Qamişlo sınırından açıklama: Cenazeler ailelere teslim edilmeli 2025-01-08 15:25:33    MÊRDÎN - Nisêbîn-Qamişlo sınırında 27'nci gününde devam eden nöbet eyleminde yapılan açıklamada, katledilen gazetecilerin ailelerinin cenazelerini almak için Güney Kürdistan’a gitmek istediğini ancak 2 gündür Habur Sınır Kapısı’nda bekletildiği belirtilerek, bu insanlık dışı uygulamalara son verilmesi gerektiği çağrısı yapıldı.    Türkiye ile Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamîşlo sınırında devam eden sınır nöbeti 27'nci gününde devam etti. Nisêbîn-Qamişlo sınır kapısı önünde sürdürülen nöbet eylemine çok sayıda kişi katılırken, sabah saatlerinden itibaren alanda toplanan kitle "Bijî Berxwedana Rojava", "Jin jiyan azadî", “Özgür Basın onurumuzdur” sloganları ve halaylar eşliğinde nöbet eylemini sürdürdü. Nöbet alanına İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn Şubesi Yöneticileri, Musa Anter'in çocukları Dicle ve Rahşan Anter ziyaret ederken karşılıklı dengbêjlerle nöbet devam etti.    DEM Parti Mêrdîn Milletvekili George Aslan'ın aralarında olduğu kitle nöbet eylemi boyunca gelen ziyaretçilere eylemin amacını anlattıktan sonra gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.    Ziyaretçiler ve eylemcilerin bir araya gelmesinin ardından kitle saldırılara karşı açıklama yapıldı.“Bi rihê seferberiyê em ê şoreşa Rojava biparêzin” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan’ın fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.   ‘Onlar bu toprağın çocukları ve burada gömülmeleri gerekiyor’   MEBYA-DER Mêrdîn Eşbaşkanı Gurbet Tekin, “Bu kavganın son bulması için Rojava halkının yanındayız. Annelerin gözyaşı akmasın. Onlar insanlık onuru için savaşıyor. Orada inşa edilen sistem bugün tüm dünyaya bir örnek oluşturuyor. Ancak bu sisteme tahammül edemeyenler. Bu savaşın kimseye bir faydası yok. Bu savaş son bulsun. İmralı Ada Hapishanesine heyetimiz gitti ve orada Sayın Abdullah Öcalan 7 maddelik öneri sundu. Şu an siyaseten görüşmeler yapılıyor neye evrileceğini bilmiyoruz. Biliyorsunuz Rojava’da iki gazeteci arkadaşımız katledildi. Onlar bizim sesimizdi ve o yüzden hedef alındı. Aileler Semelka sınır kapısından cenazelerini alabilmek için Güney Kürdistan’a gitmek istedi. Ancak 3 gündür Habur Sınır Kapısında bekletiliyorlar. Bu insanlık dışı bir uygulamadır. Bu İslamiyet’e de aykırıdır. Dini vecibelerin yerine getirilmesini bile istemiyorlar. Herkesin gömülme hakkı vardır. Onlar bu toprağın çocukları ve burada gömülmeleri gerekiyor. Bir an önce cenazelerin ailelere teslim edilmesi gerekiyor. Ailelere yapılan işkencenin son bulması gerekiyor” şeklinde konuştu.    ‘Arkadaşlarımızın cenazeleri ailelerine teslim edilmelidir’   Ardından konuşan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili George Aslan, “Sadece Kürt değil Türk annelerinin de bizimle birlikte barış istemesi gerekiyor. Annelerin bir kısmının çocuğu toprakta bir kısmı ise cezaevinde ancak buna rağmen ‘barış’ demekten vazgeçmiyorlar. Her yerde kardeşlikten bahsediyorlar ama bu kardeşliğin nimetinden sadece Türk halkı faydalandı, Kürt halkı hiç faydalanmadı. Eşitlik tek bir halka uygulandı. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Artık Kürtler de eskisi gibi değil. Kürt halkı DAİŞ’e karşı savaştı. Ancak DAİŞ’e destek verenlerin de kim olduğunu biliyoruz. Kobanê’yi DAİŞ’in elinden kurtaranları ABD sarayda ağırladı. Bugün tüm dünya Kürtlerin Suriye’deki varlığının ve statüsünün kabul edilmesi gerektiğini ifade ederken, Türkiye bunu görmezden geliyor. Arkadaşlarımız iki gündür cenazeleri alabilmek için Habur Sınır Kapısında ‘sistem yok’ denilerek bekletiliyor. Bu kabul edilemez. Bir an önce arkadaşlarımızın cenazeleri ailelerine teslim edilmelidir. Kürt halkının önünü kimse alamaz” ifadelerini kullandı.   Açıklama, sloganlar eşliğinde son buldu.