Ekolojistler Kaz Dağları’ndan Cudi’ye doğa katliamına karşı yollarda

  • 09:07 16 Eylül 2022
  • Ekoloji
 
İSTANBUL - Cudi Yürüyüşü için 16 Eylül’de İstanbul’dan yola çıkarak Şırnak’ın doğasını savunacak ve devletin doğa katliamına ilişkin politikalarını teşhir edecek olan ekolojistler, “Kaz Dağları’ndan Cudi Dağı’na ekolojik yıkıma karşı çıktığımızı haykıracağız” diyerek yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.
 
Şırnak'ın Cûdi, Gabar dağları ve Besta bölgesinde 2 yıldır ağaç katliamı yapılıyor. Bölgede “güvenlik” adı altında insan, hayvan, doğa yaşamını dikkate almayan rant ve savaş odaklı bir saldırı yürütülüyor. Bu yaşanan doğa katliamına karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde ve birçok ekolojistin katılımıyla “Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz” şiarıyla 17 Eylül’de Şırnak’ta bulunan Cudi Dağı’na yürüyüş gerçekleştirilecek.
 
Cudi yürüyüşü için ekolojistler, İstanbul’dan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi ve HDP Ekoloji Komisyonları öncülüğünde bugün yola çıkarak Şırnak’ın doğasını savunacak ve devletin doğa katliamına ilişkin politikalarını teşhir edecek. Yürüyüşe katılacak olan ekolojistler, Cudi Yürüyüşü’nün önemine değinerek kamuoyuna da çağrı yaptı.
 
Eko kırıma ‘dur’ diyecekler
 
Şırnak’ta iki yılı aşkın süredir doğa katliamının yaşandığını hatırlatan ekolojist Melis Tantan,  40 yıla yakındır bölgede süren güvenlik politikaları sonucu olarak bugün ağaçların kesilerek satıldığını ifade etti. Melis, “Dün yakılan ormanlar bugün kesilerek, satılarak yeni bir rant yaratılıyor. Bu talana, orman ve eko kıyımına ülkenin batısından ses olmak için 17 Eylül’de Cizre’de yapılacak olan yürüyüşe katılacağız. Talana ve eko kırıma dur diyoruz. Güvenlikçi politikaların sadece Cizre ile sınırlı olmadığını, orman kırımlarının aslında tüm bölgenin, ülkenin hatta tüm gezegenin eko kırımına neden olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla ülkenin batısından doğusuna ses vermek, oradaki talanı,  eko kırımı duyurmak hepimizin borcu. Dayanışmak, bunu duyurmak için Cizre’deyiz. Herkesi bekliyoruz” dedi.
 
Kaz Dağları’dan Cudi’ye ekolojik yıkıma karşı çıkılacak
 
Şırnak’ta uzun zamandır güvenlik, bölgedeki operasyonlar ve kalekol inşaatları gerekçe gösterilerek binlerce ağacın kesildiğini dile getiren HDK Çanakkale Ekoloji Meclisi üyesi ekolojist Burcu Özaydın, katliama karşı  Şırnak halkının, ekolojistlerin, doğa savunucularının uzun süredir bunu durdurmak için ses çıkarttığını söyledi. Burcu, “Güvenlik gerekçesi denilerek doğa katliamı sürdürülüyor. Cumartesi günü HDK, HDP, ekoloji örgütleri ve sivil toplum örgütleri Şırnak’ta toplanarak Cudi Dağı’na bir yürüyüş gerçekleştirecek. Bizler de Çanakkale HDK Ekoloji Meclisi olarak bu eyleme Çanakkale’den ses vereceğiz. Şırnak’a gidemiyoruz ama kalplerimiz onlarla beraber. Kaz Dağları’ndan Cudi Dağı’na bütün ekolojik yıkıma karşı çıktığımızı haykıracağız” diyerek oldukları her yerde bu katliama karşı ses çıkaracaklarını ifade etti.
 
Uranyum savaş sanayisinde kullanılacak
 
Diğer yandan da Kaz Dağları’nda yaşanan ekolojik yıkıma karşı mücadele ettiklerini belirten Burcu, iktidarın savaş politikası için bütün doğayı talan ettiğini belirterek, “Savaş en büyük ekolojik yıkımdır. Onun için önce savaşa hayır diyoruz. Savaş politikasına karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Bugün Asos’ta uranyum sondajı çalışmaları devam ediyor. Uranyum savaş sanayisinde kullanılan bir madde. Sermayenin arzu ettiği şey Kaz Dağları’ndan uranyumu çıkarıp savaş sanayisinde kullanıp başka bölgelerdeki savaşı körüklemek, doğasını ve insanını yok etmek. Biz her ağacı tek tek savunacağız” ifadelerini kullanarak iktidarın ekolojiyi savaş sanayisi için talan ettiğine işaret etti.
 
‘Şırnak doğasının katledilmesine sessiz kalamayız’
 
Ülke genelinde yaşanan orman yangınlarından dolayı 20 yılda yok olacak büyüklükte ormanın katledildiğini vurgulayan Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Halime Şaman, iklim krizinden dolayı ormanların hayati bir öneme sahip olduğunu ancak her geçen gün Şırnak’ın doğasının katledildiğini söyledi. Halime, “Oradaki acımasız, vahşi ağaç kesimi devam ediyor. Her gün elli kamyon ağaç kereste sektörüne ham madde olarak gönderiliyor. Paranın egemen olduğu, ekosistemi öncelemeyen, canlıların varlığını öncelemeyen bir bakış açısıyla acımasız bir şekilde orman katliamı devam ediyor. Bu kesimler sonucunda Şırnak’ta ki ağaçların yüzde 10’unu kaybetmiş durumdayız. Bu durum karşısında sessiz, tepkisiz kalamazdık” diyerek yürüyüşe katılacaklarını ifade etti.
 
Mezopotamya Yürüyüşü yapılacak
 
Doğanın birbirinden ayrılamayacağını, bir bütün denge içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Halime, “Şırnak’ta kesilen bir meşenin özünden akan su Kaz Dağları’ndaki bir zeytin ağacının yaprağından damlar” diyerek doğanın bütünlüğüne dikkat çekti. Halime, “Şırnak’ta yaşanan ağaç katliamının ülke gündemine taşınması için İklim Adaleti Komisyonu ile birlikte 17-19 Eylül arasında Şırnak’tan başlayıp Mardin’de son bulacak Mezopotamya Yürüyüşü’nün çağrıcılarından olduk. Mezopotamya Yürüyüşü’nden vazgeçmiyoruz. Hangi engelle karşılaşsak da devam edeceğiz. Ağaç kesiminin sonlandırılmasını hedefliyoruz” sözleri ile olası engellemelere rağmen Şırnak’ta yaşanan ağaç katliamına karşı ses çıkaracaklarını dile getirdi.