Efrîn'de bir tarih yok ediliyor UNESCO sessiz

  • 09:14 12 Aralık 2018
  • Ekoloji
Sozda Oremar
 
ŞEHBA - Efrîn ve ilçelerine dönük saldırılar sonrası talan edilen birçok tarihi yapı, gruplar tarafından çalınarak farklı ülkelere satılıyor. Tarihi talana ilişkin Efrînlilerin UNESCO'ya yaptığı başvuru ise yanıtsız kaldı.  
 
Kuzey Suriye'nin Efrîn kenti, sahip olduğu tarihi eser ve kalıntılarla önemli yerleşim merkezilerinden biri. Yüzyıllardır çoğunluğu Kürtler olmak üzere Arap, Süryani ve Türkmen halkların hep beraber yaşadığı Efrîn'de, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve desteklediği grupların saldırıları sonucu yaşanan göç ile birlikte birçok tarihi eser de talan edildi. Uygarlık ve medeniyetlerin yerleşim yerleri arasında yer alan Efrîn'de, birçok uygarlık ve medeniyete ait kalıntı bulmak da mümkün. Hurî, Mîtanî, Roma, Yunan ve Bizans imparatorluk ve uygarlıkları Efrîn'i kendilerine mesken bildi. Bu imparatorluk ve uygarlıklar geride Efrîn'i tanıtacak birçok yapı bıraktı.  
 
Efrîn bölgesinde, 72 tarihi tepe, 5 kale ve 5 de tarihi köprü bulunuyor. Efrîn'deki bu tarihi yapılar arasında yer alan Nebi Hori Kalesi, Semah Kalesi, Kılotê Kalesi, Suriye Kalesi, Meydan Ekbezde, Hawar Kalesi, Roma Köprüsü, Dêrmışmış, Dêrmermeran, Elbiskê, Endar Tepesi, Kurbê Tepesi, Dermuşê, Ziyareta Henan,Karacurnê, Zêdiyê, Behdinan Tepesi, Kıtıx, Kimarê, Beradê, Soxanekê, Bırçheyder ve sayısız doğal mağaraları ile iki kapılı mağaraları adeta uygarlıklara beşiklik ediyor. 
 
Şimdiye kadar en az 16 bin parça çalındı
 
TSK ve ona bağlı grupların Efrîn ile ilçelerine dönük hava saldırıları sonrası cami, kilise ve diğer tarihi yerler zarar gördü. Endar Tepesi ve Nebi Hurî Kalesi de saldırılardan nasibini aldı. Kale’de bulunan birçok mozaik talan edilerek çalındı. Yerel kaynaklar, çalınan mozaiklerin Türkiye ve çevre ülkelere götürüldüğünü aktardı. 
   
Şimdiye kadar Efrîn ve ilçelerinde en az 16 bin tarihi kalıntı ve parçanın çalındığı belirtiliyor. En son ise, Efrîn'in Şiye ilçesine bağlı Tirmuşa köyünde bulunan tarihi mozaikler gruplar tarafından bulundukları yerlerden söküldü. Yerel kaynaklar, yapılan kazılarda tarihi bir kitabında bulunduğunu ve grupların buna da el koyduğu bilgisini verdi.   
 
'Saldırılarla birlikte tarihi eserlerimiz de bir bir çalındı'
 
Saldırılardan önce tarihi eserlerin korunması amacıyla kurulan Tarihi Eserler Kurumu (Esera), şimdilerde Efrîn'de yapılan talanı kayıt altına alıyor. Esera Eşbaşkanı Esmihan Ehmet, konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. 
 
Saldırılardan önce “Esera” olarak Efrîn'deki tarihi yapıları korumaya aldıklarını belirten Esmihan,  saldırılarla birlikte bu tarihi yerlerin hemen hepsinin yok olma ile yüz yüze bırakıldığının altını çizdi. Esmihan, "Türk Devleti’nin işgali bize her açıdan zarar verdi. Kendi toprağımızı terk etmek zorunda bırakıldık, insanlarımız katledildi, tarihi eserlerimiz bir bir çalındı, zeytin ağaçlarımız kesildi" dedi. 
 
'Efrîn tarihi eserler şehridir'
 
Esmihan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Efrîn tarihi eserler şehridir. İşgal edilen bir tarihtir. Bunu kabullenmemiz oldukça zor. Kendimizi bildik bileli bu tarihi şehir Kürtlerin. Atalarımızdan bu güne gelen tarihi eserlerimiz çalınarak ticaret aracı yapılıyor. Bir halkın tarihi nasıl ticaret aracı yapılır? Tüm dünyanın gözü önünde bir halkın tarihi yerle bir ediliyor, eserler Türkiye'ye geçirilip pazara sürülüyor."
 
'Elimizde ciddi belge ve görüntüler var'
 
Tarihi yapıların Türkiye'ye taşındığına dair ellerinde belgeler olduğunu söyleyen Esmihan, "Elimizde ciddi belge ve görüntüler mevcut bulunuyor. Tarihi eserlerimizin kazılarla pazarlara sürüldüğünü belgeledik. Kazılmayan yer bırakılmadı. Her yerde ayrı tarihi eserler çalınarak satılıyor. Tarihi eserlerin olduğu yerlerde çadırlar açarak kazı, cihazlarıyla sayısız eserler çıkartıldı. Biz her karış toprağımızın tarihi eser olduğunu yıllardır biliyoruz ve o tarihi eserleri Esera olarak korumaya aldık. Hiç kimse o tarihi eserlere dokunmadı. Çünkü biz tarihimizi koruduk. Ancak işgal ile birlikte tarihi eserler şehri olan Efrîn'de neredeyse tarihi eser bırakılmadı."
 
'Tarih karşısında insanlık suçu işleniyor'
 
Tarih karşısında insanlık suçu işlendiğini vurgulayan Esmihan, birçok tarihi yapının talan edilerek harabeye çevrildiğini ve buna karşı ise uluslararası kamuoyunun sessiz kaldığını belirtti. Esmihan, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nü (UNESCO) telefonla arayarak özellikle Endar Tepesi'nde yapılan talan hakkında bilgilendirme yaptıklarını, yine 70 sayfalık bir rapor hazırlayarak gerekli mercilere gönderdiklerini fakat herhangi bir dönüş almadıkları bilgisini verdi.
 
‘Efrîn'de bir tarih yok ediliyor’
 
Esmihan,"Buradan tarihi eserlerle uğraşan arkeologlara, tarihe sahip çıkmak isteyenlere sesleniyorum; Efrîn'de bir halkın tarihi yok ediliyor. Bu işgale karşı sizi sağır, kör ve dilsiz yapan şey ne? Hukukçuysanız, ‘insan hakları savunucusuyuz’ diyorsanız neden Efrîn'de yapılan insanlık dışı işgale karşı sessizsiniz?" diye sordu. 
 
'Tarihimize sahip çıkacağız'
 
Efrîn halkının kendi tarihine sahip çıkacağının altını çizen Esmihan, şöyle devam etti: "Uygarlıkların başladığı toprakların çocukları, tarihlerine hep sahip çıkacaklardır. Efrînli çocuklar, şehirlerinin nasıl tarihi olduğunu gördüler ve bu tarihle kültürlerine hep bağlı kalacaklardır. Evet tarihimiz çalınıyor, imha ediliyor ancak herkes şunu bilmeli ki tarih her kirliliği, hırsızlığı yazıyor. Biz Efrîn tarihini iyi biliyoruz ve o tarihten asla kopmayacağız. Bir gün tekrar topraklarımıza ayak basacağımıza eminiz. Biz o toprakta bir daha yeşereceğiz. Tarihimize sahip çıkalım. Herkesin gözü önünde bir halkın ve insanlığın tarihi yok ediliyor. İnsanlık suçuna ortak olmayın diyorum."