İZMİR - Ölüm Gemisini Durduracağız Platformu, Nae Sao Paulo gemisinin Hollanda Bandıralı Alp Center Römorku’nun üstünde Aliağa’ya doğru yaklaştığına dikkat çekti. Platform, Hollanda hükümetine, “Bu suça ortak olma” diye çağrıda bulundu. 

 

Ölüm Gemisini Durduracağız Platformu’nun Brezilya Donanmasına ait astbest yüklü nükleer savaş gemisi Nae Sao Paulo’nun İzmir’in Aliağa ilçesinde sökülmek üzere yola çıkmasına karşı başlattığı eylemler, Hollanda Konsolosluğu önünde devam etti. “Sao Paulo gemisi ölüm saçıyor, Hollanda suça ortak olma, gemiyi durdur” yazılı pankartı açılan açıklamada, “Aliağa dünyanın çöplüğü olmayacak”, “O gemi İzmir’e gelmeyecek”, “Ölüm gemisini durduracağız” yazılı dövizler taşındı. Yaşam savunucuları, sık sık, “Havana, suyuna, toprağına sahip çık”, “Hollanda bu suça ortak olma”  sloganları atıldı.

 

Platform adına açıklamayı, İpek Karanfil okudu.  Açıklamanın ardından DİSK’e Bağlı Limter-İş Sendikası başkanı Kamber Saygı söz aldı. 

 

Gemi İzmir’e yaklaşıyor

 

Sao Paulo nükleer savaş gemisinin İzmir Aliağa gemi söküm tesislerine doğru yola çıktığını söyleyen İpek, “Sao Paulo gemisi, Basel Sözleşmesi, Barselona Sözleşmesi, İzmir Protokolü gibi uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde ve Brezilya Mahkemesi’nden geminin yola çıkmaması kararına rağmen kaçak bir biçimde yola çıktı ve hızla Hollanda Bandıralı Alp Center Römorku’nun üstünde Aliağa’ya doğru yaklaşıyor” dedi. 

 

‘Patronların payına rant halkın payına ölüm‘

 

Gemi söküm işçileri başta olmak üzere tüm insanlar, hayvanların zehirleneceği ve geri dönüşü olmayan bir doğa tahribatına yol açılacağını dile getiren İpek, “SÖK Denizcilik firmasının aldığı bu geminin sökümüyle halk, göz göre göre kanserin kucağına itiliyor. Gemilerin sökümünden patronların payına rant ve kar, halkın ve işçilerin payına ise sadece kanser ve ölüm düşüyor. İzmir’in havasının en kirli olduğu Aliağa’da kronik akciğer hastalıklarının oranı gün geçtikçe yükseliyor. Geminin sökülmesiyle aynı tehlike bütün İzmir halkı için geçerli olacak” ifadelerini kullandı. 

 

‘Bakanlık kamuoyunu yanıltıcı bilgiler veriyor’

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile işverenlerin, geminin barındırdığı zehirli atık miktarı hakkında aslı olmayan veriler açıkladığını ve geminin sağlıklı koşullarda söküleceğini söylediğine dikkat çeken İpek,  gemi sökümünün yaratacağı tahribatın boyutunun birçok işçi sağlığı derneği ve ekoloji örgütü tarafından belgelerle açıklandığını hatırlattı. İpek, “Bakanlık açıkça patronların karı için havamızın, suyumuzun, toprağımızın zehirlenmesine ve canlı yaşamının yok olmasına göz yumuyor. Bakanlık aylar önce bütün bu bilimsel araştırmalara ve Aliağa halkının itirazlarına rağmen SÖK Denizcilik firmasına ‘sakınca yoktur’ raporu verdi ve gemi yola çıktı. Ne manidardır ki, aynı bakanlık gemi yola çıktıktan 4 gün sonra kimyasal içerik raporu istiyor” sözlerine yer verdi. 

 

‘Bakanlık açıklama yapmalı’

 

Bakanlığın bu konuda açıklama yapması gerektiğini ifade eden İpek, “Geminin sökülmesi, halkın yaşam hakkını gasp etmektir. Barındırdığı kimyasal maddelerin toprağa, insanlara ve diğer canlılara bulaşması demektir. Dünyayı sermayedarların çöplüğüne dönüştürenler, yaşanacak her türlü facianın sorumlusudur” diye kaydetti. 

 

‘Hollanda suça ortak olmamalı’

 

Hollanda’ya seslenen İpek şöyle devam etti: “Sizin römorklarınızla çekilen, Brezilya Mahkemesi’nin tedbir kararından kaçırılarak şehrimize getirilen zehir yüklü gemiyi durdurun. Bu suça ortak olmayın. Bizle, Sao Paulo gemisinin Aliağa’da sökülmesini istemiyoruz. Sao Paulo gemisi eğer sökülecekse, gerekli bütün teknik ve bilimsel önlemler alındıktan sonra gemiyi kullanan ülke tarafından sökülmelidir.” 

 

İpek son olarak yaptığı çağrıda, “Yaşam hakkımızı da, doğamızı da birlikte savunalım. Zehirli Sao Paulo gemisini hep birlikte durduralım” dedi. 

 

‘Direnmeliyiz’

 

Ardından söz alan DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası Başkanı Kamber Saygı, gemi sökümünden öncelikle işçilerin zehirleneceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bu gemiyi sökmemek için direnmeliyiz. Biliyoruz, işçiler örgütsüz, sendikamız orada örgütsüz, işçi arkadaşlarımızı güvencesiz ama istemiyorsak bu gemiyi sökmeme iradesi göstermek zorundayız. Bu gemiye karşı mücadele antiemperyalist, antikapitalist bir mücadeledir. Dolayısıyla tüm çevre örgütlerini, bu zehirli gemiye karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”