Melike Aydın 

 

İZMİR - Türkiye’nin kimyasal silah kullanımını değerlendiren HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere, kimyasalların ekolojik suçlara da neden olduğunu belirterek, buna karşı birleşik mücadele verilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

 

Türkiye’nin Güney Kürdistan’daki Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarda kimyasal silah kullanmasına ilişkin görüntülerin yansımasının ardından alanlara çıkan Kürtler ve hak savunucuları, saldırıların son bulmasını istiyor. Kimyasal silahlarla yaşanan katliamların yanında ekolojik kırım da gerçekleştiriliyor. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

AKP'nin 20 yıllık iktidarı boyunca ekolojik yaşama saldırılarının gasp boyutuna ulaştığını belirten Menekşe, kimyasal silah kullanımının da geri dönüşsüz tahribata yol açtığını ve buna karşı birleşik ekoloji mücadelesinin önemini vurguladı.

 

‘Seçim hattına girilirken ekolojiye saldırı artabilir’

 

AKP iktidarının 20 yıldır izlediği ekoloji siyasetinin ranttan suça, vahşi saldırılara dönüştüğünü dile getiren Menekşe, insan ve canlı hakları dâhil çoklu hak gasplarının ulusal ve uluslararası boyutlara ulaştığını ifade etti. HDP’nin ana akım partilerin aksine ekoloji hareketleri üzerinden siyaset yapan değil, bizzat içinden gelen insanlardan oluştuğunu kaydeden Menekşe, “Seçim yaklaştıkça ekoloji meselesi kritik bir yere oturuyor. Hem yaşam alanları için önemli hem de bütün kimliklerden azade şekilde bir mücadele vermesini sağlıyor. Kadın hareketi gibi yeni dünyada alışılagelen klasik neoliberal hareketlere karşı bir hareket. Ekoloji hareketinin sözünü söyleyecek noktaya gelmesi ana akım siyasete etki etmesi bu seçim hattında çok kritik. Seçim hattına girildikten sonra sermayenin içine girdiği telaşla ekolojik varlıklara çok büyük saldırılar gerçekleştirdiğine de şahit olacağımızı öngörüyoruz. Dolayısıyla çok sağlam bir mücadele vermek gerekiyor” dedi.

 

Birlikte mücadele vurgusu

 

Menekşe, AKP-MHP iktidarının Türkiye ve Kürdistan’da insanlığa karşı işlenen suça varan politikalarına karşı birleşik mücadele vermenin zamanın geldiğini ifade etti. Ekoloji mücadelesinin birleşik mücadeleyi de ateşlediğini ifade eden Menekşe şöyle dedi: “Fakat ekoloji mücadelesi verirken, bir takım ayrıştırıcı ırkçı engellere takılmadan, bu mücadeleyi veren insanların devletin kutuplaştırma politikalarının karşında korkmadan, yan yana mücadele vermesi önemli. Burada Türkiye’deki demokratik mücadelelerinin Kürt hareketiyle yan yana gelmesi çok önemli. Ege’de Muğla’da Zilan’ın Cudi’nin de temsil edildiğini görüyoruz. Birleşik mücadelenin verilmesi için doğru adımların atıldığını görüyoruz.” 

 

Gerçekte neler yaşandığı perdelendi

 

Türkiye’nin 1990’larda kurulan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) sözleşmesini imzaladığını hatırlatan Menekşe, insanlığa karşı işlenen ve zaman aşımı olmayan bu suçlara iştirak edenlerin yargılandığını dile getirdi. Türkiye’nin binlerce kez kimyasal silah kullandığına dair başvuruların olduğuna dikkat çeken Menekşe, “Son kullanımın ardından yayınlanan görüntülerde devlet yetkilileri ‘vatan haini’ ‘orduya, devlete saldırı’ deyip yüksek perdeden konuşarak gerçekte ne olduğuna dair bilginin perdelenmesine neden oldu. ‘Kurumlar ne yaptı, hangi devletler neye başvurdu, 2 bin 200 bildirim nereye gitti?’ meselesi perdelenmeye başlandı” şeklinde konuştu.

 

‘Kimyasal silah kullanılan Halepçe’de geri dönülmez zararlar’

 

Halepçe Katliamı’nda kullanılan kimyasal silahların yarattığı tahribatın etkilerini hatırlatan Menekşe, bölgede yol açılan ekolojik felaketin tahribatının hala devam ettiğini belirtti. Menekşe şunları dile getirdi: “Bu direnişi göstermek hesabını sormak bu sağlam duruşun göstergesi. Parti olarak bunun sağlanmasını istiyoruz. 2 bin 200 bildirimde orada suyun, toprağın, canlılığın geri dönülemez şekilde yok olduğuna dair tespitler var. Halepçe’de geri dönülemez zararların verildiğini görüyoruz.” 

 

‘Birleşik mücadele şart’

 

Bu saldırıların karşısında Kürt halkıyla yan yana gelebilmenin önemine dikkat çeken Menekşe, “Kimin ne yaptığına bakmadan meseleye bakmak, bunlardan kurtulmanın en önemli yolu. Herkesi buna karşı direnişe ve mücadeleye davet ediyorum” çağrısı yaptı.