Özgürlük mücadelesinde bir dönemeç: TJA 2024-11-20 09:09:13   Derya Ceylan   HABER MERKEZİ - Kürt kadınların özgürlük mücadelesindeki öncü örgütlenmelerden TJA, 8’inci yılında hem yerel hem uluslararası alanda kadın mücadelesini büyüterek erkek egemen zihniyet, yapılar ve devlet politikalarına karşı direnişi sürdürüyor.   Kürt kadınların özgürlük mücadelesinde önemli bir yapı taşı olan Tevgera Jinên Azad (TJA), kuruluşunun 8’inci yıldönümünde köklü geçmişi ve direniş geleneğiyle bir kez daha gündemde. 40 yılı aşan bir süredir Kürt kadınlar, hem ataerkil toplumsal yapıya hem de devletin baskıcı politikalarına karşı güçlü bir direniş sergiliyor. Kürt kadın hareketinin temelleri, 2003 yılında “Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez” ilkesiyle kurulan Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) ile atıldı. Bugün bu mücadele, TJA çatısı altında sürüyor ve dayanışma ruhuyla devam ediyor.   Kürt kadın Hareketi’nin kökeni ve ilkeleri   Kürt kadınlar, yalnızca siyasi partilerle sınırlı kalmayan bağımsız ve özgün örgütlenmelerle kadın hakları mücadelesini yükseltti. 2003’te kurulan DÖKH, kadınların kimlik ve cinsiyet eşitliği mücadelesini bir çatı altında toplarken, Kürt toplumunun dönüşümünde kadının rolünü merkeze koydu. DÖKH, ataerkil ve feodal yapıları eleştirerek “demokratik ulus” fikrini savundu ve kadın özgürlüğünü demokratikleşmenin temel taşı olarak niteledi.   Bu dönemde Kürt kadınlar, çeşitli kampanyalarla toplumsal farkındalık yaratmayı başardı. “Kimsenin Namusu Değiliz, Namusumuz Özgürlüğümüzdür” ve “Demokratik Özgür Toplumu Yaratalım, Tecavüz Kültürünü Aşalım” gibi kampanyalar, erkek egemen değerleri sorgulatarak Kürt toplumunda köklü değişimlere ön ayak oldu. Kadınlar, yalnızca yerel sorunlarla değil, Ortadoğu başta olmak üzere uluslararası kadın hareketleriyle diplomatik temaslar kurarak kadın mücadelesini küresel bir perspektifle ele aldı.   Yerel yönetimlerde kadın mücadelesi   Kadın hareketi, yerel yönetimlerde de tarih yazdı. 1999’daki HADEP dönemiyle başlayan bu süreçte Kürt kadınlar, belediye başkanlıkları ve meclis üyeliklerinde görev alarak yerel siyaseti dönüştürdü. 2004 yılında kadın kotası uygulaması başlatılarak Dersim ve Kürdistan’ın diğer kentlerinde kadın temsiliyeti artırıldı. Eşbaşkanlık sistemi, 2014 yerel seçimlerinde hayata geçirilerek kadınların siyasetteki temsiliyetini dünyada örnek gösterilecek bir modele dönüştürdü. Kadın dayanışma merkezleri, kadın sığınma evleri ve şiddetle mücadele birimleri kurulurken, toplumsal farkındalık kampanyaları kadın hakları mücadelesini daha da güçlendirdi.   Ancak bu ilerlemeler, 2016’daki kayyım politikalarıyla kesintiye uğradı. Belediyelere atanan kayyımlar, kadın kurumlarını kapatarak kadın çalışmalarını durdurdu. Eşbaşkanlık sistemi, suç unsuru olarak iddianamelere yansıdı. Tüm baskılara rağmen Kürt kadın hareketi, direnişini sürdürmekten vazgeçmedi.   TJA: Mücadelenin yeni ismi ve devam eden direniş   2015 yılında, Kürt kadın hareketi DÖKH’ten Kongreya Jinên Azad (KJA) ismine geçiş yaparak kadın örgütlenmesini daha geniş bir alana yaymayı hedefledi. Ancak OHAL sürecinde KJA kapatıldı ve Kürt kadınları bu kez mücadelelerini Tevgera Jinên Azad (TJA) ismiyle sürdürmeye başladı.   TJA, kadın haklarını savunmaya, şiddete karşı kampanyalar düzenlemeye ve Kürt kadınların özgürlük mücadelesini uluslararası arenada temsil etmeye devam ediyor. “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla yalnızca Kürt kadınların değil, dünyanın birçok yerindeki kadın hareketlerinin de ilham kaynağı olan TJA, kadın özgürlüğünü toplumsal değişim için vazgeçilmez görüyor.   ‘Kürdüz, kadınız, buradayız’   Kürt kadın aktivistlerin sesi, cezaevlerinden, sürgünden ve mücadele alanlarından yükselmeye devam ediyor. TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın 30 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada yaptığı “Kürdüz, Kadınız, Buradayız; Hiçbir Yere Gitmiyoruz” açıklaması, Kürt kadın hareketinin kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Kadınlar, her türlü baskıya rağmen, “Özgür toplum ancak özgür kadınla mümkündür” ilkesini hayata geçirmekte kararlı.   Jin Jiyan Azadî: Dünya çapında direniş   Bugün “Jin Jiyan Azadî” sloganı, kadın mücadelesinin evrensel bir sembolü haline gelmiş durumda. Bu slogan, özgürlük mücadelesinin sınırları aşan bir çağrısı olarak dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. Kürt kadınlar, 40 yıllık direnişin birikimiyle, her türlü baskıya karşı mücadeleye devam ediyor.   TJA’nın yıldönümü, yalnızca bir kutlama değil, Kürt kadın hareketinin sürekliliğini ve gücünü ortaya koyuyor. Kadınlar, bugün de “Kürdüz, Kadınız, Buradayız!” diyerek özgürlük mücadelesini büyütmeye devam ediyor.   TJA’nın son bir yıldaki etkinlikleri   TJA, bir yıl boyunca gerçekleştirdiği bu etkinliklerle, kadın özgürlük mücadelesini hem yerel hem uluslararası alanda büyütmeyi sürdürdü.   Ege Bölgesi: Atölyelerle bilinçlenme ve tecride karşı dayanışma   TJA, “Bi Jin Jiyan Azadîyê Ber Bi Azadîyê Ve” kampanyası kapsamında İzmir, Muğla, Adana, Antalya ve Manisa’da geniş kapsamlı atölyeler düzenledi. İzmir’deki etkinliklerde kadınlara “Tecrit ve Özel Savaş Politikaları” ile “Cinsiyetçilik ve Cins Bilinci” başlıklarında seminerler verildi. Atölyelerde, devletin kadınlara yönelik uyguladığı özel savaş politikaları tartışılırken, erkek egemen zihniyetin toplumsal yapıya etkisi ele alındı.   Muğla’da ise iki gün süren etkinliklerin ilk gününde kadınlarla toplumsal cinsiyet rolleri ve cins sevgisi konuşuldu. İkinci gün, erkeklerin de katıldığı oturumlarda “Erkeklik” ve “Özel Savaş Politikaları” başlıkları tartışılarak, kadınların özgürlük mücadelesinde erkeklerin rolü masaya yatırıldı. Benzer atölyeler Adana, Antalya ve Manisa’da da düzenlendi. İlk gün kadınlara yönelik toplantılar gerçekleştirilirken, ikinci gün karma oturumlarla toplumsal eşitlik için ortak mücadele vurgusu yapıldı.   Ege Bölgesi’ndeki etkinlikler, İzmir Aliağa Cezaevi önünde başlatılan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleriyle devam etti. Kadınlar, cezaevlerinde yaşamını yitiren kadınların anısına dövizler taşıyarak tecride karşı dayanışma mesajları verdi ve sık sık “Jin Jiyan Azadî” sloganı attı.   Mêrdîn: Özgürlük Okumaları ve kadın buluşmaları   Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesine bağlı Xurs köyünde düzenlenen “Özgürlük Okumaları Atölyesi”, Kürt kadın hareketinin teorik altyapısını güçlendiren etkinliklerden biri oldu. Abdullah Öcalan’ın savunmalarından Kürtçe ve Türkçe bölümlerin okunduğu atölyede, tecridin toplumsal etkileri ve kadın özgürlüğüne yönelik saldırılar tartışıldı. Etkinliğe Barış Anneleri ve DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz de katıldı.   Artuklu ve Stewrê (Savur) ilçelerinde düzenlenen kadın buluşmalarında, kadınlara yönelik şiddetin politik bir araç olarak kullanıldığı vurgulanarak, özsavunma ve dayanışmanın önemi ele alındı. Bu toplantılarda, yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için hazırlıklar yapıldı ve kadın dayanışmasının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi.   Amed: Uluslararası Konferans ve yerel seçim çalışmaları   TJA, Amed’de düzenlediği “Sessizlik Zinciri: Kadın Siyasi Mahpusların Etrafındaki Duvarları Yıkmak” başlıklı uluslararası konferansla kadın özgürlük mücadelesine küresel bir boyut kazandırdı. Güney Kürdistan, Kanada, Katalonya ve Güney Amerika’dan kadınların katıldığı konferansta, kapitalist modernitenin kadınları yalnızlaştırma ve izole etme politikaları ele alındı. Kadın siyasi tutsakların cezaevlerindeki koşulları tartışılırken, bu baskıların sona erdirilmesi için uluslararası bir kampanya başlatılması çağrısı yapıldı.   Aynı dönemde, Amed’de TJA’nın yerel seçimlere ilişkin tutumu açıklandı. Kürt kadınları için yerel yönetimlerin özgür eş yaşamın inşası açısından taşıdığı öneme dikkat çekilen açıklamada, 31 Mart yerel seçimlerinin yalnızca bir siyasi süreç değil, aynı zamanda kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir aracı olduğu vurgulandı.   Wan: ‘Özgürlüğe Ses Ver’ ve meşaleli yürüyüş   Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu), Artemêt (Edremit) ve Tûşba ilçelerinde düzenlenen “Özgürlüğe Ses Ver” etkinliklerinde Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük mücadelesine dair düşünceleri paylaşıldı. Toplantılarda tecridin Kürt kadınları ve toplumu üzerindeki etkileri tartışıldı.   Artemêt ilçesine bağlı Eminpaşa Mahallesi’nde düzenlenen meşaleli yürüyüşte ulusal kıyafetli kadınlar dayanışma mesajları verdi. Etkinlik, halaylarla ve “Bijî Berxwedana Zindana” sloganlarıyla devam etti. Kadınlar, direnişin büyümesi gerektiğine vurgu yaparak mücadele sözü verdi.   Êlih: Tutsak kadınlarla dayanışma ve katledilen kadınları anma   Êlih’te düzenlenen etkinliklerde, cezaevlerindeki kadın mahpuslara dayanışma mesajları gönderildi. Kadınlar, tutsaklara kartlar yazarak mücadelelerini cezaevlerine taşıdı. Heskif’te baraj kıyısına kırmızı karanfiller bırakılarak katledilen kadınlar anıldı ve onların mücadelesinin devam ettirileceği ifade edildi.   DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, erkek egemen sistemin kadınları hedef aldığına dikkat çekerek, kadınların bu baskılara karşı direnişi büyütmek zorunda olduğunu belirtti.   İstanbul: Tecride karşı kampanyalar ve 8 Mart hazırlıkları   İstanbul’da düzenlenen kadın buluşmalarında, tecrit politikalarına karşı dayanışma çağrısı ön plana çıktı. Bağcılar’da düzenlenen etkinlikte, kadınlar “Biz annelerin gücü ve direnişiyle özgürlüğümüz kazanacağız” pankartı taşıyarak Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarının sona erdirilmesini talep etti.   8 Mart Dünya Kadınlar Günü hazırlıkları ise Fatih’te düzenlenen etkinliklerle başladı. Kadınlar, “Jin Jiyan Azadî” sloganları eşliğinde direnişi büyütme çağrısında bulundu.   Kayyım politikalarına karşı kadın direnişi   TJA, kayyım politikalarına karşı düzenlediği etkinliklerde, bu uygulamaların kadın kazanımlarını hedef aldığına dikkat çekti. Mêrdîn, Êlih ve Xelfetî’de yapılan toplantılarda kayyımların halkın iradesine saldırı olduğu vurgulandı. Amed’deki buluşmada, “Kayyımlar gider, kadınların iradesi kalır” mesajı verilerek kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdüreceği ifade edildi.   Mücadelenin büyümesi ve özgürlük sözü   TJA, bir yıl boyunca düzenlediği atölyeler, konferanslar, buluşmalar ve kampanyalarla Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesini yerel ve uluslararası alanda büyütmeye devam etti. Kadınlar, her türlü baskıya rağmen “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla direnişlerini sürdürme sözü veriyor.