Cudi’de insanlık gemisi yanıyor!

  • 09:06 31 Temmuz 2023
  • Ekoloji
 
Şehriban Aslan
 
AMED - ÇMO üyesi Nujiyan Yıldırım, Cûdî Dağı'nı "insanlık gemisi" olarak nitelendirirken, buradaki yangın nedeniyle geminin yok edilmeyle yüz yüze kaldığına dikkat çekti. 
 
Şirnex (Şırnak) ve Sîlopya (Silopi) ilçesi arasındaki Cûdî Dağı’nın eteklerinde bulunan Sorbitmê köyü ile Gera Mihetê alanı arasında çıkan yangın günlerce devam etti. Yerel kaynaklar, alanın askerlerce ateşe verildiğini ifade ederken, yurttaşların da yangını söndürmesine izin verilmediğini aktardı. Öte yandan yangın nedeniyle bölgede yüzlerce ağaç küle döndü. 
 
Çıkan yangıları ve ağaç kıyımına ilişkin Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) üyesi Nujiyan Yıldırım, değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Yanlış politikaların yarattığı yüzyıllık bir sessizlik’
 
Cudi’de yaşanan ağaç kıyımı ve yangınlara değinen Nujiyan, bölgedeki doğa kıyımına karşı olan sessizliğin bölgenin insanına, kültürüne, tarihi değerlerine ve doğasına yönelik yüzyıllık yanlış politikaların, yarattığı bir sessizlik olduğunu belirtti. Nujiyan, “Bölgede yıllardır sistematik bir şekilde devam eden doğa yıkımına karşı gerek bölge insanı, gerekse çevre savunucuları ve meslek odalarının tüm çağrı ve tepkilerine karşı; etkili toplumsal ve kurumsal bir ses oluşmamasının temelinde bölgedeki tüm doğa ve insanlık suçlarının güvenlik bahanesiyle kamuoyuna sunulmasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Şu an müdahale edilmeyen ve geniş bir alana yayılmakta olan yangının devam ettiği Cudi’de uzun zamandır devam eden bir ağaç kıyımı zaten vardı. Bir avuç rantçının çıkarları uğruna ağaç kesimi aralıklı devam etmekteydi. Ne yazık ki bölgedeki yaşam ve çevre savunucularının sürekli gündemleştirmeleri ve suç duyurularında bulunmaları dahi bu doğa suçlarını durduramadı. Bireysel destekler dışında Türkiye’nin her tarafında duyarlılık ve kamuoyu oluşmamasının temel nedeninin bölgeyi bilmeyen kesimlerin güvenlik bahanesine inandırılmış olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kürt coğrafyasındaki doğa yıkımı’
 
Nujiyan, asıl güvenlik ve yaşam sorununun doğa yıkımı ile olacağını gösteren doğal felaketlerin ve iklim krizi sonucunun bilindiğini söyleyerek, “Bölgede geliştirilen ve doğa suçlarına meşruluk kazandıran güvenlik politikaları nedeniyle doğa yıkımı kavramı bölgenin doğasına karşı keyfi ve sınırsız bir tahribata neden oldu. Güvenlik güçlerinin ve yetkililerin Kürt coğrafyasındaki doğa yıkımındaki etkileri ve tepkileri korkunç ve düşmanlık boyutunda olduğunu gösteren görüntülere tanık olmaktayız.  Cudi’deki yangın görüntülerini adeta bir şenlik gibi çekip ailelerine gönderen askerlerin ruh halini sosyolojik ve psikolojik açıklamasını ilgili uzmanların yapması gerekli olsa da bu devletin bölgeye dönük şiddet politikalarından bağımsız değildir. Şiddeti besleyen politikalar sonucunda ortaya çıkan kişiliklerin, yanan ağaçları ve içinde acı çekerek ölen canlıların görüntülerini bir eğlence biçimi olarak çekip sosyal medyada paylaşılmasının boyutu sadece bölgesel düşmanlıkla sınırlı kalmayacağını,  toplumsal yansımaları da korkutuyor” dedi.
 
‘Kurdistan’da orman yangınlarının söndürülmesine izin verilmiyor’
 
Sadece Cudi’de değil Kurdistan’da bulunan ormanlık alanlarda genel olarak devlet eliyle yangın çıkarıldığına dikkat çeken Nujiyan, Akbelen’de de aynı sorunun olduğunu kaydetti. Nujiyan, “Yangınlara müdahale edilmesine izin verilmiyor. Aynı zamanda son günlerde Muğla Akbelen’de de ağaç kesimine karşı tüm çevre ve yaşam savunucularının tepkileri devam ediyor. Şırnak’ın Cudi bölgesindeki orman yangını ile ağaçlar ve bölgedeki tüm canlılar yok ediliyor. Yetkililer tarafından yangına müdahale edilmediği gibi müdahale etmek isteyen vatandaşlara da engel olunmaktadır. Bölgedeki doğa kıyımı, uzun yıllardır güvenlik bahanesiyle bir devlet politikası olarak devam etmektedir. Bu nedenle bölgedeki tüm doğal kaynakların talanı gibi orman yangınlarına da meşruluk kazandırılarak yasal yollarla doğa ve yaşam suçları işlenmektedir. İnsanların yaşam alanları yok edilmekte; ormanlarda yaşam hakkına sahip tüm canlılar yanarak yok edilmektedir. Hava kirliliğine ve doğal felaketlere de zemin oluşturulmaktadır. Rant temelli politikalar nedeniyle Akbelen ormanında sermayedarların yanında, ormanı korumak isteyen yurttaşların karşısında duran devlet bölgede ise şiddetten beslenen kesimlerin rant ve inkar politikalarına hizmet ederek tüm doğa suçlarını da ‘güvenlik’ gerekçesiyle meşrulaştırarak doğa suçları işlemeye devam etmektedir” şeklinde konuştu.
 
'Cûdî sembol bölge olmalı'
 
Son olarak tüm Kurdistan halkına ve doğa savunucularına çağrı yapan Nujiyan, “Kutsal kitaplarda da yer alan Nuh Tufan’ında insanlığı ve tüm hayvan çeşitlerini kurtaran Nuh’un Gemisi’nin bu bölgede olduğu anlatılmaktadır. Binlerce yıllık geçmişten günümüze anlatılan bu inançta da sadece insanlar değil tüm canlılar kurtarılmıştır. Yani hepimizin aynı gemide olduğunu, tüm canlıların, insanların ve tüm doğa kaynaklarının yaşamlarını birbirine bağlı olduğunu anlatmaktadır. Ekosistemi çok iyi anlatan ve olayın yaşandığına inanılan yer olan bir bölgeyi korumak tüm çevre ve yaşam savunucularının yanı sıra farklı inanışlara da sahip herkesin sorumluluğu olmalıdır. Çünkü Cudi’yi korumak içinde bulunduğumuz geminin başka yerlerde de su almasına engel olacaktır. Cudi doğa kıyımına karşı sembol bölge olmalıdır. İnsanlığın gemisi Cudi’de yanıyor” diyerek duyarlılık çağrısı yaptı.