‘Türkiye enerji üssüne değil dünyanın çöplüğüne dönüşecek’

  • 09:01 19 Aralık 2018
  • Ekoloji
İZMİR - Yeni çıkarılan torba yasa ile kıyı ve denizlerde enerji santrallerinin önünün açıldığını belirten EGEÇEP Dönem Sözcüsü Avukat Berrin Kaya, “poşetlerin parayla satılması” ile “beledini ver çevreyi kirlet” mantığının işletildiğini söyledi. “Kirlettiğiniz şey gelecek” diyen Berrin, “Türkiye dünyanın çöplüğü haline dönüşecek” dedi.
 
Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Torba kanunla kıyıların enerji santrallerine açılmasına dikkat çeken Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Dönem Sözcüsü Berrin Esin Kaya, Türkiye’nin enerji çöplüğüne dönme tehlikesi taşıdığını söyledi.
 
‘Parayı veren doğayı kirletir mantığı işletiliyor’
 
Birçok konuyu içinde barındıran yasanın medyada en çok tartışılan yanı olan “poşetlerin parayla satılması”nın bile sıkıntılı olduğunu ifade eden Berrin, “Bedelini ver çevreyi kirlet” mantığının sakat olduğunu aktardı. Berrin, “Tamamen toplumsal kültürel bir değişimin gerçekleşmesi gerekiyor. Sanki çevreyi koruyormuş gibi bir algı yaratıp, altına çok tehlikeli maddelerin eklenmesini sakıncalı ve kasıtlı buluyorum” dedi.
 
‘Toplumun geleceği kirletiliyor’
 
Çıkarılan kanunun kıyı ve denizlerin enerji santrallerine açılmasının önünü açan önemli bir maddeyi barındırdığının altını çizen Berrin, gelecek kuşakları ve bütün canlılığı etkileyecek olan bu tür bir yasanın sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına sorulmadan çıkarılmasının sorun yaratacağını vurguladı. Berrin, “Kirlettiğiniz şey gelecek. Toplum onay verse bile bazı şeylerin yapılmaması gerekiyor. Kıyı kanunundaki değişiklikle denizler enerji santrallerine açılıyor. Aliağa, Biga’da olduğu gibi deniz ekosisteminin bozulmasına neden olacak. Santraller sıcak suları denize boşaltacak. Üstelik bu nükleer santrallerin konuşulduğu bir dönemde sakıncalı bir yasa. Zaten kıyılar yapılaşma nedeniyle yeterince talana açıldı” diye konuştu. 
 
‘Doğa, sermayeye kiralanıyor’
 
Türkiye’de var olan santrallerin doğru kullanılması ve tüketim kültürünün önüne geçilmesi halinde üretilen enerjinin yettiğini kaydeden Berrin, şöyle devam etti: “Enerji sermeye için en güvenli alanlardan. Çünkü devlet zaten satış garantisini veriyor. Yasalarla ormanlar 49 yıllığına veriliyor sonra da şirketlerin oluyor. Kamulaştırılan tarım arazileri enerji santrallerine veriliyor. Olması gereken yere değil sermeye nerede en fazla kar ediyorsa orada yapılıyor. Temiz enerji denen üretimler bile sermayenin kar hırsı ile kirletiliyor. Ülkenin her yerinde yaşayanlara rağmen bir enerji üretimine gidiyor. Yeni çıkarılan yasa da buna dair. Devlet neden bile bile santralleri açar? Bu dünya üzerinde almak istediği role bağlı.”