ANKARA - Sosyal güvenceleri olmayan müzisyenlerin, pandemiyle birlikte ekonomik durumlarının daha da kötüye gittiğini belirten Müzik-Sen Genel Başkanı İpek Koçyiğit, “Tamamen unutulmuş bir sektörde hizmet ediyoruz. Örgütlenip tek koldan hareket etmek gerekiyor’” dedi.

 

Koronavirüs (Covid-19)  salgını birçok sektörü durma noktasına getirdi. Bunlardan biri de müzik alanı oldu. Bu süreçte ayakta kalmak için mücadele eden müzisyenlerin bazıları ya memleketine geri döndü ya da müzik aletlerini satarak başka sektörlere geçiş yapmak zorunda kaldı. Sanatçılar, bu süreçte göz ardı edildiklerini belirtirken destek taleplerini de her platformda dile getiriyor. 

 

Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen) Genel Başkanı İpek Koçyiğit, devletin destek konusunda dernekleri ve sendikaları es geçtiğini belirterek “Birlik içinde olmak gerekiyor ve sosyal, kültürel, ekonomik bütün haklarımızı sessiz kalarak değil ancak sesimizi duyurarak elde edebiliriz” diye konuştu. 

 

‘Unutulmuş bir sektör’

 

Pandeminin, eğlence sektörünü kötü şekilde etkilediğini söyleyen İpek, işletmelerin ve müzisyenlerin iç içe olduğunu dolayısıyla hem sanatçı açısından hem işveren açısından bu sürecin tamamen kaosa döndüğüne dikkat çekti. Müzisyenlerin gündelik yaşayan insanlar olduğunu ve düzenli bir gelir kaynaklarının olmadığına dikkat çeken İpek, “Bir gün bir yerde, iki gün başka yerde çalışıyorlar. Son beş seneden beri de haftada belki birkaç kere müzik yapabiliyorlar. Aldıkları ücretler zaten belli, bunu aylığa vurduğunuz zaman bir şey ifade etmiyor. Bir garsonun aldığı ücretin yarısına bile tekabül etmiyor. Gündelik yaşadıkları için sosyal güvenceleri yok.  Bir bankaya gidip sıkıştığı zaman kredi çekemiyor kimliği yok çünkü. Tamamen unutulmuş bir sektörde hizmet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Başvurularımıza geri dönüşler olmadı’

 

Sendikalarının ve derneklerin Aile ve Sosyal Çalışma Bakanlığına bağlı olduğunu hatırlatan İpek, tiyatro ve sinema sektörünün Kültür Bakanlığı’na bağlı olduğunu yetersizde olsa onlara bandrollerle, fonlarla bir destek oluşturduklarını ifade etti. İpek, “Ama bizim böyle yükümlülüğümüz yok, devlet yine bu konuda dernekleri ve sendikaları es geçmiş durumda. Bunun için başvurular da yaptık ama ret cevapları aldık. Kültür Bakanlığına bizzat başvuruda bulunduk davalarımız da oldu ama geri dönüşümleri olmadı” şeklinde konuştu.

 

‘Kalıcı çözümler sunulmalı’

 

1 Aralık itibariyle durumun daha da kötüye gittiğini vurgulayan İpek, müzisyenlerden her gün yüzlerce telefon aldıklarını aktardı. En son Kültür Bakanlığı’nın açıklaması üzerine kendilerinin de çalışma başlattıklarını söyleyen İpek, “Birliklerle, derneklerle irtibat halindeyiz. Şu an bir paketten çıkacak bir güzellik bekliyoruz. Bir iki aylık geçici çözümlerden çok kalıcı çözümlerle yol almamız gerekiyor” dedi. 

 

‘Sorunlarımızı dinlemeyenler oldu’

 

1989’dan beri faaliyet gösteren sendikanın 9’uncu Genel Kurulunu yaptıklarını aktaran İpek, “Sanatçıların pandemi ile birlikte sorunları büyüdü. Birebir bütün muhalefet partileriyle ve AKP ile görüşme çabalarımız var. Olumlu dönüşlerin yanı sıra sorunlarımızı dinlemeyenlerde oldu. 43 maddelik ekonomik paketten birebir önerilerimizi sunduk hala dönüş alamadık, bekliyoruz” diye kaydetti.

 

‘Örgütlenip tek koldan hareket etmek gerekiyor’

 

Müzik ve sahne sanatçılarının sendikası olarak örgütlenmeleri gerektiğini vurgulayan İpek, seslerini duyurabilmek için birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduklarının altını çizdi. İpek devamla şöyle konuştu: “Hiçbirimizin sosyal güvencesi yok. Pandemi dönemi bize biraz bir şeyleri anlatmıştır diye umut ediyorum. Pandemi döneminde birlik olmanın önemini kavramış olmamız gerekiyor. Sosyal, kültürel ve ekonomik bütün haklarımızı sessiz kalarak değil ancak sesimizi duyurarak elde edebiliriz. Tek bir koldan hareket etmekte yarar var. Çünkü zor durumda olan müzisyenler gündemde yer alan sanatçılar değil, arkada çalışan bir teknik ekip var. O teknik ekip de bizlerin üyesi ve onlar da şu an çok zor şartlarda yaşıyorlar, evlerine ekmek götüremiyorlar. Bu sıkıntıları geçirebilmek için hep beraber bütün sanat kollarıyla beraber bir yol almamız gerekiyor.”