‘Türkiye orman yangınları, kuraklık ve sel için 5 yıldır uyarılıyor’

  • 09:02 7 Ağustos 2021
  • Ekoloji
Dilan Babat
 
ANKARA - HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere, orman yangınları, sel ve kuraklık için bilim insanlarının 5 yıldır Türkiye'ye uyarıda bulunduğuna dikkat çekti. 
 
Ekolojik dengenin bozulması ile mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sonucunda onlarca ülkede orman yangınları meydana geldi. Türkiye’de de nedeni henüz kesin olarak belirlenemeyen orman yangınları şimdiye dek 39 ilde 174 noktada gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında yerleşim alanlarında çıkan yangınların orada bulunan büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu savunurken, orman yangınlarına zamanında müdahale edilmemesinden ve müdahalede kullanılacak uçak olmamasından iktidar sorumlu tutuldu. Tayyip Erdoğan’ın söylemleri ise dijital medyada tepkilere neden oldu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere, Türkiye'nin birçok bölgesinde çıkan yangınlar ve Van'ın Başkale ilçesinde meydana gelen sele ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
'Türkiye için 5 yıldır uyarıda bulunuluyordu'
 
Yangınların ve sellerin önceden geleceği belli olan bir durum olduğunu ve bilim insanlarının 5 yıldır Türkiye için sel, kuraklık ve orman yangınları uyarısında bulunduğuna dikkat çeken Menekşe, "Türkiye iklim değişikliği için kırılgan bir ülke ve kalıcı iklimlerin değiştiği bir ülke. Sıcak rüzgarlarla iyice havanın ısındığı ve kuraklık ve su varlıklarının azaldığı hem de sıcak ve kuru havanın karşılaştığı yerlerde sellerin meydana geldiği bir ülke. Bunun ilk alarmı İstanbul ve Ankara'da verilmişti. Orada kentlerimizin nasıl kırılgan olduğunu gördük. Ormanlar için defalarca uyarıda bulunduk. HDP olarak,  bütün ekolojiye dair yaptığımız çalışmalarda, açıkladığımız raporlarda, sıcak dalgaların iklim krizi sebebiyle Türkiye'de çok ciddi sağlık problemleri ve ekolojik yıkımların olacağını bildirdik. Aslında bu yangınlar bilim insanlarının, araştırmacıların beklediği bir şeydi" dedi. 
 
'Sebebi tedbirsizlik ve kötü yönetimdir'
 
Çıkan orman yangınları için dijital medyada ve ana akım medyada gündeme getirilen "Yangınları PKK'liler çıkardı" söylemlerine de değinen Menekşe, "Geçen sene Avustralya'da kuru sıcak bir hava dalgası geldi. Kurak olan yerlerde, 47 dereceye çıkan ormanlarda küçük bir cam parçası yangının çıkmasına yetti. Biliyoruz ki, Türkiye'deki ormanlar çöp dolu. Bir araştırmacı belediye tarafından Manavgat ormanlarında topladığı çöp miktarını araştırdı. Son bir haftada Manavgat ormanlarının çöp oranının yükseldiği belirlendi. Özellikle oraya giden yerli ve yabancı turistlerin orada bıraktığı cam ve şişeler çok fazla olduğu gibi yangın çıkan yerler ile insan faaliyetlerinin oranı da aynı. İyileştirmeyen, bakımı yapılmayan, sermayeye açılan, enerji ve maden şirketlerine ruhsatlanan, insani faaliyetlere bırakılan ve ekosistemi bozulan, gençleşemeyen, yenilenemeyen ormanlarımızın kuru sıcak hava dalgası ile birlikte aynı anda yanıyor olması tamamen tedbirsizlik ve kötü yönetimdir. Özellikle Karadeniz'de, Van'da ve Marmara'da gördük. Van'da kuzeyden gelen soğuk ve kuru hava sıcak hava ile karşılaştığında çok yoğun şiddetli yağmurlara yol açıyor. Bunu da Van'ın Başkale ilçesinde yaşanan sel felaketinde gördük" şeklinde konuştu. 
 
İktidarın yangınların sıcak dalgalardan kaynaklı çıktığının farkında olduğunu söyleyen Menekşe, yangınlar nedeniyle İçişleri Bakanı’nı arayan CHP’li bir milletvekilinin "Yangınlarda sabotaj eylemi yok" yanıtını aldığına değindi.
 
‘Orman Bakanı istifa etmeli’
 
Menekşe, birçok ülkede orman yangınlarının yaşandığına işaret ederek, "Sıcak hava dalgasının geldiği nokta kuzey. Kuzey çok nemli olduğu için özellikle Akdeniz bölgesini yakıyor. Bütün Akdeniz bu sebepten yanarken, kalkıp resmi bir şekilde bir 'sabotaj' açıklaması yapmak izansız bir davranış olur. Bilinçli olarak, troll hesapların ve itibarsız gazetecilerin, böyle yalanlar söylüyor olması ve kanıt olmadan ‘Sabotaj yapıldı’ denilmesinin sebebi bu kötü yönetimin üzerini kapatmak. Ellerinde kalan, bu yangınların kontrol dışına çıkması oldu. Bakan Pakdemirli’nin açıklamasına baktığımızda, 'Görevimiz olmasa da yerleşim yerlerini koruyabildik' dedi. Bir Orman Bakanı’nın bunu söylüyor olması kabul edilemez. Orman Bakanı’nın yapması gereken şey istifa etmesidir. Kırılgan bir ülke için çoktan yangın helikopterleri, orman grupları, ormanları genç ve nemli tutmak için faaliyetler olması gerekirdi. Sellerin olduğu alanlara bakılınca, Artvin çok büyük felaket yaşadı. Artvin'in yüzde 65'i maden ve enerji şirketlerine ruhsatlanmış durumda. Başkale için de geçerli. Bilindik birçok şirket özellikle Van'da ruhsat almaya çalışıyor. Ormanlar, ekolojik varlıklar tamamen kullanışlı bir biçimde sermayenin sınırsızca eline verilmiş durumda. Politik yönlendirme sebebiyle kontrolden çıkmış bir felaket var" ifadelerini kullandı.
 
'Yanan yerlere hemen ağaç dikilmemesi gerekiyor'
 
Menekşe, yangınlar karşısında yapılması gerekenleri şöyle anlattı: "Nereden geliyor bu kadar para. Devlet kadrolarındaki lüksün gözler önüne serilmesi gerekiyor. Orman yangınları öncesinde Kıbrıs'ta bir saray yapılma meselesi vardı. Buna harcanan paraların ve THK'nın ambarlarında çürüyen uçakların bir an evvel çıkarılıp bölgelerde çıkan yangınlar için hazır tutulması gerekiyor. Ruhsat verilen, turizm, maden ve enerji alanlarının ruhsatlarının iptal edilmesi gerekiyor. Yanan ormanlara hemen ağaç dikmek ekosistem açısından doğru bir şey değil. Uzun süre oraları boş bırakmak, canlılığın geri gelmesini izlemek gerekiyor. Her zaman yanan orman, vasfını kaybettiği anlamına gelmez. Bunu turizm sektörleri çok yapıyor hemen bir otel dikiyorlar. Ama biraz beklenilirse biyoçeşitlilik gelebilir. Kurak ve ormansız yerler ağaçlandırılıp kayıpların bu şekilde giderilmesi sağlanabilir. Kurak yerler, ormanlaştırılmalı, ormanlar iyileştirilmeli, felakete uğrayan yerlerde doğal afet ilan edilmesi gerekiyor. Sağlıklı yangın söndürme grupları kurulması gerekiyor ama bütün bunların mevcut iktidarla yapılması mümkün değil. Bu ülke için en doğru olan şey mevcut iktidarın gitmesi."