Kadınlar 'İşçi kim' sorusunun yanıtını alanlarda verecek 2022-04-20 09:13:54   Melike Aydın   İZMİR - “İşçi kim, patron kim” diye sorduğumuz kadınlar, devletin de yargının da polisin de kendisini “patron” olarak gördüğüne, bu nedenle işçinin söz hakkının olmadığına dikkat çekiyor. Kadınlar, tüm bu sorunlar karşısında örgütlenmenin önemini vurgularken, 1 Mayıs günü alanlara çağırıyor.    Yaşamın kurucusu ve üretimin öncüsü olan kadınların emeği, erk zihniyetin hedefinde olmaya devam ediyor. Evde, işte, tarlada kısacası yaşamın her alanında emek sömürüsüne maruz bırakılan kadınlar, yaklaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla alanlara çıkmaya hazırlanıyor.    Mobbing, cinsiyet ayrımı, ucu işgücü gibi birçok sorunla karşı karşıya kalan kadınlara, “işçi kim, patron kim” diye sorduk.    Mobbing uygulansa da çalışıyorlar   Bilgisayar teknikeri Sevinç Çelikman: Patronun ağzına bakıyorsunuz. Söz hakkınız olmuyor. Köle gibi çalıştırılıyorsunuz. İşçi, parası olan kişinin kölesi. Patron da padişah oluyor, onun dediği oluyor. İşçinin sözünün geçtiği çok nadirdir. İşe girmek için ise şu zamanda AKP’li akrabanın olması gerekiyor. Maaşın biraz yükseldiğinde mobbing uyguluyor, yolu gösteriyor. Senin yerine daha düşük ücretle başka bir işçi alıyor. Bir şekilde ona işi öğretiyor. Zaten asgari ücret yetmiyor. Patronlar veya işyerindeki insanlar ne kadar mobbing uygularsa uygulasın o işte çalışıyorlar. Çünkü ev geçindiriyorlar. Biri haksızlığa uğradığı zaman diğerleri de biliyor ama ses çıkaramıyorlar. Çünkü o da onunla beraber işsiz kalır. Adaletsizlikte üst sınırlara varıyor.    'Hak ihlalinde neler yapılır bilmiyorum'   İnternet üzeri ticari şirket sahibi Kübra Özçelik: Kendi işimi yapıyorum, farklı şirketlere satış yapıyorum, arada komisyon alıyorum. Aynı zamanda işçiyim. Satış yaptığım şirketler var ama patronlarım da oluyor. Ben vergimi ödüyorum, faturamı kesiyorum. Kendi SGK’mı yatırıyorum. Home-Office gibi çalışıyorum. Hak ihlali yaşasam neler yapılır bilmiyorum.    Emek sahibi olan herkes çalışandır   Öğrenci Tuanna Yıldırım: Üniversite öğrencileri kafelerde çalışıyor. Stajlar yapılıyor, iş öğrenmek amacıyla güzel bir şey. Yeteri kadar emeğinin karşılığını vermiyorlar. İşin en çoğunu onlar yapıyor. İşçiler olmasa patronlar iş yapamaz. Ben eşitliği savunuyorum. Çalışanlara daha az maaş veriliyor. Emek sahibi olan herkes çalışandır. Asıl patron çalışanlardır.    Kadınlar örgütlenmeli    Ev emekçisi Gülnihal Çolak: Ev işçileri zorlu koşullarda yaşıyor. İşe gidince belli günlerde yapıyorsunuz ama ev içinde iş hiç bitmiyor. Sanki evde boş oturuyormuş gibi gözüküyor. Evi geçindirmek de çok zor. Yaptıkları iş görünmüyor. Hiçbir sosyal hakları yok. Ev kadınları işçi, patron da eve para getiren. İkisi de çalışıyor. Hem evi geçindirmek hem çocuk bakmak çok zor. Bence işsizlere verildiği gibi aylık verilmeli, sigorta yapılmalı. Kadının ayakta durması gerekiyor. Erkeğe bağımlık ve özgüven eksikliği oluyor. Kadın köleleşiyor. Kadınlar kesinlikle ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalı. Örgütlense iyi olur.    ‘Patron’ ya erkek ya da erkekleşmiş kadınlar   Ev emekçisi Beril Dökmecibaşı: Ev kadını da işçidir, garson da, bankada çalışan da. Patron da emeğin karşılığını vermeyip kendini fazlaca yontan kişidir. Bir erkekle bir kadın aynı parayı almıyor. Kadınlar daha fazla sömürülüyor. Herkesin eşit olduğu bir dünya isterdim. Kadınların örgütlenmesi çok önemli ama Türkiye’de yeterli değil. Kadının adı yok. Kadınlar yapılan mobbing erkeklerden daha fazla. Örgütlerin olduğunu biliyorum ama yeterli olmuyor. Erkeklerin dünyası patronlar kadın olsa dahi erkekleşmiş oluyor.    Yargı da devlet de ‘patron’   İşçi Elçin Gönder: Aldığımız en ufak eşyayı üreten varsa işçi de vardır. İnanılmaz zorlanıyoruz. İşsizlik çok fazla. TÜİK verilerine gerçeği yansıtmadığını, yansıtanlara ceza verildiğini de duyduk. İşsizliği söylemek yasak hala geldi. Memlekette grev var. En temel haklarını istiyorlar. 1 Mayıs da yaklaşıyor. Hep beraber meydanlarda cevap olacağımızı biliyoruz.  Devletin rolü asgari ücret görüşmelerinde ortaya çıktı. Masada devlet de var ve sendikaların tekliflerinin masada kabul görmediğini görüyoruz. Kendi kasalarını dolduranlar patronlar. Kendisi rahat etsin ama işçiler rahat etmesin istiyorlar. Devlet patrona kolaylık sağlıyor. Örneğin Cengiz Holding’e birçok iş veriliyor, ama işçiler iş kazalarında dahi korunmuyor. İşçi davalarında işçinin yanında olmayan yargı da sokağa çıkan işçinin karşısına polisi koyan devlet de patron.