10 imzacıdan ekoloji mücadelesine omuz verme çağrısı

  • 15:18 31 Ağustos 2023
  • Ekoloji
 
 
ÇANAKKALE - Çanakkale'de meydana gelen orman yangını ile binlerce hayvanın yaşamını yitirdiğine dair ortak metin yayınlayan sivil toplum örgütleri, ekolojistler ve siyasetçiler, “Devlet eliyle ağaç kesimlerine ekolojik felaketlere karşı otoritelerin gerekli tedbirleri alması, ormanları, hayvanları, yaban hayatını savunmak için tüm yaşam savunucularını ekoloji mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz” çağrısında bulundu.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Çanakkale Ekoloji Meclisi’nin de aralarında bulunduğu sivil toplum örgütleri, ekolojistler ve siyasetçiler, “Ranta, Yangına, Katliama Karşı Doğayı ve Yaşamı Savunmaya” şiarıyla 22 Ağustos 2023’te Çanakkale’nin Çan İlçesi’ne bağlı Koyunyeri Göleti mevkiinde meydana gelen orman yangınına ilişkin ortak bir imza metni yayınladı.
 
Yangın nedeniyle 11 köy boşaltıldı
 
Metinde, 2 bin 650 hektarlık ormanlık alan olmak üzere 4 bin 80 hektar alanın zarar gördüğü, yangın nedeniyle 11 köyün boşaltıldığı, bu nedenle de bin 251 kişinin nakil edildiğinin bilgisi verildi. Yangının Çanakkale şehir merkezine çok yakın olması nedeniyle alevlerin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi  (ÇOMÜ) ve öğrenci yurtları ile Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ni tehdit ettiğine yer verilen metinde, üniversite ve hastanede tahliye hazırlıklarının yapıldığı belirtildi.
 
Binlerce yaban hayvanı hayatını kaybetti
 
Orman yangınında yurttaşların karşı karşıya kaldığı zorluklara yer verilen metinde, şu ifadeler kullanıldı: “Kentliler alevlerin yerleşim bölgesi sınırında olduğu, şehrin üstüne kara bir dumanın kaplandığı çok zor iki gün yaşadı. Çanakkale-Çan kara yolu ulaşıma kapatıldı, yangın söndürme çalışmaları sebebiyle Çanakkale Boğazı gemi trafiğine kapatıldı. Yanan ormanlık bölgede binlerce yaban hayvanı hayatını kaybetti, yangının sıçradığı ve tahliye edilen köylerde çiftlik hayvanları, kanatlılar, çok sayıda hayvan yanarak veya dumandan boğularak can verdi. Henüz yaşamını kaybeden hayvanlara dair bir açıklama yapılmadı, köylülerden aldığımız bilgilere göre Yağcılar köyünde 35 büyük baş, 3 küçükbaş hayvan öldü. Kayadere köyünde 5 küçükbaş, 100 kanatlı hayvan öldü. Çok sayıda kedi, köpek, çiftlik hayvanı yaralı olarak kurtarıldı ve Çanakkale Belediyesi tarafından tedavi altına alındı.
 
Yangın ‘elektrik telinden çıkmış’
 
Köylerde hasar büyük, tarım alanları yandı veya zarar gördü, çiftlikler, ağıllar yandı, bazı evler tamamen yanarken bazı evler hasarlı. Yangının çıkış nedeni konusunda net bir açıklama yapılmazken yangının Kayadere köyünde bir elektrik telinden çıktığı ifade ediliyor” denildi. 
 
Yetersizlikler açığa çıktı
 
Türk Tabipler Odası’nın (TTO) verilerine ait raporun da yer aldığı metinde, “Çanakkale Şubesinin hazırladığı rapora göre, Kayadere köyünde köylüler, boşaltma emri verildiğini ancak buna uymadıklarını, aksi halde köyün daha fazla zarar göreceğini söylemişlerdir. Bunun nedeni olarak ise arazözlere su temini başta olmak ve yangın söndürme işlerinin sevk ve idaresindeki yetersizlikleri göstermişlerdir. Karadan çalışan arazözlere su temini Çanakkale merkezinden yapılmıştır. Oysa köyün yanındaki barajdan motorlu pompalarla bu iş çok daha efektif yapılabileceği anlaşılmıştır. Yangın nedeniyle köyün elektriği kesilince, köyün su şebekesini besleyen pompaların da durduğu ifade edildi” tespiti yapıldı.
 
Yaban hayvanları av katliamı ile karşı karşıya!
 
Yangına müdahale edenlerin plansız ve yanlış bir yol izlendiğinin altı çizilen metinde, “Durum, tedbirsizliğin ve sistemsizliğin yaşamlarımızı nasıl pamuk ipliğine bağlı kıldığının acı bir göstergesi. Çanakkale’de merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde, 16 Temmuz tarihinde saat 16.30 sıralarında çıkan yangın da uzun süre kontrol altına alınamamış, alevler şehir merkezine yaklaşmış, 8 köy yangından zarara görmüştü. 52 saat sonra kontrol altına alınan yangında 1200 hektar orman sahası ile 1300 hektar orman dışı alan olmak üzere toplam 2500 hektar alan zarar gördü. Son yangınlarla çok sayıda yaban hayvanı yaşamını kaybetmiş ve hayatta kalanlar da yaşam alanlarını kaybetmiş durumda iken yaban hayvanları bir de av katliamı ile karşı karşıya. 26 Ağustos’ta av sezonu açıldı. Sınırın öte yanında da durum vahim” cümlelerine yer verildi.
 
Kurdistan ve Türkiye’nin dört bir yanı yanıyor…
 
Öte yandan Yunanistan'da Evros (Meriç) Nehri yakınındaki Dadia’da orman yangınının hala devam ettiğine dikkat çekilen metinde, yangının dumanının İyonya Denizi'ne ulaştığının bilgisi paylaşıldı.  Temmuz ve Ağustos aylarında toplam 110 bin hektardan fazla orman ve tarım arazisi yandığı vurgulanan metinde, şunlar kaydedildi: “35 kişi yangınlar nedeniyle hayatını kaybetti, sayısız canlı hayvan da aynı kaderi paylaştı. Kürt bölgelerinde ise özel güvenlik politikaları ile ekolojik yıkım sürüyor. 26 Temmuz’da Şırnak ile Silopi ilçesi arasında bulunan Cûdî Dağı’nın eteklerinde yangın çıktı. Bölgede çıkan yangının geniş alana yayıldığı Silopi ilçesinden de görüldü. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, alanın askerlerce ateşe verildiği iddia edildi. Öte yandan yangının çıktığı alan askeri karakola yakın. Yangına günlerce herhangi bir müdahalede bulunulmazken yurttaşların yangını söndürmesine de izin verilmedi.
 
Maden ocakları için ağaç kıyımı!
 
Besta, Gabar, Cûdî bölgelerinde korucuların eliyle başlatılan ağaç kesimi ve orman yangınları 1 ayı geçkin süredir devam ediyor. Cûdî Dağı’nda devam eden talana karşı Mezopotamya Ekoloji öncülüğünde bir araya gelen ekolojistler, 5 Ağustos’ta bölgeye gelerek incelemelerde bulunmuştu. Açıkladıkları raporda bölgedeki durum, ‘Gözlemlerimiz ve yapılan görüşmeler neticesinde,  meselenin, orman yangının güvenlikçi politikalar sebebiyle söndürülmemesi ya da çıkartılması ile aynı zamanda bölgede maden ocakları için ya da çeşitli sebeplerle ağaç kıyımı yaşandığı hususlarında toplandığı görülmektedir’ şeklinde ifade edildi” denildi.
 
Ekoloji mücadelesine omuz verme çağrısı
 
Her yıl orman yangınları ile doğal alanların yok olmakla yüz yüze kaldığının belirtildiği metinde,  yangın bölgelerinin ranta açıldığını aktarıldı. Metnin devamında, “Yaban hayatın ve tarım alanlarının korunması amacıyla politikalar geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Orman varlığının ve yaban hayatın korunmasının yanı sıra artırılması, yanan veya doğal afetlerden zarar gören doğal alanların bilimsel veriler ışığında rehabilite edilmesi gerekmektedir. Ekolojik yıkım artık yaşamımızın bir parçası ve hemen şimdi mücadele etmek zorundayız. Fakat sermaye ve devlet eliyle doğa katliamları sürdürülmekte, doğal afetlerle mücadelede yetersiz kalınmasının üstüne doğal alanlar sermayeye peşkeş çekilmektedir. Ayrıca Bayramiç’te Kaz Dağları’nda, Cengiz Holding’in Haliağa altın- bakır madeni projesine karşı yurttaşlar ve STK’lar olarak açtığımız davayı kazanarak projeyi iptal ettirmemize rağmen Cengiz Holding aynı alan için yeniden ruhsat almış ve hukuki süreç yeniden başlamıştır. Bu esnada son aylarda proje alanında devlet eliyle ağaç kesimlerine ekolojik felaketlere karşı otoritelerin gerekli tedbirleri alması, etkin müdahalede bulunulması için ormanları, hayvanları, yaban hayatını savunmak için tüm yaşam savunucularını ekoloji mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz” sözleriyle seslenildi.
 
Metnin imzacıları
 
Metnin imzacıları arasında şu isimler yer alıyor: HDK Çanakkale Ekoloji Meclisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çanakkale Gençlik Meclisi, HDP Çanakkale Kadın Meclisi, HDP Çanakkale İl Örgütü, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Çanakkale İl Örgütü, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Çanakkale İl Örgütü, Devrimci Parti Çanakkale İl Örgütü, İnsan Hakları Derneği (İHD) Çanakkale Şubesi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve Partizan.