Direnişten net mesaj: Dertleri çözüm ve barış değil 2025-01-19 13:23:37   MERSİN- Akdeniz Belediyesi önünde başlatılan nöbet direnişinde yapılan açıklamada, AKP ve MHP iktidarının Kürt sorununda çözüm ve barış odaklı bir yaklaşım sergilemediği vurgulandı.   Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet eylemi 10’uncu gününde sürüyor. Polis ablukasındaki belediyenin önünde bir araya gelen kitle açıklama yaptı. Açıklamaya, Halkevleri MYK Üyesi Çiğdem Serin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Öznur Bartın, Mahmut Dindar, Perihan Koca ve Ali Bozan, Mersin Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile sivil toplum örgütü temsilcileri katılım sağladı. Direniş ezgileri ve alkışlarla başlayan nöbete katılanlar sık sık; "Seçilmiş başkanlar irademizdir", "Kayyuma hayır, iradeye saygı", "Hırsızlar gidecek halk kalacak" ve "Hırsız kayyum Akdeniz'den defol" sloganlarını attı.    ‘Kayyım gasp ve talandır’    Açıklamada ilk olarak konuşan Akdeniz Belediyesi Meclis Üyesi Feride Aslan Bilgiç yaptı.  Feride Aslan Bilgiç, kayyımın darbe olduğunu belirterek, seçimde 47 bin 843 oy alıp, belediyeyi 9 bin oy farkla kazandıklarını anlattı. Feride Aslan Bilgiç, tutuklanan belediye eşbaşkanlar ile meclis üyelerinin suçsuz olduğunu ifade ederek, halkın, iktidardan irade gaspında vazgeçmesini istediğini vurguladı. Feride Aslan Bilgiç'in ardından Halkevleri MYK Üyesi Çiğdem Serin, konuştu. İrade gaspını kınayan Çiğdem Serin, kayyımın gasp ve talan olduğunu dile getirdi.   ‘İktidarın derdi çözüm değildir’   Sadece Akdeniz halkının değil bu ülkede yaşayan milyonların iradesinin gasp edildiğini ifade eden Çiğdem Serin, "Şu gördüğünüz polis bariyerleri de bu ülkedeki faşizmin gerçek resmidir.  Kürt sorununu çözeceğini iddia edenler Kürt halkının temsilcilerine saldırmaya devam ediyor. Halkın seçilmiş başkanlarının yerine kayyum atamaya, belediyeleri gasp etmeye devam ediyor. Çözüm dediklerini görüyoruz bugün. AKP, MHP iktidarını, Kürt sorununda derdi çözüm ve barış değildir. Bu ülkede gerçek barış, bu ülke halklarının taleplerinin koşullarda kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin tanındığı ülkede demokrasinin, adaletin sağlandığı, emeğin haklarının sağlandığı koşullarda mümkündür. Ama karşımızda hukuksuz faşist bir iktidar var. Savaş açmış bir iktidar var. Kendisinden olmayan her kesimi suçlu ilan etmeye çalışıyorlar" dedi. Çiğdem Serin, son olarak ise ortak mücadele çağrısında bulundu.    ‘Belediyemizi alana kadar burada olacağız’   Çiğdem Serin'in sonra Barış Annesi Raziye Soner konuştu. Artık korkulacak bir hallerinin kalmadığını ve belediyeye atılan kayyımı lanetlediğini ifade eden Raziye Soner, tutuklananlar serbest bırakılana kadar ve kayyım uygulamasından vazgeçilene kadar burada olup kanlarının son damlasına kadar mücadele edeceklerini sözlerine ekledi. Raziye Soner, "Biz tutuklanmaktan, öldürülmekten korkmuyoruz. Biz buradayız. Bizim çocuklarımızı gözlerimizin önünde öldürülürken ve ezilirken o acı halen kalbimizdedir. Artık korkulacak hiçbir şey kalmadı. Belediyemize tayin edilen kayyumu lanetliyoruz. Bizler eşbaşkanlarımızı istiyoruz onlar çıkmayana kadar burada olacağız. Bizler tutuklamalardan ölümden korkmuyoruz. Bizleri korkutamazsınız Belediyemizi alana kadar burada olacağız. Yeter artık bu rezalete yeter. Biz barış anneleri olarak barış istiyoruz. Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz ve belediyemizi almayana kadar burada kalacağız" dedi.   ‘Halk iradesine sahip çıkıyor’   Açıklamada son olarak DEM Partili Mahmut Dindar konuştu. Mahmut Dindar şunları söyledi: "Ya bu annelerin istediği onurlu barışı yapacaksınız ya da iflah olmayacaksınız. Yüz senedir direndiğimiz gibi bundan sonra da her alanda, her yerde direnmeye devam edeceğiz. Ya bu ülkede birlikte bir barış arayacağız ya da direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Yok sayılan, yok saydığınız bütün halklar, bugün barış için elini uzatıyor. Ama AKP MHP faşist iktidarı sadece Kürtlerin kazanımlarını yok etmek için her türlü oyuna, her türlü siyasete başvuruyor. Sizler Kürdistan'da valilerinizle, kaymakamlarınızla, emniyet güçlerinizle seçimlere müdahil olmazsanız bir tane belediye alamazsınız. Bütün bunlara rağmen halklar iradesine sahip çıkıyor, Akdeniz'e çıktığı gibi.”   Açıklama alkışlarla sona erdi.