‘Tarım alanları işgal edilmemeli’

  • 09:05 5 Mart 2023
  • Ekoloji
Medya Üren 
 
AMED - Deprem sonrasında taşınan molozların tarım alanlarından uzak tutulması gerektiğini vurgulayan ZMO Diyarbakır Şube üyesi Ece Kanaş, "Mevcut molozlar, tarım alanlarından uzak yerlerde biriktirilmelidir. Çadırlar da hazine arazilerine kurulmalıdır. Tarım alanları işgal edilmemeli" dedi.
 
Mereş merkezli ve 11 kenti etkileyen depremlerle birlikte yaşanan can kayıpları ve yıkımın bilançosu artarken sağlık açısından riskler de büyüyor. Moloz yığınlarının çadırlara yakın yerlerde bulunması ve özellikle tarım alanlarına zarar vermesi tartışmalara yol açtı. İktidarın tarım alanlarını korumaya yönelik bir politika geliştirmiyor oluşu eleştirilere neden olurken yetkililer sessizliğini koruyor. 
 
Türk Mimarlar Mühendisler Odalar Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Amed  Şube üyesi Ece Kanaş, depremle birlikte gelişen süreçte tarım alanlarına verilen zararı değerlendirdi.
 
‘Asbest gazı canlılar için tehdit oluşturuyor’
 
Başlangıçta deprem bölgelerinde asbest gazının aşırı derecede yayıldığını belirten Ece, verdiği zararı değerlendirmek için bu maddeyi bilmeleri gerektiğini söyledi. Ece, "Beyaz toprak olarak da bilinen asbest, ısıya, korozyona ve kimyasallara karşı direnci yüksek, yapısal özellikleri itibariyle esnek, lifli bir mineraldir. Giyim tekstili, çimento sektörü, yapı malzemeleri sektörü vb. endüstriyel yerlerde kullanılmaktadır. Türkiye'nin hemen hemen bütün şehirlerinde evlerin kullanımında bu malzemenin kullanıldığı söylenmektedir. Evin bozulması sırasında yaşam ve doğa bu kanserojen maddenin kurbanı olur. 19. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlandı ve 21. yüzyılın ortalarında dünya sağlık örgütleri tarafından Asbest kullanımı yasaklandı. Ama ne yazık ki maddi rahatlık için aşırı derecede kullanıldılar. Bunlar özellikle köylerde kullanılıyordu. Bu depremde maalesef evler yıkılmış ve havaya yayılan Asbest maddesi canlılar için tehlike oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
 
‘Tarım alanlarındaki molozlar kaldırılmalıdır’
 
Molozların tarım alanlarından uzak yerlere götürülmesi üzerinde duran Ece şunları kaydetti: "Özellikle bu malzemedeki asbest kanserojen hastalıklara neden oluyor. Doğaya atılan bu molozlar da aynı tehlikeyi oluşturmaktadır. Öncelikle sağlık önlemleri alınmalıdır. Bu enkaz belli bir yere atılmalı ve orası gösterilmelidir. Asbest doğada var olmakla birlikte yüksek oranda bulunması doğaya da zarar vermektedir. Bu molozların döküldüğü alanlarda herhangi bir yerleşim yeri bulunmamaktadır. Özellikle tarım yapılan alanlardan uzak durulmalıdır.”
 
‘Tarım politikaları günlük değil geleceğe dair olmalı’
 
Deprem öncesinde bir gıda krizinin olduğunu, bugün bu krizin artarak sürdüğünü vurgulayan Ece, "Son yıllarda yaşanan susuzluk tarımsal krizin ana sebebi. Depremle birlikte büyük bir göç yaşandı ve etkilenen 10 ilde özellikle tarımla uğraşan vatandaşlar zarar gördü. Bu felaketin önlenmesi ve güvenliği için çiftçilere kredi verilmelidir. Yakıt ve gübre desteği artırılmalıdır. Bu maliyet derhal karşılanmalıdır. Yani hayvanların bakım ve tedavileri için de destek sağlanmalıdır. Bu konulara özveriyle yaklaşmalılar. Zira gördüğümüz sahneler ne yazık ki daha karanlık bir geleceği gösteriyor. Tarım politikalarını günlük değil, geleceğe dayalı olarak geliştirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Çadırlar için hazine toprakları seçilmeli’
 
Şehir planlamacılığının önemine dikkat çeken Ece, "Tarım alanları revize edilmeli. Yani iyi bir şehir planı yapılmalı. Tarım alanlarına ev yapılmamalıdır. Bunun doğa üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır. Bu tarım alanları giderek azalmaktadır. Barınma ertelenemeyecek bir ihtiyaçtır. Ancak tarım alanlarına kurulan çadırlar ne yazık ki kirliliğe neden olacaktır. Doğal kaynaklarımızdan biri olan toprak iyi kullanılmalıdır. Bu çadırlarda uzun süre kalınır, toprağına kirli su girer bu da sağlık açısından sorunlara neden olur. Biz bu projeye karşıyız, önerimiz hazine arazisinin kullanılması yönünde” diye konuştu.