Serra Bucak BM Kadın Liderliği Zirvesi’nde konuştu 2025-03-14 15:10:50     HABER MERKEZİ - Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, BM Kadın Liderliği Zirvesi’nde Amed’deki kadın odaklı yerel yönetim anlayışını ve Kürt kadın hareketinin mücadelesini anlattı. Serra Bucak, kayyım politikalarına tepki göstererek, kadınların barış sürecindeki rolüne vurgu yaptı.    Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun 69’uncu oturumu kapsamında New York’ta düzenlenen Kadın Liderliği Zirvesi, kadınların yerel yönetimlerdeki rolünü güçlendirmeyi, toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı yönetişim modellerini tartışmayı ve feminist politikaların 2030 Gündemi çerçevesinde nasıl uygulanabileceğini ele almayı amaçladı. Zirvede, BM’nin Yüksek Düzeyli Siyasi Forumu’nda sunulacak Küresel Yerel ve Bölgesel Yönetimler Görev Gücü’nün SDG 5’in Yerelleştirilmesi Raporu da değerlendirildi.   Dünyanın dört bir yanından belediye başkanları, uluslararası kuruluş temsilcileri ve feminist liderlerin katıldığı zirvede, Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak da yer aldı. "Pekin+30'un Yerelleştirilmesi: Belediye Hareketi, Eşitlik ve Demokrasiye Giden Yola Öncülük Ediyor" başlıklı oturumda konuşan Serra Bucak, Amed’de uygulanan kadın odaklı yerel yönetim anlayışını ve Kürt kadın hareketinin mücadelesini anlattı.   Zirvede yaptığı konuşmada, toplumsal cinsiye eşitliğinin yerelden küresele taşınmasının önemine dikkat çeken Serra Bucak, "Burada, kadınların liderliğini güçlendirmeyi amaçlayan böylesine önemli bir zirvede bulunmaktan büyük onur duyuyorum. Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanı olarak yalnızca bir yerel yönetici değil, aynı zamanda bir aktivistim. Kürt kadınları tarih boyunca yalnızca kendi özgürlükleri için değil, tüm halkların özgürlüğü için mücadele etti. Bu mücadeleyi küresel düzeyde daha görünür hale getirmek bizim sorumluluğumuz” dedi.    Kadınların yerel yönetimlerde karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması gerektiğini vurgulayan Serra Bucak, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışını hayata geçirdiklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Eş başkanlık sistemi, yalnızca yetki paylaşımı değil, kadın meclislerinden kadın koordinasyonlarına kadar uzanan özgün bir demokratik mekanizmadır. Ancak biliyoruz ki, eşit temsil yalnızca politik irade ile sağlanamaz. Gerçek değişim, güçlü yasal çerçevelerle mümkün olabilir."   ‘Kadın kazanımları hedefleniyor’   Türkiye’deki DEM Partili belediyelere kayyım atanmasının halkın iradesine olduğu kadar kadın mücadelesine de bir saldırı olduğunu vurgulayan Serra Bucak, "Belediyelerimize kayyım atanarak halkın iradesi gasp edildi. Ancak bu sadece seçilmiş yöneticilere değil, kadınların yerel yönetimlerdeki kazanımlarına da doğrudan bir saldırıdır. Kadın mücadelesi ulusal sınırlarla kısıtlanamaz. Yerelde kadınların varlığını korumak ve güçlendirmek için uluslararası dayanışmayı büyütmek zorundayız” diye konuştu.    Kadın hareketi ve barış süreci    Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne dair yürütülen görüşmelere değinen Serra Bucak, kadınların barış süreçlerinde asli bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, BM’nin 1325 sayılı kararını vurguladı. Serra Bucak, "Kadınlar, barış sürecinin temel unsuru olmalıdır. BM’nin 1325 sayılı kararı, kadınların barış ve güvenlik politikalarında aktif rol almasını öngörüyor. Kürt kadın hareketi, yalnızca kendi halkı için değil, tüm bölgenin barışa ulaşması için en büyük güçlerden biridir” dedi.    ‘Özgür toplum kadın özgürlüğüyle mümkündür’   Serra Bucak, toplumsal eşitsizliklerin ancak kadınların ekonomik, politik ve sosyal yaşamda tam anlamıyla özgür olmasıyla ortadan kaldırılabileceğini ifade ederek, "BM’nin 2030 Gündemi’nin başarısı, toplumsal cinsiyet eşitliğini merkeze alan bir yaklaşımla mümkündür. Yoksulluğun, eşitsizliğin ve adaletsizliğin son bulması, ancak kadınların ekonomik, politik ve sosyal hayatta tam anlamıyla özgür olmasıyla sağlanabilir. Biz bu mücadeleyi yerelden küresele taşımaya devam edeceğiz. Eşit, adil ve özgür bir toplum ancak kadınların özgürlüğüyle mümkündür” sözlerine yer verdi.    Serra Bucak, konuşmasını "Jin, Jiyan, Azadî!" sloganıyla tamamladı.