
Wan’da HDK operasyonuna tepki: Bu bir kumpas davasıdır

2025-02-23 13:43:22


	&nbsp;

	&nbsp;

	WAN – &nbsp;HDK’ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınan 51 kişiden 30’unun tutuklanmasına tepki gösteren DBP, DEM Parti ve TJA, Wan'da düzenledikleri açıklamada, "Bu bir kumpas davasıdır, arkadaşlarımızı serbest bırakın" çağrısında bulundu.

	&nbsp;

	Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, çoğu bileşenlerden oluşan ve aralarında gazetecilerin de olduğu 51 kişi gözaltına alındı. Daha sonra adliyeye sevk edilen 51 kişiden 30’u &nbsp;tutuklanarak cezaevine gönderildi. HDK’ye yönelik baskılara ise tepkiler gelmeye devam ediyor.&nbsp;

	&nbsp;

	Wan’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan il ve ilçe örgütleri ile Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, Feqiyê Teyran Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklama sırasında “Yaşasın halkların kardeşliği” ve “HDK biziz buradayız” sloganları atıldı.

	&nbsp;

	Açıklama metnini, DBP İl Yöneticisi Mehmet Emin Kutas okudu.

	&nbsp;

	‘Bir hukuk felaketidir’

	&nbsp;

	Yargının iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğünü vurgulayan Mehme Emin Kutaz, &nbsp;AKP iktidarının hukuksuzlukta, darbecilikte, siyasal ve toplumsal güçlerin tamamına yönelik düşmanca saldırılarda bulunduğunu söyledi. Mehmet Emin Kutaz, “HDK’ye yönelik gerçekleştirilen ve aralarında MYK üyelerimiz Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu, önceki dönem MYK üyelerimiz, HDK önceki dönem Eş Sözcüsü Esengül Demir’in de bulunduğu 50 kişinin gözaltına alındığı ve 30 kişinin tutuklandığı operasyon tam bir hukuk felaketidir. Bu operasyon sonucunda 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verilmiş, 7 kişi de adli kontrol kararı ile serbest bırakılmıştır. Bu operasyonla yargı, iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğünü ve hukukun hiçbir ilkesini takmadığını bir kez daha ilan etmiştir. Gözaltı gerekçeleri, hem adli kontrol ve ev hapsi hem de tutuklama gerekçeleri hukuk metinleri değil, iktidarın muhalifleri tasfiyesine yönelik siyasal kumpas metinleridir” dedi. &nbsp;

	&nbsp;

	‘Bu yargılama büyük bir kumpastır’

	&nbsp;

	Mehmet Emin Kutaz, alınan kararların, kullanılan dilin ve verilmek istenilen görüntü ve algının siyasi olduğunun altını çizdi. Savcılık yazılarının ve oluşturulan kararların fütursuzca hazırlandığını da sözlerin ekleyen Mehmet Emin Kutaz, şöyle devam etti: “İleri sürülen mesnetsiz iddiaların temel dayanağı ‘siz neden iktidara karşı örgütleniyorsunuz, neden siyaset yapıyorsunuz’ suçlamasıdır. Yargı, iktidara karşı muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir. Bu yargılama büyük bir kumpastır. Suçlama konusu yapılan ortam dinlemelerinin, tape kayıtlarının çoğu 2011, 2012, 2013 yıllarında, yani çözüm sürecini boşa çıkarmaya çalışan ve iktidarın Fetö’cü olarak nitelendirdiği yapının yargısı ve kolluğu tarafından oluşturulmuştur. Bunlar hukuk dışı elde edilmiştir. AKP iktidarı, o dönemdeki ortağının yarım bıraktığı kumpası bugün kendi yargısıyla tamamlamak istemektedir.”

	&nbsp;

	‘Kent uzlaşısına karşı kurulan bozguncu bir anlayış’

	&nbsp;

	Mehmet Emin Kutaz, devamında şöyle konuştu: “Bu kumpas, toplumsal birlikteliği ve siyasal ortaklığı kapsayan ‘Kent Uzlaşısına’ karşı kurulan bozguncu bir anlayışa dayanmaktadır” dedi. HDK’nin seçimlerde “Kent Uzlaşısı” kararını verdiği iddialarının yalan olduğuna dikkat çeken Mehmet Emin Kutaz, “Bir kez daha söyleyelim ki; ‘Kent Uzlaşısı’nı suçlama konusu yapmak, ‘iktidara karşı bir araya gelmeyin, ortak mücadele yürütmeyin, ortak hareket etmeyin’ demektir. Kürt-Türk birlikteliğini dinamitleme anlayışıdır. Bölücü ve ayrıştırıcı bir zihniyetin ürünüdür. ‘Kent Uzlaşısı’ kararını partimiz vermiştir ve onurla da bu kararın arkasında durmuştur. Bu karar pek çok yerde yerel yönetimlerin el değiştirmesini sağlamıştır. İşte bu operasyon bu nedenle bir intikam operasyonudur. Bu zihniyetle oluşturulan iddialar HDK’yi değil eşit, özgür ve bir arada yaşama hedefine karşı açık ve aleni bir saldırıdır” diye konuştu.

	&nbsp;

	'Arkadaşlarımızı serbest bırakın'

	&nbsp;

	Son olarak mutlakça rejimin kendi sonunu kendi elleriyle getirdiğini belirten Mehmet Emin Kutaz, iktidarın topluma büyük acılar yaşatarak ülkeyi uçuruma sürüklediğini söyledi. Mehmet Emin Kutaz, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Biz ülkenin uçuruma sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Partimiz bu gidişata dur diyecektir. Bir kez daha söylüyoruz; Kumpas davalarına son verin. Cezaevlerinde rehin tuttuğunuz ve hukuksuzca tutukladığınız arkadaşlarımızı serbest bırakın.”

	&nbsp;

	Açıklama, alkış ve sloganlarla son buldu.

	&nbsp;

	&nbsp;

	&nbsp;

	&nbsp;