‘Yangının yayılmasına adeta izin verildi’

  • 09:06 7 Ağustos 2021
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
MUĞLA - Orman yangınlarına müdahale edilebilirliği olduğu halde edilmediğini ve yangının yayılmasına adeta göz yumulduğuna dikkat çeken MUÇEP Gökova Meclisi’nden Candan Susoy, “'Neden' sorusu acı sonuçlara vardırır” dedi. 
 
Birçok farklı merkezde başlayan orman yangınları 11’inci gününde. 39 kentte 174 noktada devam eden orman yangınlarından şimdiye kadar 168’i kontrol altına alınırken, 6 ilde 16 farklı noktada yangın hala devam ediyor. Orman yangınının yaşandığı kentlerden biri olan Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Milas, Kavaklıdere, Yılanlı, Seydikemer, gibi ilçelerinde yaşanan yangını söndürme ve destek çalışmalarında yer alan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Gökova Meclisi’nden Candan Susoy, orman yangınlarına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. 
 
Candan, MUÇEP Gökova Meclisi olarak, yangının ilk ortaya çıkışından itibaren organize olduklarını ve yapılan tüm çağrılarla, Akyaka’dan ve daha birçok yerden farklı ekiplerle desteğin geldiğini söyledi. Candan, “Gerekli ihtiyaç malzemeleri konusunda da çok büyük destekler ulaştı. Bu yardımlar, su, buz, gıda ve diğerleri Ula Belediyesi ile Jandarma Desteği ile toplandı ve dağıtıldı. Çevreden gelen yardımlar kesintiye uğramadan yerlerine ulaştırıldı” dedi. 
 
‘Yangını kullanmak isteyenler çıkmış olabilir’
 
Yangının neden meydana geldiğine dair bir kanıt olmadan konuşmanın mümkün olmadığını vurgulayan Candan, doğaya atılan maddelerin, izmaritlerin bile yangına yol açabileceğine işaret etti. Candan, “Biz yaklaşık 6 yıldır bu kadar sıcaklık ve kuraklıkla karşılaşmadık. Provokasyon amaçlı olduğunu düşünmüyorum. Kanıta dayandırılmadı hiçbiri. Daha çok doğal nedenle çıktı. Ancak bunu fırsat bilip bunu kullanmak isteyenler olduğuna kendi kanımca eminim. Bodrum’daki yangının doğal nedenlerle çıktığını düşünmüyorum. Rant amaçlı Bodrum’daki otelin sınırında biten yangın benim kafamda soru işaretleri bırakıyor” sözlerini kullandı. 
 
‘İtfaiyeyi çağırmamıza rağmen gelmedi’
 
Yangının engellenebilir olduğunu ifade eden Candan, devamında şöyle konuştu: “Dün Köyceğiz’deki yangın alanındaydım. Köyceğiz’in hemen altında çıkan yangın küçük bir alanda, bir dönümlük alanda çıkan yangına sadece biz müdahale ettik. 2 buçuk saat itfaiye çağırmamıza rağmen gelmedi. Gelseydi büyümeyeceği ortadaydı. İtfaiyenin gelememesinin sebeplerini bilemiyorum ama yangın sahalarında Hisarönü, Marmaris’te devlet desteği vardı, UMKE, AFAD, İtfaiye destek vermeye çalıştı. Ama gönüllü halkın desteği olmadan, uçaklar gelene kadar çok daha vahim olurdu. Daha fazla şey mutlaka yapılabilirdi.”
 
‘Turizm yasasındaki değişiklik manidar’
 
“Neden yapılmadı sorusunu sormak istemiyorum, acı sonuçlara varabilirim” diyen Candan şu sözleri kullandı: “Çok acı bir şeyi hala yaşamaktayız. Sadece sahada olmak ve destek olmak düşüncesiyle hareket ediyorum. Bizim neden modern bir uçağımız yoktu? Turizm yasasının çıkması çok dikkat çekici bir konu. Çok farklı şeyleri sorgulatıyor. Yargılamak istemiyorum. Zor bir dönemdeyiz, canımız yanıyor. Bu travmanın geçmesi için ne kadar zamana ihtiyacımız var bilmiyorum. Ama bu manidar olmanın da ötesine geçtiğini düşündürüyor. Umarım yanılıyoruzdur.”
 
‘Evler köylüye hibe edilmeli’
 
Ula İlçesine Bağlı Hisarönü mevkiindeki yangına dair gözlemlerini paylaşan Candan, “Oradaki evlerden biri yanmaya başladığında içindeki ihtiyar çift evi terk etmek yerine duvarları suluyordu. ‘Bizi buradan çıkartamazsınız’ diyorlardı. Görevlilerin yardımı ile çıkarıldılar. Evi yananalar bundan sonra ne yapacak. Çözmesi gereken yetkili merci devlet. Yeni köy evleri projeleri çıkarttık ve ödeme projeleri çıkarttık demeyecek. Yapacak ve verecek. O insanlar bu ülkenin tarımına hayvancılığına her türlü desteği verecek bizim köylümüz. Devlet başka yerlere hibe yapmak yerine ilçedeki evleri yıkılan insanlara verecek. Bizler o insanların evlerini yapmaları için her türlü desteği vermeye hazırız. Görev düşüyorsa bize biz yaparız” diye konuştu. 
 
Candan son olarak, “Kendimize sormalıyız, biz bu doğayı ne kadar hak ediyoruz”  dedi.