Kömürsüz Muğla için eylem yaptılar

  • 16:29 11 Mart 2023
  • Ekoloji
 
MUĞLA - Yaşam savunucuları kömürsüz Muğla için düzenledikleri etkinlikte ulusal ve uluslararası mahkeme kararlarına uyularak Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santrallerin kapatılması çağrısında bulundu.
 
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) , İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji Birliği, Muğla’daki Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santrallerin kapatılması çağrısı ile Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Kültür Merkezi’nin önünde yapılmak istenen açıklama yağmur nedeniyle salonda yapıldı. “Muğla için çok geç olmadan yaşam alanlarını korumaya”,  “Kömürsüz Muğla için”,  “Akbelen için adalet” yazılı pankartın asıldığı salonda basın toplantısında sık sık “Akbelen için adalet istiyoruz”, “Havana suyuna toprağına sahip çık” sloganları atıldı. Basın metnini MUÇEP Gönüllüsü Candan Süsoy okudu. Açıklamanın ardından Akdeniz Yeşilleri Derneği’nin hazırladığı kömüre ilişkin belgesel izlendi, ardından etkinlik söyleşi ile devam etti.
 
Termik santraller için kapatma kararları var
 
Muğla’nın 1980’lerden itibaren üretime başlayan üç termik santral ve bunlara yakıt sağlamak üzere açılan kömür sahaların ekolojik ve sosyal tahribatlara neden olduğunu belirten Candan, “25 yıl önce bölge köylüleri tarımsal verimin düşmesine neden oldukları için Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santralleri hakkında tazminat davaları açtı ve Yargıtay bu kararları onadı. Aydın İdare Mahkemesi bu üç termik santral için kapatma kararı verdi. Danıştay tarafından da onanan karar dönemin hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile uygulanmayınca, dava AİHM’e taşınmış ve AİHM de mahkeme kararını onamıştı” şeklinde konuştu.
 
‘360 milyon tonu bulan karbondioksit salımı’
 
Türkiye’nin ulusal ve uluslararası yasaları yok sayarak santrallerin işletilmesinin devam etmesine izin verdiğini söyleyen Candan, santrallere tahsis edilen maden sahalarının yarısına yakınının ormanlık alan olduğuna dikkat çekti. Candan, “Halen baca gazı arıtma tesisleri, katı atık depolama ve kül sahaları gerekli şartları sağlamamalarına rağmen çevre izni alıp çalışabiliyorlar. Faaliyete girdiklerinden bu yana 68.000’den fazla erken ölüme ve 98 milyar Euro’nun üzerinde sağlık harcamasına sebep oldukları hesaplanıyor. Termik santraller su kıtlığı çeken ülkemizde aşırı su sarfiyatlarıyla, kömür madenleri ise yok ettikleri yeraltı su rezervleri ile bölgenin su varlıklarını tehdit ediyorlar. Bugüne kadar toplam 360 milyon tonu bulan karbondioksit salımlarıyla iklim krizini derinleştiriyorlar” dedi.
 
‘60 köy/mahalle kömür işletme ruhsat sahaları içinde’
 
Termik santrallere kömür temin etmek için 60 köy/mahalle kömür işletme ruhsat sahaları içinde kaldığını dile getiren Candan, “Şu ana kadar 8 köyümüzün tamamı, 15 köyümüzün önemli bir bölümü kömür ocakları için yok edilmiştir. Ruhsat sahası içinde kalan 37 köy/mahalle yok edilme tehdidi altındadır. Kömür çıkarmak için köylerin taşınması, zeytinlerin, ormanların ve toprağın yok edilmesiyle çok sayıda insan ve canlının yaşam alanlarından koparılması ve göçe zorlanması hem doğal yaşamı tehdit ediyor, hem de bölgede yaşayan insanımızı aidiyetsizlik hissiyle ve derinleşen yoksullukla karşı karşıya bırakıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Öncelikli hedef kömürden çıkış’
 
Türkiye’nin küresel iklim kriziyle mücadelede son 20 yılda hızla artan doğa tahribatını azaltmak için öncelikli hedeflerinden birinin kömürden çıkış olması gerektiğini kaydeden Candan, 25 yıldır uygulanmayan mahkeme kararı artık yerine getirilerek Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santralleri ve maden sahalarının kapatılması gerektiğini ifade etti. Candan, “Muğla’da kömürden çıkışın tüm yöre halkı için adil olmasına öncelik verilmeli, termik santrallere kamu bütçesinden ayrılan her türlü teşvik ve destek kapatılacak olacak santral ve maden ocaklarında çalışan emekçilere yeni istihdam alanları sağlamak için harcanmalıdır. Kömür dışı sektörlere geçişte, bölgenin potansiyeli ile halkın yaşam biçimi ve tercihlerinin merkeze alınacağı bir planlama yapılarak, doğayla uyum ve ekolojik sürdürülebilirlik hedeflenmelidir” diye konuştu. 
 
Açıklamanın ardından sinevizyon gösterimi yapıldı. 
 
Etkinlik, söyleşi ile devam etti.