Yaşam savunucularından Çevre Günü yürüyüşü

  • 20:35 6 Haziran 2022
  • Ekoloji
İZMİR- Dünya Çevre Günü’nde yürüyüş düzenleyen yaşam savunucuları, İzmir’in doğasının rant projeleriyle talan edildiğini belirterek, sağlıklı çevre hakkı için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
 
Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Konak Kent Konseyi, Ege Kent Konseyleri Birliği, İzmir Kent Konseyleri Birliği, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) ve İzmir Yaşam Alanları öncülüğünda Dünya Çevre Günü dolayısıyla İzmir Mimarlar Odası önünde basın açıklaması düzenlendi. 5 gündür devam eden Çevre Nöbeti’ni sona erdiren yaşam savunucuları buradan Alsancak Vapur İskelesine giderek halk forumu gerçekleştirdi. “Kentin ekolojik yıkımı ve talanına karşı nöbetteyiz" yazılı pankartın taşındığı eylemde sık sık “Havana suyuna toprağına sahip çık”, "Sermaye elini doğamızdan çek", "Nükleere inat yaşasın hayat", "İklimi değil sistemi değiştir", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganları atıldı. Basın metnini İzmir Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Helil İnay Kınay okudu.
 
Projeler doğa ve yaşam talanına dönüyor
 
31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında ekolojik yıkıma dikkat çektikleri “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası” olarak değerlendirdiklerini ifade eden Halil, özellikle son yıllarda gerçekleşen projelerin, doğa ve yaşam talanına neden olduğunu kaydetti. 
 
Helil, İzmir’de yaşanan yıkımı şu şekilde sıraladı: 
  
“*İzmir Kentinin İçme, Kullanma ve Tarımsal Sulama Havzalarında su yok, olan su kirli. En önemli şansı olan Çamlı Barajı projesi, Efemçukuru altın madenine kurban edildi.
 
*Aliağa, Sanayi Tesislerinden, Gemi Söküm Tesislerinden kaynaklanan kirlilik ile boğuşuyor.
 
*Bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "Gelişim" sürecinde; her geçen gün yaşam alanlarını yitiren, kentin merkezindeki tek yeşil alan Kültürpark’ı koruyamayan İzmir Kenti, Egenin İncisi olmaktan çok uzakta yeni bir geleceğe doğru hızla yol alıyor.
 
*'Turizm Projesi’, ‘Planlama’ adı altında; kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile ilimizin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken Çeşme Yarımadası da ranta kurban ediliyor.
 
*Gaziemir 2007 Yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla yaşamaya devam ediyor.
 
*Ülkemiz dünyanın en büyük çöp ithalatçısı ülkelerinden birisi olarak, yaşam alanlarındaki kirliliğe yenilerini ekliyor.
 
*Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri, su kayıpları, seller, körfezde kirlilik, kentte koku problemi olarak karşımıza çıkıyor.”
 
Sağlıklı yaşam hakkı ihlal ediliyor
 
Tüm bu gelişmelerin sağlıklı yaşam hakkının ihlali olduğunu dile getiren Helil “Tek Sağlık” kavramında sağlık sorunlarının çözümü insan, hayvan ve çevre boyutlarında işbirliği ve ortak girişimleri gerektirdiğini belirtti. Bunu sağlamanın sağlıklı bir çevrede, kendi akışı içerisinde ilerleyen doğal hayatın sürdürülmesi ile mümkün olduğunun altını çizen Helil, “Bu dönemde doğanın talanı ve emeğin sömürülmesi süreçleri tüm yıkıcı etkileri ile karşımızda duruyor. Ülkemizde ve kentimizde yurttaşlarımızın yaşam alanlarını ranta ve talana karşı korumak adına yaptığı mücadeleler; çevre sorunları ile toplumsal sorunlar arasında ayrılmaz bir ilişki olduğunu, çevrenin korunmadığı bir demokrasi olamayacağı gibi, demokrasinin olmadığı bir ülkede de çevrenin korunamayacağını göstermiştir.42 gündür sürdürdüğümüz Gezi Nöbeti ve yaşadıklarımız bunu en somut örneğidir” dedi. 
 
İzmir halkının sağlıklı yaşam hakkını, yaşam alanlarını Anayasal haklarını korumak için mücadele ettiğini belirten Helil, mücadeleye destek olacaklarını dile getirdi.
 
Forum düzenlendi
 
Basın açıklamasının ardından kitle sloganlarla yürüyerek Alsancak Vapur İskelesine yürüdü. İskele önünde halkın geniş katılımıyla forum düzenlendi. Forumda Çevre Durum Raporu okundu. Forum çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmaları ile devam etti.