Taraha Hüseyin: Sayın Öcalan’ın çağrısı hepimizin sorumluluğunda 2025-05-17 09:03:55   Dilan Babat   SILÊMANÎ - NADA Kongresi’ne katılan Tevgera Azadî eski Eş Genel Başkanı Taraha Hüseyin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının sadece Kürtlere değil, tüm dünyaya olduğunu belirtti. Taraha Hüseyin, bu çağrının sorumluluğunun dünya kadınları, kadın hakları savunucuları ve kadın mücadelesi verenler için de geçerli olduğunu kaydetti.   Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA), Silêmanî’de birinci kongresini üç günlük programla gerçekleştiriyor. Kongreye; Orta Doğu, Kürdistan, Türkiye, Kuzey Afrika, Kuzey Doğu Suriye ile birçok ülkeden kadınlar katıldı.   Kongrenin birinci gününde iki oturum gerçekleşirken, birinci oturumda “3. Dünya Savaşı ilan edilmemiş, kadın-kırım savaşıdır” başlıklı oturumda, “3. Dünya Savaşı’nda Orta Doğu’daki aşamaları”, “Kadına karşı ataerkil tahakküm aracı olarak ulus devlet modeli ve demokrasinin olmayışı”, “Siyasal İslam’ın yükselişinde araçsallaştırılan kadın bedeni”, “Ataerkil sistem hukukla kadın kırımını meşrulaştırıyor”, “Küresel kapitalist sistemin ekolojik kırıma karşı kadın mücadelesi” başlıkları tartışılırken, ikinci oturumda “Orta Doğu’da Tarihsel Kadın Mücadelesi”, “Anacıl Toplum Mirası”, “Kadınların Toplumsal-Kültürel Varlığı Yaşatma ve Geliştirmedeki Rolü”, “21. yüzyılda Kadın Mücadelesi Düzeyi - Zorluklar - Fırsatlar”, “Güney Kürdistan’da Kürt Kadın Gerçekliği” başlıkları üzerinde sunumlar yapıldı.   Ulus devlet, kadın kırımı, cezasızlık politikaları, ekolojik talan gibi birçok konuda sunumun gerçekleştiği konferansta sık sık Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm paradigmasının, kapitalist moderniteye bir cevap olduğu vurgulandı.   Tevgera Azadî eski Eş Genel Başkanı Taraha Hüseyin kongrede ele alınan konulara ilişkin JINNEWS’e konuştu.   ‘Bir araya gelmemiz mücadelemizi daha da büyütecektir’   Birçok kadının NADA’nın kongresine katıldığını ve kadınların yaşadıkları sorunları tartışmak için bir arada bulunduğunu dile getiren Taraha Hüseyin, “21’inci yüzyılda kadınlar, sorunlarına nasıl çözüm bulacağını, özgürlük ve mücadelelerini nasıl birleştireceklerini konuşuyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, kadınların yaşadıkları sorunlar hep aynı ve bu sorunlara karşı çözüm de bir. Böyle bir konferansı Orta Doğu’da kaosun yaşandığı bir dönemde kadınlarla bir araya gelerek gerçekleştiriyoruz. Kadınların sorunlarını tartışmak ve ona çözüm bulmak için buradayız. Üstümüze düşen ne görev varsa onu yapmaya hazırız. İnanıyorum ki bir araya gelmemiz, mücadelemizi daha da büyütecektir” dedi.   ‘Sürece destek vermemiz gerekiyor’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına değinen Taraha Hüseyin, Abdullah Öcalan’ın küçük bir imkânı olduğunda bunu barış için kullandığını ve barış inisiyatifinin Abdullah Öcalan’ın elinde olduğunu kaydetti. Taraha Hüseyin, “Özgürlük isteyen Kürtler için bir takım kimlikler yakıştırılmaya çalışılıyor; ‘terör ve terörist’ gibi. Bunlar ahlak dışı ve gerçeklikten uzak söylemler. Bütün dünya anladı ki; Sayın Öcalan’ın attığı adımla beraber Nobel Barış Ödülü’ne aday. Çağrısı barış üzerine kurulmuş bir çağrıdır. Devamı, kalıcı barışın sağlanması içindir. Çok önemlidir. Güney Kürdistanlı bir siyasetçi olarak olumlu görüyorum, kendimi aynı zamanda sorumlu hissediyorum. Sayın Öcalan’ın çağrısı sadece Kuzey Kürtlerine yapılmış bir çağrı değil, tüm dünyaya yapılmış bir çağrıdır.    Bütün dünyaya ve özellikle Orta Doğu’da özgürlük isteyenler için önemli bir çağrıdır. Bu çağrıyı karşılıyoruz, destek de veriyoruz ve omzumuza düşen her şeyi yaparız. Türkiye devleti ile Sayın Öcalan arasında yürütülen bu barış sürecinde bize düşen görevi yapmamız gerekiyor. Sadece Kürtler için değil, Türkiye halkları için de geçerli. Birlikte özgür, eşit yaşamak için bir arada yaşamak hali siyasete, toplumsallığa ve birçok alana sirayet ediyor. Bu çağrının sorumluluğu dünya kadınları için, kadın hakları savunucuları için, kadın mücadelesi verenler içindir. Sayın Öcalan’ın elini güçlendirmek için bu süreçte bize düşen nedir, onu iyi bilmemiz lazım. Bu ölümler, kayıplar yaşanmasın diye bu sürece destek vermemiz gerekiyor” diye konuştu.    Tevgera Azadî hakkında   Irak Yüksek Yargı Konseyi, 6 Ağustos 2024 tarihinde Tevgera Azadî ve Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ) dahil olmak üzere üç siyasi partinin kapatılmasına karar vermişti. Irak yargısı bu kararı, Türkiye ile geliştirdiği ilişkilerin bir sonucu olarak Türkiye’nin baskıları sonucunda almıştı.