İZMİR - Asbest ve tehlikeli madde yüklü Nae São Paulo adlı gemi için Bakanlıkça şartlı izin verilmesi işleminin iptali amacıyla STK’lar, siyasi parti ve meslek örgütlerince dava açıldı.

 

Asbest ve tehlikeli madde yüklü Nae São Paulo adlı gemi için Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın şartlı izin vermesi işleminin iptali amacıyla sivil toplum kuruluşları (STK), siyasi partiler ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İZBB) dava açtı. Dava başvurusunun ardından İzmir Bölge Mahkemesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı.

 

Açıklamada, “Aliağa dünyanın çöplüğü değildir. Adaleti göreve çağırıyoruz” pankartı ve “Aliağa dünyanın çöplüğü değildir”, “Zehirli gemiye dur de” dövizleri taşınırken açıklamada sık sık “Havama, suyuma, toprağıma dokunma”, “Zehir gemisi İzmir’den defol” ve “Aliağa dünyanın çöplüğü değil” sloganları atıldı.

 

‘Aynı gemide değiliz’

 

İnsanlığa karşı her şeyi değersizleştiren zihniyete karşı olduklarını ifade eden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Buraya doğru zehir gemisi yol alıyor. Bu gemi bugün dünyamızı bütün birikimlerimizi piyasaya açan her şeyi para olarak gören zihniyetin temsilcisidir. Yıllardır rant uğruna bu iktidar kentimizi doğamızı yok sayarak bu geminin gelmesine izin veriyorlar. Aynı gemideyiz diyorlar batarsa hep beraber batarız diyorlar ya. Ülkenin dört bir yanında doğamızı peşkeş çekenlerin gemisinde olmadık olmayacağız” dedi.

 

‘O gemi gidecek’

 

Ardından söz alan KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil de, “Son 16 yılda Türkiye katı atık ithalatında yüzde 196 artışla Avrupa birinci oldu. Yani çöplüğe çeviriyor bu ülkeyi. Bugünde aynı şeyi İzmir’de Aliağa’da ölüm gemisine yol açarak, olanak tanıyarak yapmaya çalışıyor. Bizim için tek bir tercih var; çocuklarımızın ve bizlerin bu ülkedeki milyonlarca insanın bugünü ve yarını için var olan bütün seçenekleri için. O gemi ya gidecek ya gidecek” diye konuştu.

 

‘Zehirli gemiye bakanlık izin verdi’

 

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, geminin söküm işleminin yapıldığı ilk günden kamuoyunu ve yetkilileri bilgilendirmeye çalıştıklarını belirterek, “Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı bu ülke halkının bilim insanlarının hazırladığı belgeleri yok sayarak firmanın hazırladığı raporlarla söküm için geminin Türkiye’ye getirilmesine izin verildi. İzmir’de yapılacak söküm uluslararası standartlara uygun yapılacak diyorlar. Ancak bu belgeleri ne bizlerle ne de kamuoyuyla paylaşıyorlar. Bu gelen gemi nükleer silah denemesi yapılan bir gemidir. Bütün kimyasal atıklar ülkemize bırakılıyor buradan açmış olduğumuz davalar beklenmeden bu geminin gelmesi engellenmelidir” şeklinde ifade etti.

 

‘Kanser riski göz ardı edildi’

 

Türk Tabipler Birliği (TTB) MK üyesi Nursel Şahin ise bilim insanlarının kararlarına rağmen geminin yola çıktığını dile getirerek, “Bu söküm işlemine giren söküm şirketi yeterli raporları almadan buraya getirmiştir. 9 ton, 900 ton tartışmaları yapılıyor. Biz 9 grama karşıyız. Gelen gemiyle belki 40 yıl sonra kanser olabiliriz. Geminin içindeki maddeler, solunum yoluyla bulaşabiliyor ya da üstünüze yapışıp evinize götürebiliyorsunuz. Geminin söküm işlemi kapalı havuzda yapılmayacak. Denizde besin zincirimize, toprağa karışarak yaşam alanımıza doğaya ciddi zararlar verecek. Sadece asbest değil ağır metal, kurşun, kalay nükleer serpintiler var bunlar şeffaf biçimde bildirilmemiş çocuklarımız geleceği için tehlike oluşturuyor. Gemi çıkmadan önce yapılan bir bilimsel araştırma yapılmış değil söküm şirketinin umurunda değil iktidarın umurunda olmadığı gibi. Önceliğimiz yaşam hakkı ve ekolojik yaşamı kurumaktır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.