Dersim, Cudi, Gabar, Şenyayla için çığlık atıyoruz: Kürdistan insansızlaştırılmaya çalışılıyor

  • 21:05 16 Ağustos 2018
  • Ekoloji
İSTANBUL - Munzur Koruma Kurulu, Dersim’de bir haftadır devam eden orman yangınları karşısındaki sessizliğe tepki gösterdi. Açıklamada konuşan HDP’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu yangınları 90’lardan, 38’lerden biliyoruz. Dersim ve Kürdistan coğrafyası insansızlaştırılmaya çalışılıyor. Dersim, Cudi, Gabar, Şenyayla için çığlık atıyoruz” dedi. 
 
Munzur’u Koruma Kurulu (DEDEF), Dersim’de bir haftadır devam eden orman yangınlarına karşı “Dersim için ses veriyoruz” sloganıyla birçok kentte eş zamanlı olarak basın açıklamaları gerçekleştirdi. Açıklamanın yapıldığı merkezlerden biri de İstanbul idi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda demokratik kuruluş temsilcisi katıldı. 
 
Türkçe ve İngilizce “Dersim dört dağ içinde, dört dağ yangın içinde pankartı açılan açıklamada, “Dersim’de yanan yüreğimiz”, “İnsanlık yanıyor sesiz kalma, ses ver” ve “Diren Dersim Peri Suyu seninle” dövizleri taşındı. “Dersim’de yanan yüreğimizdir”, “Toprağıma, suyuma, ormanıma dokunma” ve “Ormanlar bizim yakan eller devletin” sloganları atılan açıklamayı DEDEF Genel Başkanı Ali Haydar Ben yaptı. 
 
‘Askeri operasyonlardan sonra yangınlar başladı’
 
Türkiye’de ise son bir haftadır bir çok noktada belli aralıklarla orman yangınlarının yaşandığını dile getiren Ali Haydar, Dersim’de de son bir haftadır, Ovacık, Çemişgezek ve Hozat arasında bulunan Bozan Yaylası, Zoğar, Dereköy, Kozulca, Koçkozulca, Zengi, Değirmendere, Dündül Deresi ve Geyiksuyu bölgelerinde askeri operasyonlardan sonra başlayan orman yangınlarının, rüzgârın da etkisiyle binlerce hektarlık alana yayılarak devam ettiğine dikkat çekti.
 
‘Yasaklı bölge denilerek söndürülmüyor’
 
Dersim’de halkın tüm çabalarına rağmen “yasaklı bölge” denilerek polis ve asker tarafından yangınların söndürülmesine izin verilmediğini belirten Ali Haydar, “Hiçbir devlet kurumu da yangınlara müdahale etmemiştir. Yaşam alanlarımız, içinde barındırdığı binlerce canlı ve cansız varlıklarla birlikte yok olmaktadır. Geniş coğrafyaya yayılan orman yangınlarının Munzur Milli Parkı sınırlarına doğru ilerlemesi de ayrı bir endişe konusudur. Bilindiği gibi Milli Parklar yalnızca o bölgede yaşayan bazı endemik türleri olduğu için Milli Park olarak koruma altına alınmışlardır. Doğada yaşayan canlıların yayılışı sınırlandırılamayacağı için sınırların dışında kalan bölgede de endemik türler bulunabilmektedir. Bu nedenle hala devam eden orman yangınlarının bir an önce söndürülmesi ormanda yaşayan canlıların varlığının sürdürmesi için zorunludur” dedi.
 
‘Dersim halkı yaşam alanlarına sahip çıkarak boyun eğmeyecektir’
 
Orman yangınlarının ilk olmadığını geçmişten günümüze kadar her çatışma ya da operasyonun ardında sürekli orman yangınları çıkarıldığını vurgulayan Ali Haydar, şöyle dedi: “Sözde ''Terörle Mücadele'' ettiklerini belirten yetkililer, Anadolu’nun bu önemli orman kaynağının tükenmesine yol açacak her türlü davranışta bulunmaktadırlar. Doğanın, savaşın aracı haline getirilmesi de iç yakıcı bir durumdur. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Doğa ile savaşan insanla barışamaz, insan ile savaşan doğa ile barışamaz. Bir sözümüzde Tunceli Valisi’nedir ‘Medyaya yansıyan görüntülerin Dersim’e ait olmadığını ve yananın orman değil altındaki çalı çırpı olduğunu’ söylemişti. Binlerce yıldır Dersim’i yurt tutmuş biz Dersimliler kendi topraklarımızı iyi biliyoruz sizde iyi biliyorsunuz günlerdir ormanların yandığını görürken yoğun baskının sonucunda bunları söylediğinizi biliyoruz. Biz sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedik bu bize dert oldu. Ama Dersim haklı da doğasına, yaşam alanlarına sahip çıkarak size boyun eğmeyecektir, bu da size dert olsun.” 
 
‘Hiç değilse doğa katliamı karşısında eşit davranın’
 
Ardından konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, yetkililere seslenerek “Siyasette de hayatta da eşit davranmıyorsunuz. Hiç olmazsa doğa katliamı yaşandığında eşit davranın. Bugün Türkiye’nin her hangi bir yerinde bu yangın olsaydı medya, hükümet yetkilileri böyle mi? Davranacaktı?” diye sordu.
 
‘Dersim, Cudi, Gabar, Şenyayla için çığlık atıyoruz’
 
HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, bu yangınları bugün değil tarihin çok ötesinden bildiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “90’lardan biliyoruz, 38’lerden biliyoruz. Dersim coğrafyasında bir bütün Kürdistan coğrafyasını insanıyla beraber düşman görenleri çok iyi biliyoruz. Bu zihniyet aslında Dersim’in halkından inancından, direnişinden korkmaktadır. Onun için Dersim’deki ağaç sadece bir ağaç değildir. Dersim’deki bir kaya, akan su aynı zamanda bir kültürün, inancın parçasıdır. O kültür bugün AKP Hükümeti eliyle yok edilmeye çalışılıyor. Dersim ve Kürdistan coğrafyası güvenlikçi politikalar bahane edilerek insansızlaştırılmaya çalışılıyor. Bunun için HES’ler, barajlar yapıyorlar. Doğayı yakıyorlar. Sadece Dersim için değil aynı zamanda, Cudi, Gabar, Şenyayla için çığlık atıyoruz.”
 
Yapılan konuşmaların ardından DEDEF, bir heyet oluşturarak önümüzdeki günlerde Dersim’e gideceklerini belirtti. Açıklama alkışlarla son buldu.