Tire’de köylüler tetikte: 6 yıldır arkamızdan kuyu kazıyorlarmış!

  • 09:01 31 Temmuz 2018
  • Ekoloji
Melike Aydın 
 
İZMİR - Tire’de JES’lere karşı her an tetikte olan Başköy ve çevresindeki köylüler, “6 yıldır arkamızdan kuyu kazıyorlarmış. İzni almışlar gizli çalışıyorlarmış” diyerek doğanın tahrip edilmesine izin vermemekte kararlı. 
 
İzmir’in Tire ilçesine bağlı Başköy Mahallesi Yayla Yakası mevkiinde 5 bin 431 metrekarelik Hazineye ait bölgede, jeotermal kaynak aramak için sondaj izni verilmesine köylüler karşı çıkıyor. Pozitif Enerji isimli şirket tarafından yapılacak sondaj çalışmaları, yöre halkının aynı zamanda geçim kaynağı olan incir, ceviz ve zeytin ağaçlarını da tehdit ediyor. Köylüler, projenin 2010’dan itibaren kendilerinden habersiz planlandığını ifade ediyor. 
 
‘Başköy, Germencik gibi olmasın’
 
Başköy, Akmescid, Topalak, Ortaköy, Yemişler köylerini doğrudan etkileyecek olan jeotermalin derelere sıcak su vermesi nedeniyle tarlaların zarar göreceğini, açığa çıkan sülfür ile vadinin boylu boyunca kuruyacağını söyleyen köylüler, Aydın Germencik’te yaşananların Başköy’de de yaşanmasını istemediklerini vurguladı. 
 
‘Bilinçli olarak tapu verilmedi’
 
Başköy sakinleri, jeotermal çalışmalarının Büyükşehir yasası ile de ilgili olduğunu dile getirdi. 6360 sayılı yasa ile 3152 Sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle büyükşehire bağlı illerde valilere bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları kuruluyor. 
 
Bu maddeye göre, mülki amirler tarafından kurulan alt komisyon, “kamu yararınadır” diyerek yerelde yaşayan halka, uzman sivil toplum kuruluşlarına, odalara ve sendikalara sormaksızın istenilen yerde maden veya jeotermal gibi işletmelerin açılmasına izin veriyor. Harita ve Kadastro Müdürlüğü tarafından 2010’lu yıllardan itibaren bilinçli olarak bölgeye tapu verilmediğini iddia eden köylüler, Başköy dışında neredeyse tapusuz köy olmadığını da aktardı. 
 
‘Dava açılacak’
 
Köylülerin anlattığına göre, Pozitif Enerji adılı şirket 2012’de bölgesel araştırma tetkikinde jeotermal kuyu açabileceklerini öğreniyor ve 2017’de müracaat ediyor. 18 Temmuz’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu verildiğini öğrenen köylüler, oluşturdukları 3 kişilik komisyonla dava açacaklarını belirtti. Köylüler, bu kadar zararlı bir santralin bölgede yapılmasını “kar için köylüyü ve doğayı feda etmek” olarak değerlendiriyor.
 
‘Bizi öldürerek mi kalkınacak?’
 
5 bin kişiden fazla insanın buradaki tarım arazilerinde çalıştığını ve gelir elde ettiğini söyleyen Kocaköy sakini Huriye Gülmez, hala 15-20 günde bir yakınlardaki JES’lerden kaynaklı olarak kükürt kokusunun geldiğini dile getirdi. Huriye, “Meyveye verilen zarardan sonra bize vereceği zarar kanser olacak. Bu temiz havayı, doğayı neden yok etsinler ki! Bize bunu ‘kalkınma’ olarak göstermek isteyenler var, ama biz gittikten sonra kalanlara ne bırakacağız? Bizi öldürerek mi kalkınacak?” diye tepki gösterdi. 
 
‘6 yıldır arkamızdan kuyu kazıyorlarmış’
 
Köyde gerçekleştirdikleri eylemin ertesi günü Mal Müdürlüğü’ne bağlı iki memurun bölgeye gelmesiyle tedirgin olduklarını söyleyen Pınar Aydın ise, şöyle dedi: “Sadece ellerindeki dosyada ne olduğunu öğrenmek istedik. Üzerimizde bir oyun mu oynanıyor anlamak istiyoruz. Anında jandarma intikal etti zaten. 6 yıldır arkamızdan kuyu kazıyorlarmış. İzni almışlar gizli çalışıyorlarmış. İşlem başlarsa buraya bir çivi çaksalar onu sökemeyiz artık. Biz tarım için bile ilaç kullanmıyoruz. Burada ne olursa olsun jeotermal de istemiyoruz.”