezasızlık’

 

Zeynep Demir, Wan’da hukukun ayaklar altına alındığını ve kadınlara yönelik şiddetin ciddi boyutlara ulaştığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Gözaltına alınan çok sayıda kişi, darp raporu alarak açıkça işkenceye maruz bırakıldıklarını ortaya koymuştur. Bu süreçte özellikle seçilmiş kadınlara yönelik bilinçli bir yönelimin olduğunu görüyoruz. Milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları, toplumun iradesini temsil eden seçilmiş kişiler olmalarına rağmen, kolluk güçlerinin korunacağının bilinciyle hareket ettiğini anlayabiliyoruz. Milletvekillerinin dokunulmazlığı vardır ve onlara yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştiğinde, bu fiili işleyenlerin cezalandırılması gerekir. Ancak burada, kolluk güçlerinin seçilmişlere yönelik pervasız tutumu, işkence ve kötü muamele boyutuna ulaşmış durumdadır. Bu da bizlere, kadınlara yönelik şiddette faillerin korunduğunu ve hukuki süreçlerin cezasızlıkla sonuçlanacağının bilinciyle hareket edildiğini gösteriyor. Aslında biz kadın örgütleri olarak, kadına yönelik şiddetin artmasının en büyük sebebinin cezasızlık olduğunu sürekli dile getirmemizin nedeni de budur. Mevcut süreçlerin cezasızlıkla sonuçlanması, diğer şiddet faillerine cesaret vererek, hukuki anlamda korunmalarına ve aklanmalarına yol açıyor.”

 

Son olarak, kadına yönelik şiddete dair sürecin takipçisi olacaklarını kaydeden Zeynep Demir, “Hukuki mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” diye ekledi.