Mîdye Miqted

 

HABER MERKEZİ – Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılara tepki gösteren kadınlar, barajın yalnızca bir su ve enerji kaynağı değil, aynı zamanda direnişin sembolü olduğunu vurgulayarak, “Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

 

Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları tüm şiddetiyle devam ediyor. Saldırıların en yoğun yaşandığı yerlerden biri olan Tişrîn Barajı’nda nöbet tutan siviller, hedef olmaya devam ediyor. Şimdiye kadar gerçekleşen saldırılarda tiyatrocu, gazeteci ve sağlık çalışanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi de yaralandı.

 

Bu saldırılara karşı halk, özellikle kadınlar ön saflarda yer alarak direniş kararlılıklarını açıkça ortaya koyuyor. Heleb’deki kadınlar, Tişrîn Barajı’nın stratejik önemine ve hayatlarındaki yerine dikkat çekerken, saldırılara karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini dile getiriyor. Kadınlar, barajın yalnızca bir enerji ve su kaynağı değil, aynı zamanda direnişin bir sembolü olduğunu belirtiyor.

 

JINNEWS’e konuşan kadınlar, saldırılara karşı sergilenen net ve kararlı duruşun süreceğini vurguluyor. Direnişin öncelikle kadınların omuzlarında yükseldiğini ifade ediyorlar.

 

‘Direnişimiz asla son bulmayacak’

 

İlfet Elî Beko, Tişrîn Barajı’na yönelik saldırıların devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Türk devletinin uçaklarıyla Tişrîn Barajı’na düzenlediği saldırılar sürüyor. Ancak halk, barajda direnişini sürdürüyor. Türk devleti şunu çok iyi bilsin ki, savaşçılarımız ve halkımız barajda onurlu bir direnişe imza atıyor. Türk devleti bu direnişi asla sona erdiremez.”

 

 ‘Siviller hedef alınıyor’

 

Türkiye’nin saldırılarda sivilleri hedef aldığına dikkat çeken İlfet Elî Beko, şu ifadeleri kullandı: “Türk devleti, kendi zayıflığı ve çaresizliği nedeniyle barajda nöbet tutan sivilleri hedef alıyor. Eğer gerçekten bir gücü varsa, gelsin bizim güçlerimizle (QSD) savaşsın. Ancak sivillere saldırması insanlığa sığmaz. Nerede insanlık?”

 

 ‘Tişrîn Barajı’nı savunacağız’

 

Halkın direnişteki kararlılığına vurgu yapan İlfet Elî Beko, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk devleti, tüm gücüyle halka saldırmaya devam ediyor. Ancak barajı savunmak bizim hakkımızdır. Çünkü o barajdan suyumuzu ve geçimimizi sağlıyoruz. Eğer Türk devletine karşı şehitlik mertebesine ulaşsak bile mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İşgale karşı her zaman ayakta kalacağız. Ölümden korkmuyoruz, çünkü ölümden daha büyüğüz.”

 

‘Türk devletinin hayalleri gerçekleşmeyecek’

 

Remiziya Salih, Türkiye’nin saldırılarına yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Türk devleti, uçakları ve çeteleriyle Tişrîn Barajı’na aralıksız saldırılar düzenliyor. Amaçları bu direnişçi halkı yok etmek ve ortadan kaldırmak. Ancak Türk işgal devletinin bu hayalleri asla gerçekleşmeyecek.”

 

‘Direniş nöbeti devam ediyor’

 

Saldırılar karşısında halkın direnişini sürdüreceğini belirten Remiziya Salih, şu ifadeleri kullandı: “Türk devleti, sivilleri hedef alarak halkın direniş ruhunu kırabileceğini sanıyor. Ancak bu hayalleri kabusa dönüşecek. Bugün birimiz şehit olsa, binlercesi onların intikamını alacak. Bu yüzden Türk devletinin saldırıları, kendi sonunu hazırlayacak. Biz direniş nöbetimize devam ediyoruz.”

 

‘Biz varız ve var olacağız’

 

Remiziya Salih, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Türk devletinin sistematik saldırılarına karşı bir an olsun direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz varız ve var olmaya devam edeceğiz. Tişrîn Barajı’nı Türk devleti ve onun çetelerine mezar yapacağız.”