Çeşme’de ‘talan’ projesi: Bölgeye birçok açıdan zarar verecek

  • 09:04 4 Haziran 2022
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
İZMİR - Dünya Çevre Günü yaklaşırken Çeşme Turizm Projesi'ni hatırlatan Kent Konseyi’nden Yasemin Sağlam, projenin hem doğal yaşama hem de kamu yararına aykırı olduğunu, iktidarın ihtiyacı olan girdinin sağlanmasının amaçlandığını ifade etti. 
 
Dünya genelinde derinleşen ekonomik kriz ile paralel bir şekilde yaşanan ekolojik kriz de canlı yaşamını hedef almaya devam ediyor. İnsan eliyle yaratılan  ekolojik krizle beraber, doğa talanı ile sermayedarların  kendi çıkarlarına göre hareket ettiği günümüzde yaşam savunucularının doğa için verdiği mücadele ise bulundukları her alanda sürüyor. 
 
Doğa kıyımı ile rantın en fazla derinleştiği kentlerden biri olan İzmir’de, Çeşme Turizm Projesi, Aliağa’da gemi söküm tesisleri, termik santraller, Gaziemir’de nükleer atık sorunu, su kirliliği ve Kültürpark’ın kamusal alandan koparılması gibi birçok doğayı tehdit eden sorun söz konusu. Kentte bulunan Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Kent Konseyi, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), İzmir Yaşam Alanları’nın da aralarında olduğu çok sayıda sivil toplum örgütünün de katılımıyla 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla 1 Haziran’dan itibaren 5 günlük nöbet eylemi başlattı. Nöbet eylemi,   5 Haziran’da Mimarlar Odası İzmir Şube binası önünden Alsancak Vapur İskelesi’ne kadar yapılacak yürüyüş ve formu ile son bulacak.
 
Kentteki doğa kıyımına dair İzmir Yaşam Alanları ve Konak Kent Konseyi’nden yaşam savunucusu Yasemin Sağlam, değerlendirmelerde bulundu. 
 
Sözlerine Dünya Çevre Günü’nün önemine dikkat çekerek başlayan Yasemin, bazı medya kuruluşlarında bu günün kutlama günü yansıtıldığını, aksine bu günün bir dayanışma ve örgütlenme günü olduğunu vurguladı. Yaklaşık 2 buçuk yıldır İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak nitelendirilen Çeşme Turizm Projesi’ ile bölgeye birçok açıdan zarar verileceğini söyleyen Yasemin, “ 16 milyon metrekare alanda deniz kenarları, denizin içi, ormanlık makilik alanlar dahil bütün kamusal alanlar rant için, iktidarın ihtiyacı olan girdinin sağlanması için satışından bahsediyoruz” diyerek olası tehlikeye işaret etti. 
 
‘Savunmaya devam ediyoruz’
 
Projeya karşı açılan davada bilirkişi raporunda kamusal bir yararın olmadığı, canlı yaşamını yok edeceği uyarısını hatırlatan Yasemin, “Beklenti, Danıştay’ın yürütmeyi durdurması yönünde. Ama hukukun ne kadar uzun sürede işlediğini biliyoruz. Yürütmenin durdurulup durdurulmayışı konusunda çok iyi niyetli değiliz. Hem İzmirliler hem odalar hem de ekoloji örgütleri ve kent konseyleri, bir savunma içinde ve savunmaya devam ediyoruz” dedi. 
 
‘Sınırlar dayatılıyor’
 
Ayrı ayrı politik mücadelelerin bir potada erimesi gerektiğini dile getiren Yasemin, “Yerelde alanlarda küçük küçük kazanımlar veya kaybedişler karşımıza çıkıyor. Kadın hareketlerinin, ekoloji mücadelesinin, mülteci mücadelesinin yaşama hakları, barınma, eğitim, su hakkı mücadelesinin farkı yok.  Hepsinin bir potada eritileceği bir mücadele lazım. Gezi, hepimizin çok yakından yaşadığı gerçeklik. Sınırlar dayatılıyor. Bir yerden bir şekilde patlayacak ve yan yana gelecek diye tahmin ediyorum” şeklinde konuştu. 
 
Çeşme Turizm Projesi nedir?
 
Çeşme Turizm Projesi’ne Cumhurbaşkanlığının çıkardığı “Çeşme Turizmini Koruma ve Geliştirme Kararı”nın iptali için açılan davaya dair 28 Mart’ta bilirkişi raporunda, kamu yararı olmadığı gibi birçok endemik bitki ve hayvan türleri, doğal ve tarihi SİT alanlarının, tarım arazilerinin zarar gireceği ve aşırı nüfus artışı, alt yapı yetersizliği gibi nedenlerle su kaynaklarının yetersiz kalacağı belirtilmişti. Söz konusu proje ile 20 golf sahası, termal turizm tesisleri, kongre, fuar ve etkinlik merkezi, kültür ve sanat merkezleri, doğa turizmi alanları, yat marinaları ile su kanallarının yer alacağı 16 bin hektarlık alan halkın kullanımına tamamen kapalı olması öngörülüyor. 
 
Suudi Arabistan Şirketi tanıtım broşüründe yer almıştı
 
Proje kapsamında 25 Ocak 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Çeşme Alaçatı,  Urla Zeytineli'nde toplam 511 parsel hakkında acele kamulaştırma kararı verilmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Urla Zeytineli ile Alaçatı arasında kalan, büyük bölümü Hazine'ye ait 45 bin dönüm alanı yapılaşmaya açmak için çalışma başlatırken, 2020 yılında Suudi Arabistan şirketi Albassam Group'a ait bir tanıtım broşüründe yer almıştı.