Dr. Noemi Levy-Aksu: Toplumsal barış için geçmişle yüzleşmek önemli 2025-02-13 09:02:25        Elfazi Toral   İSTANBUL – Toplumsal barış için yürütülen tartışmaları değerlendiren Hafıza ve Barış Çalışmaları Direktörü Dr. Noemi Levy-Aksu barış zemininin inşası için geçmişle yüzleşmenin önemli olduğunun altını çizerek “Geçmişle yüzleşme meselesi toplumsal barış için önemli. Sadece çatışmalara son vermek için veya bir dönemi kapatmak için değil, bir farklı bir toplumu inşa etmek için gerekli” dedi.   Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) hafta sonu “Halkların eşit ve özgür yaşamı yolunda, çözüm barışta” şiarıyla uluslararası konferans gerçekleştirdi. Konferansta Kürt sorununun tarihsel çıkışına, çözüm modeline ve Kürtlerin taleplerine ilişkin değerlendirmeler yapılırken, tüm kesimlerin çözüm için rol üstlenmeleri vurgusu öne çıktı.    Konferans katılımcılarından Hafıza Merkezinde Hafıza ve Barış Çalışmaları Direktörü Dr. Noemi Levy-Aksu, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.   Geçmişle yüzleşmek   Dünya genelinde bir “barış süreci” söz konusu olduğunda ilk ortaya çıkan meselelerden bir tanesinin geçmişle yüzleşme olduğunu söyleyen Noemi Levy-Aksu, geçmişte yaşanan tüm hak ihlalleri ile yüzleşmek ve hesaplaşmak gerektiğini belirtti. Noemi Levy-Aksu, “Geçmişle yüzleşme ve hakikatlerin ortaya çıkarılması, bu konuda toplumsal farkındalık yaratmak bu barış sürecine eşlik eden bir boyut. Türkiye’de şu anda öyle bir süreç söz konusu değil. Bu da şu demek olmuyor. Geçmişle yüzleşmek geleceği itmek gerekiyor. Tam tersi spesifik kurumların veya spesifik geçiş dönemleri olmadan da geçmişle yüzleşmeyi düşünmek önemli. Neden önemli çünkü geçmişle yüzleşme meselesi toplumsal barış için önemli. Sadece çatışmalara son vermek için veya bir dönemi kapatmak için değil, bir farklı bir toplumu inşa etmek için gerekli. Devlete bir rol düşüyor ama öncelikle topluma bir rol düşüyor” şeklinde konuştu.   ‘Devlet politikalarının bu toplumda yol açtığı yaraları düşünmek gerek’    “Şu an barış süreci derken daha çok savaşa son vermek deniliyor ama aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğundan beri hatta Osmanlı’nın son döneminden beri  farklı guruplara özellikle Kürtlere yönelik baskı politikaları, asimilasyon politikaları, sömürgeci uygulamalara bakmak lazım” diyen Noemi Levy-Aksu, tüm baskı, katliam ve soykırım uygulamalarının kökenine inmek gerektiğinin altını çizdi. Noemi Levy-Aksu, “Bu savaşın sebepleri, bu savaşın köklerini savaştan önce yaratılan katliamları, faili meçhulleri, şiddet olayları, baskıcı politikalarına odaklanmak lazım. Bu da cumhuriyetin ana unsuru olan milliyetçiliği düşünmek ve bütün bunları kapsayıcı şekilde ele almak demek. Sadece bir fail aramak değil, genel olarak devlet politikalarına ve bu toplumda yol açtıkları yaraları düşünmek gerek. Hem dünya da hem Türkiye’de bu meselelerin ne kadar katmanlı olduğunu anlıyoruz. Toplumsal cinsiyet perspektifini katarak, çevre tahribatını da katarak, sosyo-ekonomik eşitsizlikleri de katarak bunları ayrı ayrı süreçler değil genel bir süreçten genel bir geçmişten bahsediyoruz. O geçmiş aynı zaman da bu günümüz. O yüzden bunları birlikte düşünmek birlikte ele almak lazım” dedi.   ‘Nasıl bir toplum istiyoruz?’   Noemi Levy-Aksu, “Nasıl bir toplum istiyoruz, nasıl bir devlet toplum ilişkisi istiyoruz, nasıl özgürlükler  istiyoruz, sorularını aklımızda tutarak bunları düşünmemiz lazım. O yüzden mesele sadece geçmişi anlamak değil bugünü ve yarını inşa etmek önemli. Farklı toplumsal kesimlerin taleplerini, deneyimlerini, hafızalarını dinlemek lazım. Ve bir araya getirmek lazım. Bu da daha katılımcı daha diyalog ve toplumsal müzakere ile mümkün olacak. Ana mesele olarak Kürt sorunu ve Kürtlerin özgürlüğü meselesi ve haklarından bahsediyoruz. Genel olarak bir demokrasi meselesi var, bir hak meselesi var, bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği var. Ve burada da barış derken toplumsal barış derken çatışmasızlık ötesinde bir şeyden bahsediyoruz. Şu an da devletin ve hükümetin yaptığı gibi bir ‘güvenlikçi’ ya da ‘terörle mücadele’ paradigmasıyla değil, daha toplumsal barış açısından ele almak ve bunu yapmak için tüm toplumsal kesimlerden görüş alarak hareket etmek gerek lazım” değerlendirmesi yaptı.   ‘Barışı toplumsal olarak inşa etme adımlarını düşünmemiz lazım”   Çözümün barışta olduğunu ancak çözümün amacına da odaklanmak gerektiğini paylaşan Noemi Levy-Aksu, şunları belirtti: “Çözüm toplumsal barış ve toplumsal barışı, demokrasiyi de içerecek, farklılıkları da içerecek olan barıştan bahsedersek çözüm barışta olur. Yoksa yine çok büyük hayal kırıklarına ve iktidarı da güçlendirecek eğilimlere tanık olunur. O yüzden öncelikle barıştan ne anlıyoruz ve barışı toplumsal olarak inşa etmek için nasıl adımlar atabilirizi düşünmemiz lazım.”