Bursa parsel parsel yok oluyor!

  • 09:02 19 Ekim 2023
  • Ekoloji
 
 
BURSA - Uludağ Kirazlıyayla Sanatoryum binasının Swissotel olarak açılması ve bölgede bulunan 1. derece sit alanına otelin helikopter pistinin yapılması gündemde. Bursa Su Kolektifi üyesi Pelin Akdemir, her türlü bitki ve hayvana zarar verildiğine dikkat çekerek buna karşı mücadele yürütülmesi gerektiğini belirtti.
 
Bursa’da Uludağ’ın 2 bin hektardan fazla alanının Milli Park statüsünden çıkarılarak Alan Başkanlığı’na devredilmesinin ardından yeni bir ekolojik yıkım gündemde. Uludağ Sanatoryumu'nun Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) restorasyonunun ardından ultra lüks hizmet veren Swissotel’e dönüştürülmesi ve 1. Derece Sit Alanı içinde bulunan Kirazlıyayla Piknik Alanı'na otel için helikopter pisti yapılması planlanıyor.  
 
Hangi dönemlerde nasıl kullanıldı?
 
1949 yılında öğretmen ailelerine bir dinlenme alanı olarak tasarlanan, ancak artan verem vakalarının tedavisinin daha öncelikli olması nedeniyle sanatoryuma dönüştürülen söz konusu bina, 1979 yılında Uludağ Üniversitesi’ne devredilmiş ve 2000 yılında kapatılarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na bırakılmış. Bakanlık 2014 yılında Bursa Orman Bölge Müdürlüğü kanalı ile BTSO'ya ihale etmiş ve binanın restore edilerek Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’ne dönüştürüleceği açıklanmış; ancak BTSO ihale sonucu kiraladığı mülkte 8 yıl restorasyon yaptığını belirttikten sonra Swissotel ‘e kiraladığı belirtiliyor. Önümüzdeki günlerde ise AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla otelin açılışının yapılması bekleniyor.  
 
Helikopter pisti yapılması planlanan alan, endemik bitki ve hayvan türlerinin yer aldığı bir bölge. Bursa Su Kolektifi üyesi Pelin Akdemir, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Business School adıyla tanıtılıyor’
 
Geçtiğimiz Haziran ayında BTSO’nun maddi gerekçeler nedeniyle Yaşam Boyu Eğitim Merkezi projesinden vazgeçtiğini açıkladığını ifade eden Pelin, “Sonra bir bakıyoruz ki Swissotel’e devredilmiş.  Ne zaman devredildiği, nasıl devredildiğini bilmiyoruz. Burada bazı çıkan haberlerden sonra sanatoryum binası Bursa Business School adıyla tanıtılıyor. Ancak burası otel olarak faaliyet gösteriyor, hatta birkaç ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açılışının yapılacağı belirtiliyor. Burası BTSO yönetiminde. Otel ise sadece isim hakkını BTSO verdiğini söylüyor” dedi.
 
‘Her türlü bitki ve canlıya zarar veriliyor’
 
Otel ile birlikte 1. Derece sit alanı olan Kirazlıyayla piknik alanında ise helikopter pistinin yapılacağını anımsatan Pelin, sözlerini şöyle sürdürdü: “720 metrekarelik alana mıcır (kömür kırıntısı) dökülerek yapıldığı iddia ediliyor. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, beton dökülmeyeceğini söylüyor. Burkay, helikopter pistinin 2. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından istendiğini ve orman yangınlara müdahale etmek amacıyla yapıldığını söylüyor. Beton dökmediklerini söylüyorlar ancak o alan Milli Parklar kapsamı altında bir alan. Mıcır bile oranın bitki türüne zarar veriyor. Orada endemik bitki türleri ve hayvanlar bulunuyor. Dünyada Apollo Kelebeği’nin yaşadığı tek yer Uludağ Milli Park alanı. Orada her türlü canlı ve bitkiye zarar veriliyor aslında.”
 
‘Tahribat uydu görüntülerinde açıkça görülüyor’
 
Sanatoryum binasının 2014’ten 2023’e kadar süren restorasyon çalışmalarında zarara uğratıldığını ve tahribata maruz kaldığını vurgulayan Pelin, bu durumun uydu görüntülerinde de açıkça gözüktüğünü ifade etti. Bölgede yüzde yüz elliye yakın bir yapılaşmanın söz konusu olduğuna dikkat çeken Pelin, “136 bin metrekarelik bir çember içine alınarak duvar örülüyor. Bu ağaçlar kesilerek yapılıyor. Milli parkları koruma kanuna göre orada herhangi yabancı bir bitkinin bile ekilmesi, hatta koyun otlatılması dahi yasak. Böyle bir kanun varken bir şekilde ‘hukuka uygun’ denilerek yapılaşmaya açılıyor” diye kaydetti.
 
‘Doğa ticarileştiriliyor’
 
“Hem yapılaşma hem doğa tahribatı nedeniyle Bursa’ya artık yeşil değil gri Bursa diyoruz” diyen Pelin, Alan Başkanlığı konusu gündeme getirildiğinde Bursa Su Kolektifi olarak bir dizi eylemsellikler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Bursa’nın her yerinde imzalar toplandığını, halkın bilgilendirildiğini söyleyen Pelin, “ Burada en önemli noktalardan birinin Uludağ Alan Başkanlığı’nın Turizm Bakanlığı’na bağlı olması. Orası normalde Orman Bakanlığı’nın korunması altında olması gerekirken Turizm Bakanlığı’na geçiyor. Bu da doğanın net bir şekilde ticarileştiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Erdoğan açılışa nasıl gelecek göreceğiz’
 
BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın açıklamasının tamamen bir “kılıf” olduğuna dikkat çeken Pelin, “Ama orada neden bir helikopter pisti yapılıyor, buna neden ihtiyaç duyuluyor henüz bu konuda bir cevap veren bir kuruluş olmadı. Dilekçemizi verdik, henüz dönüş olmadı. Burkay kendi açıklamasına göre 16 tane helikopter pistinin bulunduğunu söylüyor. Ayrıca otelin dışına neden ihtiyaç duyuluyor?  Bunu hem kolektif olarak hem insani olarak soruyoruz. Bunu Orman Bölge Müdürlüğü’ne sorduğumuzda ‘öylemiymiş’ şeklinde bir cevap veriyor. Burası zenginlerin kullanacağı bir alan olarak mı yapılıyor yoksa orman yangınlarına müdahale için mi yapılıyor bunun cevabını almış değiliz. Ama Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara’nın bana aktardığına göre Uludağ 1. Orman yangınları bölgesinde bulunmuyor bu nedenle helikopter pisti yapılması birinci ihtiyaç değil. Bu sadece bir kılıf. Otel açıldıktan sonra bunu net bir şekilde göreceğiz. Açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne şekilde geleceğini görmüş olacağız” diye konuştu. 
 
‘Mücadele etmek gerekiyor’
 
Bursa’da yapılaşmanın sadece gündeme gelen alanlarla sınırlı olmadığına dikkati çeken Pelin, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bursa’da tarım alanları gerçekten çok verimliydi, çok geniş ve bereketli topraklar olarak biliniyor ama şu an öyle bir tarım alanı kalmadı. Alan Başkanlığı ile de Uludağ yok olma riski ile karşı karşıya. Bunun için mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum. Bir ağacın büyümesi için yıllar gerekebiliyor. Onun için bizim bir ağacı bile korumamız gerekiyor. Havanın, doğanın, suyun ve ağacın geleceğe aktarılması için tüm insanların ses çıkarması gerekiyor.”