Şahintepeliler 'rant projesine' direniyor!

  • 09:02 13 Haziran 2023
  • Ekoloji
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Kentsel dönüşüm adı altında talan edilen Şahintepe Mahallesi’nde yaşayan halk, rant projesi olarak değerlendirdikleri bu yıkıma karşı direniyor. Kendi elleri ile oluşturdukları mahalleyi terk etmeyeceklerini söyleyen Şahintepeli kadınlar, “Devlet doymuyor ama biz toprağımızı onlara bırakmayacağız” diyerek tepki gösterdi.
 
İstanbul’un birçok bölgesinde gerçekleştirilen ekolojik talan ve kentsel dönüşüm adı altındaki rant projeleri AKP-MHP iktidarı tarafından devam ettiriliyor. Bu projelerin hedeflerinden biri de Başakşehir ilçesine bağlı Şahintepe Mahallesi. Kanal İstanbul Projesi’nin güzergahında yer alan mahalle için birçok yıkım gerekçesi sıralanırken halk bunların hiçbirine inanmadığını söyleyerek, amacın rant uğruna zorla göç ettirme olduğunu belirtiyor. 
 
Bakanlık ve belediye ortaklığında rant
 
Başakşehir Belediyesi'nin iştirak şirketi Başakkent A.Ş. tarafından 2020’de imar çalışması yapılan Şahintepe Mahallesi'ndeki evlerin bir kısmı tapu transferi yapılarak tapular komşu Arnavutköy ilçesine bağlı Hacımaşlı Köyü’ne aktarıldı. Tapuların taşınmasına itiraz eden mahalle sakinleri, 2022 yılının Ocak ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıyarak imar projesinin iptali için başvuruda bulundu. Bakanlık, evlerin tapusunu eski yerine getirdi. Ardından Başakşehir Belediyesi, 2022’nin Haziran ayında 7 ada ve 8 Aralık 2022’de 15 farklı ada için Başakkent A.Ş.’ye yetki devri vererek  “kentsel dönüşüm” kararı aldı. 8 Haziran’da da Başakşehir Belediye Meclisi toplantısında 11 ada için daha yetki devri verilmesinin oylaması gerçekleştirilecek. Karar verilmesi durumunda 33 adada kentsel dönüşüm başlamış olacak.
 
Kanal İstanbul projesi ve kentsel dönüşüm adı altında ranta açılmaya çalışılan mahallede halk İstanbul’un diğer kentsel dönüşüm alanlarında olduğu gibi burada da yaşam alanını korumak için direniş gerçekleştiriyor. Mahallede kentsel dönüşüme karşı direnen kadınlar mikrofonumuza konuştu.
 
‘Devlet doymuyor’
 
 
‘Bizi mağdur etmek için kentsel dönüşümü yapıyorlar’ diyen Bahriye Çelikkol, “23 yıllık emeğim var. Sokağın kaldırım taşlarını bile ben parayla getirdim. Şahintepe’nin peşine düşmüş durumdalar. Depreme dayanıklı değil diyorlar ama ben 99 depremini burada yaşadım yıkılmadı yıkılsaydı o zaman yıkılırdı. Benim fazla arsada gözüm yok ama devlet sürekli istiyor. Devlet doymuyor. Şimdiye kadar doymayan devlet bundan sonra doyar mı? Saraylarda yaşadı sahip olduğu şeyleri anlatmaya dil varmıyor. Ben evimi vermek istemiyorum beni kendi halime bıraksınlar. Burada kadınlar olarak kentsel dönüşüme karşı direniyoruz” dedi.
 
‘Canımızı mı alacaklar? Alsınlar’
 
Şahintepe’de 24 yıldır yaşadığını ve buradaki bütün yaşamı kendi elleri ile kurduklarını ifade eden Kezban Ergün, mahalleye elektrik ve suyun dahi kendi çabaları sonucunda geldiğini belirtti. Kezban, “24 yıldır buradayım onlar neredeydi? Şimdi gelmişler ekmeğimi elimden alıyorlar. Bize hiçbir hak tanımıyorlar. Bize verdiklerini ancak borçlandırarak veriyorlar. Rant meselesi ‘benim param fazla alacağım senin hiçbir hükmün yok’ diyorlar. Burasıda kırsal bir yer ama bizi daha kötü ve kırsal yerlere göndermek istiyorlar. Buraya bina yaptılar tanesi 5 milyon lira ben nasıl alayım? Ben malımı, toprağımı vermek istemiyorum niye vereyim? Sonuna kadar mücadele edeceğiz canımızı mı alacaklar? Alsınlar! Onları hem ada olarak hem şahıs olarak yürütmeyi durdurmak için mahkemeye verdik süreç devam ediyor” şeklinde konuştu.
 
‘Doğayı katledecekler insanlara mezar yapıyorlar’
 
Sürecin hukuka aykırı gerçekleştirildiğine dikkat çeken Kezban, keyfi davranıldığını ve yasaların tanınmadığını dile getirdi. Kezban, “Mahalle kayanın üzerine kurulu en sağlam yerlerden bir ama kentsel dönüşüm adıyla burayı yıkmaya çalışıyorlar. Bende insanım onlar zenginleri buraya yerleştirmek istiyorlar ama bende apartmanda yaşamak istemiyorum. Buradaki doğayı da katledecekler ve insanlara adeta mezar yapıyorlar. Ayağımızı basacak toprak bırakmayacaklar. Bugüne kadar kimse gelip bizimle konuşmadı. 5 tane dairemiz var bize bunun karşılığında 2 daire verecekler, diğer kalanlar için bizi borçlandırıyorlar” diye kaydetti.
 
Haberleri olmadan evleri satıldı
 
 
99 yılında ekonomik sıkıntılardan dolayı Ordu’dan Şahintepe’ye taşındıklarını ve burada bir yaşam sürdüklerini ancak başlatılan kentsel dönüşüm sürecinde haberleri olmadan evlerinin satılığa çıkartıldığını, ardından Başakkent A.Ş tarafından satın alındığını söyleyen Gülfer Çetinkaya, ‘Bizim ağzımızdaki ekmeği alıp kendileri yemek istiyorlar’ diyerek kendilerinin yaşam alanlarından çıkarılmak istenmesine tepki gösterdi. Gülfer, “Burası değerlendiyse bize değerlendi. Kentsel dönüşüm istemiyoruz. Bize verdikleri para onların bir gecelik çekirdek parası. Benim yerimi alıp 12 kat daire yapacaklar ama bana ‘kulübe’ gibi daire verecekler oraya kim sığsın? Bizim evimizi bizden habersiz satmalarına dair mahkemeye verdik hala bir karar verilmedi. Benim ayağım toprağa bassın istiyorum niye betonun içinde kilitli kalayım. ‘Trilyonluk dairede’ siz hiç oturdunuz mu diye bir de bizimle dalga geçiyorlar ama bizim onların dairelerinde gözümüz yok onların bizim toprağımızda gözü var. Ben yerimi vermek istemiyorum” ifadelerini kullandı.
 
‘Özgürce yaşamak istiyoruz’
 
‘Rantsal dönüşüm’ ile halkın önünün kesildiğini ve ellerinde var olan bütün imkanların alınmaya çalışıldığını dile getiren Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi koordinasyon üyesi Döndü Bilgin, kendilerinin oluşturduğu yerin belediye tarafından gasp edilmeye çalışıldığını ifade etti. Döndü, “Bizi farklı yerlere götürmek ve borçlandırmak istiyorlar. Biz hakkımızı, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu güzel yeri bırakmak istemiyoruz. Her yere beton yığını oldu depremi bahane ediyorlar ama bunun altında fakiri eziyorlar. Olan fakire oluyor zenginler yükseliyor. Bizden alıp onlara veriyorlar. Bizi sıkıştırıyorlar ama biz sonuna kadar hakkımızı almaya çalışacağız. Daha öncede Kanal İstanbul yapılacak denildi eğer o yapılacaksa neden binaları dikiyorlar madem olmayacak bize neden bunu yapıyorlar. Biz burada yaşamaya devam etmek istiyoruz apartmana sıkışıp kalamayız. Özgürce yaşamak istiyoruz” dedi.
 
DOP kesintisi adı altında arsalar gasp ediliyor
 
Kendilerinden habersiz evi satılan ailelerle dayanışmak için nöbet tutmaya başladıklarını aktaran Döndü şöyle devam etti: “Bu yaşanan duruma göz yumamazdık. Nöbetimiz sonuna kadar devam edecek. Nöbette bir araya geliyoruz onların yalnız olmadıklarını gösteriyoruz. Özellikle kadınlar nöbete katılım sağlıyor ve öncülük ediyor. Akşamdan sabaha kanun değişiyor ve hep biz suçlu konumunda oluyoruz. Evimiz için barış anlaşması yapıldı evimizin kaçak gözükmemesi için ama yine kaçak diyorlar.  2013 yılından bu yana arsamızdan kesinti yapmaya başlamışlar. Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintisi diyorlar ama sadece o değil daha fazlası var. Bu yüzden evimiz arsamız küçük gözüküyor ve arsamızı tekrardan bize satmaya çalışıyorlar. Mahallenin yüzde 85'inin arsası DOP kesintisi altına alınmış, biz bunu mahkemeye başvurunca öğrendik. Şimdiye kadar 16 ada kapattılar.”
 
‘Direneceğiz, toprağımızı onlara bırakmayacağız’
 
Şahintepe’den taşınmak istemediklerini ancak yeni yapılacak olan dairelerden de alabilecek ekonomik durumlarının olmadığının altını çizen Fadime Çelikkol, “Bu zamana kadar yeni kıyafet alıp giymedim şimdi gelip evimizi almaya çalışıyorlar. Ben evimi vermek istemiyorum. Buranın değeri arttı diyorlar ondan dolayı bizim gibi garibanları burada bırakmak istemiyorlar. Bizde direneceğiz, toprağımızı onlara bırakmayacağız. Geçtiğimiz günlerde evin ölçülerini almaya geldiler izin vermedik, sokaktan mahalleli olarak kovaladık. Gelsinler kırıp dökmeden depreme dayanıklı mı diye ölçsünler öyle karar versinler. Emeklerimizin boşa gitmesini, belediyenin yerimize ortak olmasını istemiyoruz. Herkes bize destek olsun bugün bizim kapımıza gelenler yarın ona gidecek. Herkesi burada görmek istiyoruz” diye çağrı yaptı.