VAN - Pazar alışverişine çıkan kadınlar, ekonomik kriz ve işsizliğin en çok kendilerini etkilediğini söyleyerek, Türkiye ekonomisinin iyiye gittiği söylemlerine ise itiraz ediyor.

 

Artan ekonomik kriz ve işsizlik en çok yoksul halkın mutfağını vurdu. Bunu görmezden gelen iktidar Türkiye ekonomisinin her geçen gün iyiye gittiğini söyleye dursun, halk yaşadıklarının farkında. Van’ın İpekyol’una bağlı Bostaniçi Mahallesi’nde kurulan Pazartesi pazarına alışverişe gelen kadınlar, temel ihtiyaçlarını bile gideremediklerini söyledi.

 

‘çocuğumun istediğini alamıyorum’

 

Birkaç yıl öncesine kadar 100 TL ile ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabildiklerini belirten Müşerref Çelik, geldiği pazar alışverişinden borçlu döndüğünü söyledi. Sebze ve meyve fiyatlarındaki pahalılığa dikkat çeken Müşerref,  “Pazara geldim henüz bir şey almış değilim. Biraz patlıcan ve domates alacağım ama sorduğum her şey kan pahası. Turşu kuracağım ama sebzesini almadan pazardan çıkıyorum maalesef. 6 kişilik bir aileyiz. Tek gelirimiz var ve 3 çocuk okutuyorum.  Eşimin aldığı asgari ücret ile geçiniyoruz ne yaparsak yapalım yetiştiremiyoruz. En ucuz kötü sebze hangisiyse onu soruyorum. Pazardan döndüğümde küçük çocuğum gözüme bakıyor istediğini aldım mı diye? Alamadan dönüyorum, oda üzülüyor ben ondan daha çok üzülüyorum, içim sızlıyor” ifadelerini dile getirdi.

 

 ‘3 çocuğum işsiz’

 

Ülkede yaşanan işsizliğe dikkat çeken Müşerref, çocuklarının işsiz olduğunu ifade ederek,“İhtiyaçlarımızı almaya geldiğimiz zaman evimize ne bir parça et girer ne de bir balık. Ayda bir eve bir tavuk eti giriyor. Kırmızı et bizim için lüks. Kurban bayramından kurban bayramına oda bir komşu getirirse. Ülkenin hali ortada, iş yok. 3 genç çocuğum var 3’üde işsiz. Okutmak istiyorum okutamıyorum.  Çocuklarımızın çalışabileceği işler olsun. Onların ihtiyaçlarını giderelim” sözlerine yer verdi.

 

‘İki kişi geçinemiyoruz kalabalık aileleri düşünemiyorum’

 

İki kişilik bir aile olmalarına rağmen ekonomik anlamda zorluk yaşadıklarını kaydeden Seher Armalı ise, mutfağından birçok şeyi kısmak zorunda kaldığını söyledi. Seher, “Ne olursa olsun yetişemiyoruz.  Biz iki kişilik bir aile olarak bu adar zorlanıyorsak kalabalık bir aileyi düşünemiyorum. Hayat çok pahalı,  paranın kıymeti kalmadı. İstediğimizi yiyemiyoruz, alamıyoruz.  Bu zorlukları herkes çekiyor, şu pazarda kime sorarsanız sorun herkes aynı sıkıntıları yaşıyor.  Bu ekonomik krizin düzelmesini, askeri ücretin artırılmasını istiyoruz” dedi.

 

 ‘Çocuklarımın tedavisini yapamıyorum’

 

6 çocuğu olan Rahime Beydüz, sadece bebeğine bir parça kıyafet alabildiğini söylüyor. Rahime, ekonomik krizden kaynaklı geçimini sağlayamadığını, kalp hastası çocuklarının tedavisini yapamadığını ifade ederek, “Yardım için dilekçe veriyorum ama onlara bile cevap alamıyorum. 4 çocuğum öğrenci evde ne tablet, ne internet nede televizyon var. Evim rutubetli ve çocuklarımın rahatsızlığından kaynaklı doktor temiz bir evde kalmasını söyledi ama ekonomik sebeplerden kaynaklı evimi değiştiremiyorum. Çocuklarımın tedavisini yapamıyorum.  Param olsa çocuklarımı özel hastanelerde tedavi ederdim” diye konuştu.

 

‘Ekonomi iyi olsaydı bu kadar insan işsiz olmazdı’

 

Refika Kurt ise iktidarın ülke ekonomisinin iye gittiği söylemelerine karşı, “Ekonomi iyi olsaydı bu kadar insan işsiz olmazdı” diyerek tepki gösterdi. Refika,  birçok kez İŞKUR’a baş burduğunu fakat olumlu bir yanıt alamadığını dile getirerek, “Getirdiğim paradan 5 TL kalmıyor cebimde. İki yazma borç aldım, kenarlarını işleyip satacağım. Bu ülkede her şey torpiledir, torpilin varsa işe girersin. Millet çok mağdur” ifadelerini kullandı.