Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan Cudi Yürüyüşü'ne çağrı

  • 12:39 14 Eylül 2022
  • Ekoloji
DİYARBAKIR - Amed Emek ve Demokrasi Platformu, 17 Eylül’de Cudi’ye gerçekleştirilecek olan yürüyüş için yaptığı açıklamada geleceğin tahrip edilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Yurttaşın geleceğini ve ekosisteme ağır tahribatta bulunulan bu doğa kıyımının derhal durdurulması ve yetkilileri bu konuda sorumlular hakkında işlem yapmaya davet ediyoruz” dedi.
 
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin, “Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz” şiarıyla 17 Eylül’de Cudi Dağı’na gerçekleştireceği yürüyüşe ilişkin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi’ndeki basın toplantısı düzenledi.  
 
Açıklamada basın metnini Amed Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Samet Ucaman okudu.
 
‘Geleceğimiz tahrip edilmektedir’
 
Ülkenin her tarafında ekolojik talanın yaşandığını belirten Samet, yapılan doğa katliamlarının yerine otellerin ve restoranların inşa edildiğini kaydetti. Samet, son süreçlerde yaşanan ekolojik kırımla birlikte doğanın enerji şirketlerine peşkeş çekildiğinin altını çizerek, “Bölgemizde de bilindiği üzere son yıllarda gerek orman yangınları gerekse de ormanlık alanların kesimi ranttan nemalanan kesimlerin doymak bilmeyen iştahından kaynaklı bir bütün tüm alanlara yayılmıştır. Güvenlik bahane edilerek faili belli orman kesimlerine yasal altlıklar oluşturulmakta ve doğamız, geleceğimiz maalesef tahrip edilmektedir. Lice de Dersim’de Şırnak’ta uygulanan politik bilinçaltı aynı yöntemler ve argümanlar ile yapılmaktadır. Muhatap kurumlar bu konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmakta ya da yasal altlık oluşturmak istemektedirler. Oysaki orman kanunu ve ormanlık alanda ağaç kesimleri ile ilgili yönetmeliklerde geçen keşif kadastral durum, malik kesilecek ağaçlar ile ilgili tutanaklar ve damgalama işlemlerinin tümünde bu kurumlar sorumludur ve bunun için o makamlara getirilmişlerdir” diye konuştu.
 
‘Doğa katliamın karşısındayız’
 
Ekolojik yıkımların iklim krizlerine neden olduğunu belirten Samet, “Bu bölgelerde ağaç kesimlerinin büyük bir rant kapısına dönüştüğü kamuoyun da sık sık değerlendirildiği ve bölgedeki tüm illere yansıdığı görülmektedir. Bizler ekolojik yıkımın yansıra bunun bir kamu malına zarar ve görevi kötüye kullanma olarak görüyoruz. Bu kadar geniş bir alanın adeta tek bir ağaç bırakmadan yapılan kesimin bahanesi baltalık ormanlık, gençleştirme veya tıraşlama olarak nitelendiremeyiz. Ancak hiçbir malikin veya kanuni vekilinin görüşü alınmadığı halde hatta maliklerin itirazına rağmen, numaralandırma ve damgalama yapılmadan kesimler yapılmıştır.  Sorumluların bu konuda yasal mevzuata uymadığı keyfi tutum içerisine girdikleri görülmektedir. Bizler geleceğimize, toprağa, suya, ormanlara sahip çıkmanın insanlık mücadelesi olduğunu düşünüyor ülkenin dört bir yanında yapılan doğa katliamının karşısında olduğumuzu ifade ediyoruz” dedi.
 
‘Demokratik haklarımızı soracağız’
 
“Doğayı sadece rant olarak gören çevrelerin ekosisteme verdiği zararın sorumlularıdırlar” diyen Samet şunları söyledi: “Yurttaşın geleceğini ve ekosisteme ağır tahribatta bulunulan bu doğa kıyımının derhal durdurulması ve yetkilileri bu konuda sorumlular hakkında işlem yapmaya davet ediyoruz. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da rançı, ekolojik suçlar ve suçluların karşısında olduğumuzu bu konuda yargılanmaları için tüm demokratik haklarımızı soracağımızı ifade etmek istiyoruz.”