Akbelen’de madene karşı direnenler yangınlar için de nöbette

  • 09:04 6 Ağustos 2021
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
MUĞLA - Akbelen Ormanları’nın Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri için kesilmesine karşı çadırlı direniş devam ediyor. Direnişçiler gerekli önlemleri kendi çabalarıyla sağladı.
 
Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Ören mevkiinde çıkan yangın Kemerköy Termik Santrali'ne ulaştı, ancak yangın kontrol altına alınarak soğutma çalışmalarına başlandı. Yangının hala Akbelen Ormanları’na sıçrama riski olduğu gibi sabotaj ihtimaline karşı bölgede santrallere karşı direnenler önlemler aldı.
 
Yangın önlemleri alındı
 
Çadırlı nöbet alanında ve İkizköy yerleşim alanlarında çadır sayıları azaltıldı, alanın etrafı sürülerek toprak bir set oluşturuldu, ormanın girişine 5 litrelik sular konularak olası kozalak sıçramalarına karşı ani müdahale ekipmanı sağlandı. Kazma, kürek, yangın tüpü gibi aletler temin edildi. Acil durumda tahliye araçları ve organizasyonunun da yapıldığını belirten yurttaşlar, kullanılacak araçların içinde bulunması gereken ihtiyaç malzemelerini de hazırladı.
 
‘Doğamızı korumak için çalışıyoruz’
 
Bir haftayı aşkın süredir devam eden yangınlara karşı önlem alınması çağrısında bulunan Çamköy’den Melahat Çoban, “Uçak helikopter gönderilmedi. Biz de buranın yanmasından korkuyoruz. Nöbet burada devam ediyor. Burada yatıp kalkıyoruz. Doğamızı koruyalım diye çalışıyoruz” dedi.
 
’80 yaşındaki insan nasıl kredi ödesin’
 
Işıkdere Mahallesi’nin kamulaştırılmasının ardından Karadam Mahallesi’ne yerleştirilen Aytaç Yakar da önlem talebinde bulunarak, “Ben 39 senemi verdim. Sonra 10 bin lira verdiler, kaldırdılar yerimizden. Oradan verdikleri parayla babamdan geçen yere ev yaptırdım. Onu da alıyorlar. 6 ay sonra ihtarname geldi yine çık dediler. Yerimden kalkmak istemiyorum, Akbelen Ormanları’nı da vermek istemiyorum. Biz yandık, bizim gibi kimse yanmasın. Biz burada 8 gündür ateşle mücadele yapıyoruz. Yazık değil mi doğamıza. Yılan, karınca, domuz… Bir tanesinin günahını ödeyebilecekler mi? Cennet Muğla’yı cehennem Muğla’ya dönüştürmek istiyorlar. Yaptırmayacağız. Sabaha kadar uyumuyoruz. Tedirginiz. Yanan çamların kokusu geliyor. Psikolojimiz bozuldu. Ben İkizköy’ün sürgünü oldum. Evinden çıkarılanların ne buzdolabı ne barkı var. Ateş sönmemiş. Antalya’da ev kuracağız demişler, TOKİ’den 20 sene ödemeli. Vicdan yok mu? 80 yaşındaki adam nasıl kredi ödesin? Devlet aynı yerine yapsın koysun” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
 
‘Sabotaj ihtimaline karşı teyakkuz halindeyiz’
 
Akbelen Ormanları’na yangının ulaşmasına belirli bir mesafe olsa da sabotaj ihtimaline karşı alanda olmaya devam ettiklerini kaydeden İkizköy Komitesi’nden Deniz Gümüşel ise “Devriye gezen gençler burada bir sabotaj olma ihtimaline karşı uyardılar. Bu bizim açımızdan var olan risk. Aynı şekilde Orman Müdürlüğü’nden de buraya gelip buraya karşı sabotaj olabilir diye uyarıldık. Bizlerden devriye gezmemizi istedi. Bir teyakkuz halindeyiz. Akbelen’i bırakırsak doğal yangının ilerlediği noktada son ana kadar boşaltmak zorunda kalacağımız o kötü an gelme ihtimaline kadar burada kalacağız” ifadelerini kullandı.
 
Olası sabotajın nedeni kömür olabilir
 
Orman Müdürlüğü aracılığıyla ağaçların kesilmek istenmesine karşı 2 yıldır mücadele ettiklerini dile getiren Deniz, “Kimseyi suçlamak istemiyoruz. Ormanın altında kömür var. Buradaki termik santralin de bu kömüre ihtiyacı var. Başka yerde kömür kalmadı. Köylüler madene tahsisini istemiyor. Çünkü burada hayat kalmayacak. Burası Türkiye her türlü ihtimal var” dedi.
 
Deniz ayrıca Kemerköy Santraline 4 kilometre uzaktaki kömür stok sahalarındaki olası yangında ortaya çıkacak dumanın yüksek miktarda sülfür dioksit, azotoksitin ve tamamı yanmayan kömürden karbonmonoksitin atmosfere yayılacağı riskini de hatırlattı.