Yaşam savunucuları: Kanal İstanbul usulsüz ilerliyor

  • 15:17 24 Mart 2022
  • Ekoloji
İSTANBUL - Kanal İstanbul’a ve Yeni Kent kurulmasına karşı açılmış olan davaya ilişkin bir araya gelen yaşam savunucuları, mahkeme heyetinin usulsüz davrandığını söyleyerek Bölge İdare Mahkemelesi’nde ve Yarım Burgaz Mağaralarında açıklama gerçekleştirdi.
 
Kanal İstanbul Projesi hakkındaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporu’nun iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi bugün bölgede bilirkişi keşfi yapılmasına karar vermişti. Mahkeme heyeti ve taraflar, keşif öncesinde Bağcılar’da İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde bir araya geldi. Davacılar, keşif öncesinde itirazlarının tutanak altına alınmasını istedi. Mahkeme heyeti ise itiraz tutanaklarının keşiften sonra kayıt alacağını ifade etti. Uyuşmazlık sonucunda mahkemeye ara verildi. Aranın sonrasında da heyetin kararı değişmedi. Davacılar bu tutumun üzerine hukuksuzluğa ortak olmayacaklarını belirterek keşfe katılmayacaklarını açıkladı, ayrıca reddi hakim talebinde de bulundu.
 
Davacıların katılmadığı keşif için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nden çıkan keşif heyeti, kapıda bekleyen yaşam savunucular tarafından protesto edildi. Yaşam savunucuları burada sık sık, “Bilirkişi bilmez biz biliriz” sloganlarını attı. Mahkemeden çıkan yaşam savunucuları ve avukatlar mahkeme önünde açıklamalarda bulundu.
 
‘Polisler rant projesini koruyor’
 
Mahkeme önünde konuşan ekolojist Koray Türkay, Yeni Kent projesine karşı açılan dava ile ilgili bilirkişi heyetinin ön toplantısının gerçekleştiğini ancak bu toplantıda usulsüzlüklerin ortaya çıktığını söyledi. Koray,  “Halk burada korkmuyoruz. Bu bir ihanet bunu asla yaptırmayacağız. Kanal projesi bir rant projesi, bu projeye karşı biz halk olarak buradayız. Binlerce polis şuanda rant projesini koruyor. Bir tarafta halk rant projesine karşı doğayı, yaşamı, İstanbul’u korumaya çalışıyor. Bir tarafta iyiler var bir tarafta kötüler var. Ya kötüler kazanacak ya da iyiler kazanacak” diye belirtti.
 
‘Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz’
 
Ardından konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol,  Kanal İstanbul’un kentin ekolojik dengesine, doğal varlıklarına ve topyekün olarak da kent ve Türkiye halklarına bir ihanet olduğunu söyledi. Yapılmak istenen bilirkişi keşfine katılmak için geldiklerini söyleyen İlknur, “Yargı eliyle ihanet projesine yol vermek üzere çalışmalar hızlandırılmaya başlandı. Biz halkla birlikte müdahil olmaya, mücadele etmeye, Kanal İstanbul projesine geçit vermeme kararlılığımızı dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
 
‘Proje halktan kaçırıldı’
 
Mahkeme salonundan çıkan dava avukatlarından Arif Ali Cangı ise, “Bu proje halktan kaçırıldı. Görüyoruz ki davada davacılar olmadan keşif yapılmaya çalışılıyor. 2 yıldır hiçbir şey yapmadıkları gibi ivedi olarak keşfe çıkılmaya kalkışıldı. Bizim bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü dava açan bizleriz. Nerenin nasıl inceleneceğini söyleyecek olan bizleriz. Mahkeme heyeti bizim için tarafsızlığını yitirmiştir. O nedenle reddi hakim hakkımızı kullandık. Bu haliyle hiçbir işlem yapılamaz. Yapılan keşif usulsüzdür” diye belirtti.
 
‘Usulsüz olarak yapıyorlar’
 
Sonrasında söz alan mimar Mücella Yapıcı, “Kanal İstanbul’un ÇED raporunda çevreye vereceği zararlar yazmaktadır. Bu rapor askıdayken o zaman usulen bitirilmesi lazımdı. ÇED raporu askıdayken planlar çıkmıştı. Bizim defalarca yürütmeyi durdurma kararı istememize karşı bu heyet hiçbir şekilde bu kararı vermedi. Bütün planlar askıya çıkmış, parseller oluşmuş, insanlar yerlerinden edilmişken bir keşif yapmaya çalışıyorlar. Onu da usulsüz olarak yapıyorlar. Bu mahkeme heyetinin ya da onların yerine geleceklerin bu keşiften önce yürütmeyi durdurması gerekiyor. Asıl usulsüzlük ÇED raporunun davası sonuca erdirilmeden ve yürütmeyi durdurma kararı verilmeden bugüne kadar gelinmesidir” ifadelerini kullandı.
 
Polis engellemesi
 
Mahkeme önünde yapılan açıklama sonrasında yaşam savunucuları Kanal İstanbul’un güzergahında olan Başakşehir’de bulunan Yarım Burgaz Mağaralarının bulunduğu alana gitti. Burada “Kanal’ı yaptırmayacağız. Yenişehir’i kurdurmayacağız” ve “Kanal İstanbul ile bu tarihi varlık yok olacak. İzin vermeyeceğiz” pankartları açılmasına polis engel olmaya çalışsa da yaşam savunucuları bunu kabul etmeyerek pankartlarını astı.
 
‘Tarih yok olacak’
 
Burada ilk olarak söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, “Proje ile pek çok tarihi yapı ortadan kalkacak. Bunun için biz İstanbul’un doğasını, tarihsel ve doğal varlıklarını savunmaya devam edeceğiz” dedi.
 
‘Ne mücadele vermemiz gerekiyorsa vereceğiz’
 
Sonrasında konuşan yazar ve ekolojist Beyza Üstün, “Ekolojik perspektifimizle bugün halkların iradesinin yanında sadece kanalı değil yapılacak olan lüks kentin yapımını önlemek için davacıyız” diyerek sözlerine başladı. Beyza, “Ne bu kanalı ne de bu kanal etrafında konuşlandıracakları lüks kenti yaptırmayacağız. Ekolojik paradigmamızdan aldığımız güçle buna karşı çıkacağız ve yaptırmayacağız. Ne mücadele vermemiz gerekiyorsa vereceğiz” diye belirtti.
 
‘Güçleri sadece buraya yetiyor’
 
Son olarak sözü alan Şahintepe Mahallesi’nde oturan Mehmet Şirin Öget, dertlerini anlatacak kimseyi bulamadıklarını ve bütün kapıların üzerlerine kapandığını söyledi. Mehmet “Biz 30 senedir bu mahallede oturuyoruz yemedik, içmedik, çocuklarımızdan kıstık bir arsa aldık. Bu insanların durumu iyi olsaydı daha iyi yerlerde yaşarlardı. Bu insanların gücü sadece buraya yetiyor” şeklinde konuştu.
 
Açıklama alkışlar ile son buldu.