Gülistan Azak

 

DİYARBAKIR - Yeni koronavirüs önlemleriyle Diyarbakır halkı ve esnafı zor günler yaşıyor. Uzun süre kapalı kalan ve kredilerle ayakta durmaya çalışan esnaf, “Ekonomi böyle giderse pandemi değil, açlık öldürecek” diyerek yaşadıklarına dikkat çekti.

 

Koronavirüs (Covid-19) salgını, “normalleşme sürecinin” ardından tekrar tırmanışa geçmesi ve yeni yasakların getirilmesi, ücretli çalışanları ve küçük esnafı çalışamaz duruma getirdi. Pandemi sürecinde uzun süre kapalı kalan ve kredilerle ayakta durmaya çalışan esnaflar peş peşe kepenk kapatmaya başladı.

 

Covid-19 salgınını dizginleyebilmek için esnaf kepenk indirmeye mecbur bırakılırken, 383 bin esnaf ile esnaf yanında çalışan 2 milyonu aşkın işçi ve ailesine yönelik destek paketi açılmaması ise büyük tepkilere yol açtı.

 

Muhalefet partileri Anayasa gereği devletin, yurttaşları açlığa mahkûm edemeyeceğini vurgulayarak, esnafa 2 bin 500 lira ile 3 bin 500 lira arasında değişen tutarlarda ‘gelir kaybı ödeneği’ verilmesini, esnafın yanında çalışan 2 milyon işçiye de şartsız ve kesintisiz kısa çalışma ödeneğine yönlendirilmesini öngören bir ‘koruma paketi’ öneriyor.

 

‘Böyle giderse kapatmak zorunda kalacağız’

 

Ekonomideki durumun kendilerini bitirme noktasına getirdiğini belirten esnaflardan Zilan Akar, “Böyle giderse kapatmak zorunda kalacağız. Yeni kısıtlamalar ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle durumun daha da kötüleşeceği muhakkak. Gün oluyor siftah bile yapamadan günü bitiriyoruz. Ekonomideki durum nedeniyle halk da artık ayağını çekti buralardan. Gelenler ise sadece bakmaya, gezmeye geliyor. Durum bizler için de halk için de iyiye gitmiyor” sözlerini kullandı.

 

‘Ekonomi bitik durumda ve böyle de süreceğe benziyor’

 

Ekonomideki durumun gittikçe kötüye gittiğine dikkat çeken esnaflardan Hülya Uçan da pandemi nedeniyle getirilen yeni kısıtlamaların esnafları kepenk kapatmaya zorladığını ifade etti. Halkın daralan alım gücüyle zaten ciddi sorunlar yaşayan esnafların pandemi nedeniyle getirilen yeni kısıtlamalar karşısında bitme noktasına geldiğini belirten Hülya, “Halk en ucuz ürünlerde dahi indirim istiyor. 5-10 liralık çoraplar dahi indirim isteniyor. Ekonomi bitik durumda ve daha da böyle süreceğe benziyor” dedi.

 

‘Kısıtlamalar halkın da esnafın da belini büktü’

 

Songül Tazecan ise alışverişe gelen ancak eli boş dönenlerden. Aynı zamanda eşi ile kafe işletmeciliği yapan Songül, pandemi nedeniyle kafelerinin kapatılmasından dolayı zor günler yaşadıklarını söyledi. Songül, “Ekonomi bitik durumda. Eski günleri arar durumdayız. Önceleri 50 lira ile gerekli ihtiyaçlarımızın çoğunu karşılarken, şimdi ise alışverişe geldiğimiz yerlerden eli boş dönüyoruz. Halk da perişan oldu, esnaf da. Kısıtlamalar halkın da esnafın da belini büktü. Kepenkler kapatılıyor artık” ifadelerini kullandı.

 

‘Esnaf ve halk ağlayacak halde’

 

Pazar fiyatlarından yakınan Pervin Tazecan ise eşi ile birlikte giyim mağazası işletiyor. Kısıtlamaların halkı ve esnafı açlığa mahkûm ettiğini kaydeden Pervin, “Her şey ateş pahası. Alışveriş yerlerinden el etek çekilmiş durumda. Her şey cep yakıyor. Esnaf ve halk ağlayacak halde.  Ekonomi böyle giderse pandemi değil, açlık öldürecek. Kısıtlamaların olması sağlık açısından önemli diye düşünüyorum. Ama kepenklerin kapatılması çok daha büyük sorunları beraberinde getirecektir” diye konuştu.