DİYARBAKIR - Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin Nisan ayı boyunca devam edecek olan “Bir fidanla yaşama sahip çık” kampanyası için çağrıda bulunan ekolojist Derya Akyol, “Her yerde ağaç dikelim. Bir fidan ile yaşama sahip çıkalım”dedi. 

 

Dünya genelinde yaşanan ekolojik tahribatlardan kaynaklı ekosistemde bozulmalar meydana gelirken, doğa savunucularının verdiği mücadele iktidar tarafından kriminalize ediliyor. Geçtiğimiz günlerde zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerin önünü açan yönetmeliğin yasalaştırılmasına ilişkin tepkiler sürerken, Mezopotamya Ekoloji Hareketi Nisan ayı boyunca devam edecek olan “Bir fidanla yaşama sahip çık” kampanyası ile doğayı koruma çağrısı yapıyor. Kampanya kapsamında bağ, bahçe, evlerin balkonlarında, köylerde, parklarda ağaç dikilmesi için çağrı yapıldı.

 

Mezopotamya Ekoloji Hareketi, bu kapsamda resmi twitter hesabından, #BirFidanlaYaşamaSahipÇık ismiyle hashtag çalışması başlattı. Ekolojist Derya Akyol kampanyalarına dair bilgi verdi.

 

‘Kıyımın önüne geçmek istedik’

 

Yaşanan ekolojik krizin önüne geçmek adına böylesi bir kampanya başlattıklarını söyleyen Derya, AKP’nin iktidara gelmesiyle beraber doğa talanının giderek derinleştiğini kaydetti. Önceleri de büyük bir talanın olduğunu ancak AKP iktidarı ile beraber bu talanın giderek derinleştiğini ve önüne geçilemez bir hale geldiğini kaydeden Derya, “Meralar, ormanlar, tarım alanları sermayedarlara, şirketlere peşkeş çekilmeye başlandı.İkizdere’de kurulan Taş ocağı uğruna ağaçlar kesildi. Öte yandan yönetmelikler değiştirilerek kamu yararı gerekçe gösterilerek, vatandaşlardan alınan topraklar elektrik şirketlerine satılıyor. Bu talanlar yaşanırken, bölgede güvenlik gerekçesiyle ormanlar yakılıyor. Bizler bundan kaynaklı böylesi bir kampanya ile yaşanan kıyımın önüne geçmek istedik” dedi.

 

‘Kültür yok edilmeye çalışılıyor’

 

Derya, yaz aylarında bölge kentleri başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında çıkan orman yangınlarına değinerek, “Orman yangınları birçok canlı türünün zarar görmesine neden oldu. Dersim başta olmak üzere bölgede başlayan orman yangınları daha sonra Ege ve Akdeniz’de devam etti. Ormanları salt ağaçlar olarak değerlendirmemek gerekiyor. Aynı zamanda birçok canlının yuvasıdır, bir ekosistemdir. Yaklaşık bir ay önce değişen yönetmelikle beraber zeytin ağaçlarının kökünden sökülmesi ve taşınması kararı getirildi. Tabi getirilen bu yönetmelikle beraber o yörenin kültürü de yok edilmeye çalışılıyor. Zeytinlerin kesilmesine karşı yöre halkı büyük bir direniş gerçekleştirdiler. Geçen yıl, Lice, Bingöl, Elazığ ve Şırnak’ta güvenlik gerekçesiyle ormanlar yakıldı” diye konuştu. 

 

‘Fidanlar geleceğimizdir’

 

“Ekosistemin katledildiği bir süreçte bizler de ağaç dikme kampanyası ile yaşanan soruna çözüm olmak istedik” diyen Derya, son olarak şu çağrıda bulundu: “Nisan ayı boyunca devam edecek olan ağaç dikme kampanyası ile yok edilmek istenen ormanları yeniden yaşatmak istiyoruz. Mezopotamya Ovası başta olmak üzere tüm Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz, her yerde ağaç dikelim. Bir fidan ile yaşama sahip çıkalım. Neresi uygun olursa oraya fidan dikin, çünkü o ağaçlar geleceğimizdir.”