'Ormanlar sermayeye peşkeş çekiliyor'

  • 09:04 12 Aralık 2021
  • Ekoloji
 
İZMİR - Ekonomi kötüye giderken birilerinin kendi sermayesini ayakta tutabilmek için, ormanları, suyu sattığını dile getiren EGEÇEP Dönem Sözcüsü Seval Ekşici, bu satışın meşrulaşması için de savaş politikalarına hız verildiğini ifade etti.  
 
Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre 2012-2020 döneminde 334 bin 35 hektar orman alanı kamu yararı gerekçe gösterilerek yok edildi. Bu rakamın 82 bin 432 hektarı madencilik için, 122 bin 385 hektar alanı enerji izinleri için kullanılırken 129 bin 217 hektar orman alanı ise diğer izinler kategorisinde bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 30 Kasım’da Resmi Gazetede yayınlanan ‘Orman Kanununun 17. Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe’ göre ormanlık alanlarda ulaşım tesisleri, savunma ve güvenlik tesisleri; enerji üretim santralleri, radyo-televizyon verici istasyonu, baz istasyonları, petrol ve doğalgaz boru hattı, ruhsata dayalı petrol ve doğal gaz arama, işletilme ve yeraltı doğal gaz depolanmasına ilişkin tesislere, sağlık ve eğitim, ibadethane, cezaevi gibi bina ve tesislere izin verilebilecek.
 
Anayasa’nın 169’uncu Maddesi devlete ormanların korunması ve genişletilmesi için sorumluluklar yüklüyor. Aynı madde devlet ormanlarının mülkiyetinin devredilmesi ve zarar verilmesine de müsaade etmiyor. Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uygulamaları, Ek 16. Madde uygulamaları ve Kanun'un 17 ve 18. maddelerinde yapılan değişiklikler halihazırda Anayasaya aykırıyken yeni düzenleme bu aykırılıklara birini daha eklemiş oldu. Yapılan yeni değişikliklerin iktidarın politikalarının bir parçası olduğunu ifade eden Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Dönem Sözcüsü Seval Ekşici yasa ile ağaçsızlaştırmanın daha da hızlanacağına dikkat çekti. 
 
‘Türkiye Glasgow’da samimi olmadığını gösterdi’
 
Glasgow Sözleşmesi’ni imzalayan AKP iktidarının imzanın mürekkebi kurumadan yeni orman yasası ile sözleşmeyi yok saydığını ifade eden Seval, “Biz zaten iktidarın Glasgow’da samimiyetine inanmamıştık. Orman yasasıyla birlikte orman arazilerinin çeşitli tesislere yeniden açılması söz konusu. Yürürlüğe girecek yasada zaruri durumlar ve kamu yararı ibareleri bulunuyor. Bunlar aslında ormanların ağaçsızlandırılmasının meşrulaştırılmasıdır” diye belirtti.  
 
‘Ağaçsızlaştırma projelerine karşı mücadele edilecek’
 
Ege Bölgesinde Aydın Nazilli, Marmara Gölü çevresi ve Akhisar Havzası’nın tamamının sanayiye devredileceğini, Gördes’te sülfürik asit kirlenmesi, Akhisar’da taşocağına ayrılan ormanlık arazilerin bu yasayla çok daha kolay ağaçsızlandırılacağını ifade eden Seval, “EGEÇEP olarak Gördes ve Akhisar bölgesi için hızlıca dava açmış durumdayız. Bir yandan da Manisa çevresinde büyük buluşma planlıyoruz. Sadece bulunduğumuz bölgede değil Aydın Denizli Muğla’da gerçekleşecek olan ağaçsızlaştırma projelerine karşı da mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
‘Yangınlar savaş ve rant politikalarını besliyor’
 
Yaz boyunca Ege ve diğer bölgelerde gerçekleşen orman yangınlarının, bir yanıyla ranta açılacak arazilerin ortaya çıkması, diğer yanıyla da savaş politikalarına neden olacağını öngördüklerini dile getiren Seval, “Ormanların x örgütleri tarafından yakıldı diye aslında ülkeyi baştan aşağı Kürt düşmanlığıyla yönetmeye çalışanlar bir yandan da sanayiye peşkeş çekecekleri alanların yangınlarla ve yeni çıkaracakları yasalarla zeminini hazırlamış bulunuyorlar” diye belirtti.
 
‘Devletin bütün politikalarına karşı ses çıkarılmalı’
 
İktidarın beka sorunu yaşadığı için uyguladığı bütün politikaların birbiri ile bağlantılı olduğunu ifade eden Seval, “Ekonomi kötüye giderken birileri, kendi sermayesini ayakta tutabilmek için, Türkiye’nin pek çok yerini ormanlarını, suyunu satıyor. Bu satışı meşrulaştırması için savaş politikalarını hızlandırması gerekiyor. Bundan rahatsız olan insanların da sesini kesebilmek için antidemokratik uygulamaları devam ettirmesi gerekiyor. Bunların tamamı bir bütün halinde ilerliyor ve buna karşı sadece kesilen ağaçlar ya da ormanların tahrip edilmesine değil, geçinememeye de savaş politikalarına da bir bütün olarak ses çıkarmamız gerekiyor” diye belirtti.
 
Seval son olarak, “EGEÇEP olarak saldırı ne kadar büyürse, biz de o kadar iktidarın karşısında olmaya devam edeceğiz” dedi.