Uyuşturucuya karşı toplumsal seferberlik: Şiyar Be 2025-04-23 09:02:17   Şehriban Aslan    AMED - Madde bağımlılığı ve uyuşturucuyla mücadele etmek için Amed’de çok sayıda kurum bir araya gelerek “Şiyar Be” platformunun deklaresini 26 Nisan’da yürüyüşle ilan edecek.   Kürdistan’ın dört bir yanında devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları, her geçen gün halkın gündelik yaşamına daha doğrudan ve yıkıcı biçimlerde müdahale ediyor. Başta Amed olmak üzere, ziyaret edilen her kentte halkın ortak kaygısı açık: Madde bağımlılığı ve fuhuş çeteleri. Bu sorunlar, sadece bireysel  kaygılar değil; aynı zamanda sistematik politikaların bir sonucu olarak görülüyor. Ancak sessizlik artık yerini dayanışmaya bırakıyor. Amed’de faaliyet gösteren demokratik kurumlar, bu karanlığa karşı güçlü bir yanıt vererek, “Şiyar Be” platformu kuruldu.   Madde bağımlılığı ve fuhuşla mücadele etmeyi amaçlayan platform, 26 Nisan’da Sümerpark’tan Keçiburcu’na yapılacak yürüyüşle kuruluşunu kamuoyuna duyuracak. Platformun Eşsözcüsü Avukat Gülşen Demir, platformun hedeflerine ve planlarına dair bilgi verdi.   ‘Madde yaşı 9’a inmiş’   Demokratik kurumlar öncülüğünde bir araya geldiklerini söyleyen Gülşen Demir, 5 aydır bunun çalışmalarına başladıklarını belirtti. Gülşen Demir, “Kürdistan’da Amed başta olmak üzere diğer kentlerde özel savaş politikalarına dönük özellikle genç kadınların, çocukların, gençlerin, mağdur olmasına sebep olan bir takım bağımlılıklarla iç içe olduğunu gördük. Bu nasıl oldu? Birçok kurumumuz, belediyeler, STK’ları öncülüğünde çeşitli saha araştırmaları yapılmış ve madde kullanma yaşının 9 yaşına indiği çeşitli tespitlerle karşılaştık. Bu gerçekliği öğrenmek bizi gerçekten incitti ve dehşete düşürdü. Sistemin özellikle yöneldiği bir kesimin farkındayız. Bizler demokratik kurumlar ve temsilcileri olarak konuyla ilgili bir mücadele hattının oluşması gerektiğinin farkına vardık” dedi.    Platformun aşamaları   Platformu kurma aşamalarını anlatan Gülşen Demir, “Bununla alakalı neler yapıldı? Bir platform kurma gerekliliği ortaya çıktı. Bu platformumuzun ismini ‘Şiyar be’ olarak belirledik. Bu aşamada özellikle Diyarbakır’da bulunan birçok kuruma ziyaret gerçekleştirdik. Yaşanmış dünya örneklerini, farklı farklı önerileri, bu kurumlarımızdan toplamaya çalıştık. Kurumlar bizlerle önerilerini paylaştı. İlerleyen zamanlarda kurumlarımızın desteğiyle özellikle ailelerle iletişimimizi sağlayacağız. Bu konuyla ilgili bir mücadele hattı geliştirmeye çalışıyoruz. 26 Nisan’da bir yürüyüşle platformumuzu deklare etmeyi planlıyoruz” şeklinde belirtti.   ‘Madde bağımlılığı bir kesimi zenginleştiriyor’   Sistemin, insanları yoksullukla başa çıkma konusunda çeşitli zorluklarla karşı karşıya bıraktığına dikkat çeken Gülşen Demir, yoksulluğu ortadan kaldırmak adına çok farklı yöntemlerin denettirildiğini ifade etti. Gülşen Demir şunları söyledi: “Yoksullukla ancak sistemin belirlediği sınırlar çerçevesinde başa çıkabilirsiniz. Bu da maalesef fuhuş ve madde bağımlılığı gibi yollarla mümkün kılınıyor. Özellikle annelerin en çok yakındığı konu, çocuk yaşta olan evlatlarının madde bağımlılığıyla mücadele etmek zorunda kalmaları. Biliyorsunuz ki düşünmeyen gençlik, sistemin her zaman arzuladığı bireylerdir. Ne yazık ki bazı çevreler, yapmak istedikleri her şeye bu şekilde kolaylıkla ulaşabileceklerine inanıyor. Çocukların ve gençlerin madde bağımlılığı, bir kesimin zenginleşmesine hizmet ediyor. Bununla da kalmayıp, sistemin arzuladığı gençliği şekillendiriyor. Anneler, madde bağımlısı çocuklarının ciddi sağlık sorunları yaşadığını dile getiriyor. Bu nedenle sağlık kurumlarının bu konuda özellikle bazı çalışmalar yürütmesi gerekmektedir. Biz platform olarak, bu sürece geç kalınmadan, henüz başlamadan önce müdahale edilmesi gerektiğini savunuyoruz ve buna yönelik pratik çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca, mesleğim gereği bu çocukların ne kadar ağır cezalarla karşı karşıya kaldıklarını da gözlemliyorum. Bu durum hem sağlıklarını ciddi şekilde tehdit ediyor hem de uzun yıllar cezaevinde kalmalarına neden oluyor.”   Herkes platformumuza sahip çıksın   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından bir sürecin başladığını anımsatan Gülşen Demir, “Demokratik toplumu sağlayabilmenin temel ayağının özellikle düşünebilen, çeşitli bağımlılıktan uzaklaştırılmış gençliğin, insanlığın, kadınların öncülüğünde onurlu bir barış sağlanabilir. Bu anlamda özellikle 26 Nisan’da başlatacağımız yürüyüş ve platformumuzun deklarasyonuna tüm halkımızı, gençleri özellikle de anneleri ve genç kadınları davet ediyoruz. Platformumuzun amacına ve platformumuza sahip çıkmasını çok önemsiyoruz” çağrısında bulundu.