3 bin hayvan türünün nesli tükenmek üzere

  • 11:37 27 Mart 2018
  • Ekoloji
HABER MERKEZİ - Doğal Hayatı Koruma Vakfı, nesli tükenmek üzere olan yaklaşık 3 bin hayvan türünün olduğunu duyururken, bunun nedeni olarak insanların doğaya verdiği zarara dikkat çekiyor.  
 
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), nesli tükenmek üzere olan yaklaşık 3 bin hayvan türünün bulunduğunu yaptığı açıklamayla duyurdu.   Asıl toprağı Kenya olan, ancak Çekya'da Dver Kralove Hayvanat Bahçesi'nde tutsak edilen Sudan adlı beyaz gergedanın ölümüyle gündeme gelen nesli tükenmek üzere olan hayvan türleri için yapılan açıklamada, yer alan listeye göre, 3 bin hayvan türünden 19'u yok olma sınırında yer alıyor. BİANET'te yer alan habere göre, Listede farklı bölgelerde yaşayan farklı türlerden birçok hayvan yer alıyor. Ortak oldukları tek noktanın ise nesillerinin tükenmesinin asıl sebebinin insanların doğaya verdiği zarar olması.  
 
WWF'nin Baş Yaban Hayatı Danışmanı Heather Sohl, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor: "Boynuzlarına olan talep nedeniyle, Orta Afrika beyaz gergedanlarının yok oluşlarını kendi gözlerimizle izledik. İnsanlar, vahşi yaşamı birçok yönden tehdit ediyor. Tarım, mobilyacılık, madencilik sektörleri ve altyapı için arazi kullanımı habitatları yok ederek, bitki ve hayvan türlerinin geleceğini tehdit ediyor. Türlerinin bu denli yıkımı ise iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor."
 
Açıklamada nesli tükenmekte olan hayvan türlerinden bazılarına şu şekilde yer verildi:
 
*Körfez Muturu (Vaquita), yok olmak üzere olan bir deniz memelisi. 1958 yılında keşfedilen bu tür, keşfinin ardından yalnızca 50 yıl içinde yok olma tehlikesiyle karşılaştı. Koruma altında olan Meksika'nın Kaliforniya Körfezinde, kaçak balıkçıların ağlarına takılmaktan kurtulamayan bu türden şu anda dünya üzerinde yalnızca 30 tane kaldı.
 
*Sumatra Gergedanı'nın varlığını sürdüren gergedan türlerinin en eskisi olduğu düşünülüyor. Yaşayan bu en küçük gergedan türü, aynı zamanda iki boynuzlu tek Asya gergedanı. Yok olmalarının en büyük sebebi insanlar tarafından boynuzları için avlanmaları. Boynuzlar Çin tıbbında kullanılmak için, Arap Yarımadası'nda da hançer yapmak ya da duvar süslemeleri için tercih ediliyordu. Bir diğer sebep ise yaşam alanlarının yok edilmesi. Yasa dışı avlanma ve yaşam alanlarının parçalanmasıyla sayıları azalan gergedanlar birbirlerinden ayrı yaşamak zorunda kaldıkları için üreyemediler ve şu anda bu türün dünya üzerinde 100'ün altında nüfusa sahip olduğu belirtiliyor. Son 15 yılda ise sadece 2 yavrunun doğduğu belirtiliyor.
 
*Güney Çin Kaplanı, 1950'li yılların başlarında sayıları 4 bini buluyordu. Binlercesinin avlanmasından dolayı 1996 yılına gelindiğinde 30 ile 80 arasında bir sayıya düştü. Çin hükümetinin 1979'da avlanmalarını yasaklaması ise türü kurtarmak için yeterli olmadı. Günümüzde ise türün tamamen yok olduğu düşünülüyor.
 
*Dağ Gorili, ağların yüksek kısımlarındaki ormanlarda yaşayan ve diğer türlere kıyasla kendini soğuktan koruyabilmesi için daha tüylü bir vücuda sahip. Uganda'da yaşayan dağ gorilleri, insanların gittikçe bölgelerini işgal etmesiyle birlikte daha yukarılara çıkmak ve daha zor yaşam şartlarıyla mücadele etmek zorunda kaldılar. Bölgede süregelen iç savaş ve bulundukları yerdeki kömür çıkarımı ise yaşam şartlarını daha da zorlaştırdı. İnsanlarla temasları sonucunda, insanlardan kaptıkları en küçük bir soğuk algınlığı bile ölmelerine neden olan Dağ Gorillerinin sayılarının 800 civarında kaldığı düşünülüyor.
 
*Amur Parsı, Rusya'nın uzak doğusundaki ılıman ormanlık arazilerde yaşamaya adapte olmuş bir pars türü. Adını eskiden yoğun olarak bulunduğu Çin ile Rusya'nın doğal sınırını oluşturan Amur Nehri Vadisi'nden alıyor. Saatte 60 km hızla koşabilen Amur parsı yatayda 6 metre yukarıya doğru ise 3 metre sıçrayabiliyor. Kaliteli kürkleri için avlanan bu hayvanların bir tanesinin kürkü 500 ABD doları ile 1000 ABD doları arasında bir fiyattan satılıyordu. Çin ve Rusya iş birliğiyle Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından yürütülen projelerle birlikte yasa dışı yollardan ticareti yasaklandı. Şu anda ise 60'tan az nüfusa sahip olan türün sayısını tekrar arttırmak için çabalar yürütülüyor.
 
*Sırt Yüzgeçsiz Yunus, Asya'nın en uzun nehri olan Yangtze'de yaşayan bu tür muzip gülümsemesi ve bir gorille kıyaslama yapılabilecek zekasıyla biliniyor. Bu yunus türü kıyılara yakın yaşadığı için insanlarla yüksek ölçüde etkileşim içindedirler. Türünün giderek yok olmasının asıl nedeni aşırı avlanma olan sırt yüzgeçsiz yunuslar nehirdeki gemi hareketliliği ve nehir kirliliğinden de olumsuz etkileniyorlar. Tam sayımı yapılamamasına rağmen 10 yıllık periyotlar halinde incelendiğinde Doğal Yaşamı Koruma Vakfı tarafından nesli tükenmekte olan ilk 19 hayvan türü arasında kabul edildi.
 
*Sumatra Fili, beslendikleri bitkilerin tohumlarını çok uzağa taşımaları sayesinde orman ekosisteminin korunması için vazgeçilemez bir unsur olarak görülüyor. Türlerinin yok olmak üzere olmasının en önemli sebebi olarak ormanların yok edilmesi gösteriliyor. Sumatra'da ormanların insanlar tarafından giderek işgal etmesiyle birlikte insanlarla karşılaşan Sumatra filleri hasatları yediği, evlere zarar verdiği, insanları yaraladığı hatta kimi durumlarda öldürdüğü gerekçeleriyle insanlar tarafından zehirlenmeye ve vurulmaya başlanıyor. Günümüzde ise nüfuslarının 2400 ile 2500 arasında değiştiği ön görülüyor.
 
*Cava gergedanı, günümüzde sadece Cava Adası'nda bulunan Ujung Kulon Milli Parkında yaşayan Cava gergedanı yaklaşık 1,7 m. boyunda olup ve 900 ile 2300 kilogram arasında bir kiloya sahiptir. Doğal felaketlere, doğal yaşam alanlarının kaybına, hastalıklara ve aynı soydan çiftleştirmeye karşı aşırı savunmasız olan bu gergedanların şu andaki sayısı 58 ile 68 arasındadır.
 
*Malezya Kaplanı, yol yapımı çalışmalarıyla ağaçların kesilmesi, tarım için ormanlık alanların yok edilmesiyle beraber insanların arasında kalan Malezya Kaplanları, bölge halkı tarafından nefretle karşılanıyor. Bunun en büyük sebebi de ekonomik durumu iyi olamayan bölgeye 1993 yılından 2003 yılına kadar 400 bin ABD doları zarara neden olmuş olmaları. Bu sebeple de çoğu zaman otoriteler ve köylüler tarafından öldürülüyor ve karaborsada satılıyorlar. Şu anda 250 ile 340 arasında bir sayıda oldukları düşünülüyor.
 
*Şahin Gagalı Kaplumbağa, diğer çoğu deniz kaplumbağası gibi en çok yuvalama alanlarının kaybedilmesinden, yumurtalarının toplanmasından, balıkçılık kaynaklı ölümden, kirlilikten ve sahil kenarlarının yerleşim yerlerine açılmasından olumsuz etkilenen bu kaplumbağa türünün karşılaştığı en ölümcül tehlike ise vahşi yaşam ticareti. Özellikle kabuklarından süs eşya, aksesuar veya tabak yapmak için yasaklamalara karşı halk tarafından avlanmaya devam ediyor. Şu andaki sayıları tam ölçülemese de şahin gagalı kaplumbağalar Doğal Yaşamı Koruma Vakfı tarafından nesli tükenmekte olan ilk 19 hayvan türü arasında kabul edilmiştir.
 
Listenin devamında ise, siyah gergedan, Borneo orangutanı, Cross River gorili, doğu ve batı ova gorilleri, Tapanuli orangutanı, saola, Sumatra orangutanı, Sumatra kaplanından oluşuyor.